logo
19 NİSAN 2024

Alış-ma-ma-lıyız

17.03.2016 00:00:00
 İbn-i Haldun Mukaddime'sinde alışkanlıklar konusunda özetle şunu söyler: 
"İnsan alışkanlıklarının esiridir."
Sözlükte alışkanlık tarif edilirken,
"İlgi duyulan veya hoşlanılan bir şeyin uzun süre devamı" denmektedir.
Yaşadığımız bunca hadise karşısında öyle bir toplum oluştu ki, hep "alışmalıyız" makamında. Abdülkadir Selvi'nin ardından bu ilginç söylem, yetkililerin ağzında pelesenk oldu.
Sahiden öyle mi?
Her soruna "alışmalıyız" bestesi yapmak ne kadar doğru? 
Mazeretler, sığınılacak bir liman mı olmalı?
Yani şu mu:
"Terörle yaşamaya alışmalıyız." 
Her gün yitirdiğimiz canlara ağlamaya alışmalıyız.
Günbegün şehit vermeye alışmalıyız.
"Güvenlik zafiyeti yoktur" diye avunup yaşamaya alışmalıyız. 
BOP'la ve patlayan bombalarla yaşamaya alışmalıyız. 
Bildik siyasi demeçlerle yaşamaya alışmalıyız. 
Yayın yasakları ile yaşamaya alışmalıyız. 
Siyasilerin meşhur kınamalarına alışmalıyız. 
Şüpheli çantalarla yaşamaya alışmalıyız. 
AB aşkıyla yanan siyasete alışmalıyız.
"Amerika olmadan yapamayız" diyen hacının durumuna alışmalıyız.
Deprem Dede demişti ya: "Depremle yaşamaya alışmalıyız."
Yağmur yağdığında yolların denize dönüşmesine alışmalıyız. 
Güzelim ormanların yerini şaşalı villalarının almasına alışmalıyız.
Maden kazalarıyla yaşamaya alışmalıyız.
İş kazalarına kader deyip yaşamaya alışmalıyız.
Siyasilerin, işadamlarının hakaretlerine uğrayarak yaşamaya alışmalıyız.
Kandırıldık diyen politikacılarla yaşamaya alışmalıyız.
Seçimlerde ulufe almaya alışmalıyız.
Takım tutar gibi parti tutarak yaşamaya alışmalıyız. 
Enflasyonla yaşamaya alışmalıyız.
İşsiz, aşsız, eşsiz yaşamaya alışmalıyız.
Batan esnafa, iflas eden şirketlere alışmalıyız.
İş başvurusunda uzun kuyruklara alışmalıyız.
Asgari ücretli olarak yaşamaya alışmalıyız. 
Yüksek trafik sigortasıyla yaşamaya alışmalıyız. 
Dünyanın en pahalı benzinini satın alarak yaşamaya alışmalıyız. 
Elektrik kesintileriyle yaşamaya alışmalıyız.
Yüksek vergi ve katkı payları ödeyerek yaşamaya alışmalıyız. 
Uçuk kiralarla, şişkin faturalarla, güncel zamlarla yaşamaya alışmalıyız. 
"Doğalgaz yoksa tezek yakarız" diyenle yaşamaya alışmalıyız. 
İçimizde gezen suçlularla yaşamaya alışmalıyız. 
Şiddete, cinnete, hiddete alışmalıyız.
Hırsızlarla evde, iş yerinde kanka olmaya alışmalıyız.
Canı sıkılanın çekip silahı kafana sıkarım demesine alışmalıyız.
Kadın cinayetleriyle yaşamaya alışmalıyız. 
Cinsel istismarcılarla yaşamaya alışmalıyız. 
Aldatılmayla yaşamaya alışmalıyız.
Evlilik programlarına kapılarak yaşamaya alışmalıyız.
GDO'lu ürünleri yiyerek yaşamaya alışmalıyız. 
Hastaneden randevu almak için aylarca beklemeye alışmalıyız.
Sapkın akımlara çocuklarımızı kaptırarak yaşamaya alışmalıyız.
En tehlikeli durumlarda bile "bi şey olmaz!" deyip yaşamaya alışmalıyız.
Yalanla-dolanla beslenerek yaşamaya alışmalıyız.
Üç maymunları oynayarak yaşamaya alışmalıyız. 
Parasız ve amaçsız yaşamaya alışmalıyız. 
Survivor, yetenek seçmeleri ve o sesle yaşamaya alışmalıyız.
Düşünenlerin değil düşünmeyenlerin çoğunluk olduğu bir hayatı yaşamaya alışmalıyız.
Akşam semt pazarı toplanırken en ucuz meyve-sebzeyi alarak yaşamaya alışmalıyız.
Kıyma pahalı köfteyi boşver, çiğ köfte ucuz deyip yaşamaya alışmalıyız.
Zinanın suç olmadığı bir ülkede yaşamaya alışmalıyız.
Otobüs duraklarında ölümle burun buruna yaşamaya alışmalıyız.  
Ucuzundan tavuk yiyerek yaşamaya alışmalıyız. 
Domuz etinin kasaplık et olmasıyla yaşamaya alışmalıyız. 
Yığın yığın gelen sığınmacılarla yaşamaya alışmalıyız. 
Hakkı batılla karıştıran din tüccarı hocalarla yaşamaya alışmalıyız. 
Asrın fitnesi Diyalog safsatası ile yaşamaya alışmalıyız. 
Uyuyarak/uyutularak yaşamaya alışmalıyız. 
Bu coğrafyada komşularımızla kavga yaparak yaşamaya alışmalıyız. 
Kitap yerine dizileri, magazini tercih ederek yaşamaya alışmalıyız. 
Biri bitmeden diğeri gelen TEOG, YGS, LYS, KPSS ile yaşamaya alışmalıyız. 
Ağlayarak ve ağlanarak yaşamaya alışmalıyız. 
Züğürt ağalık yapıp AVM'lerde gezinmeye alışmalıyız.
Çiple ve ödeyemediğimiz kredi kartıyla yaşamaya alışmalıyız. 
Yandaşla, candaşla, kandaşla yaşamaya alışmalıyız. 
Vatandaş olarak söylenerek yaşamaya alışmalıyız. 
"Mağdurum da, mağdurum" diyerek yaşamaya alışmalıyız.
Magandalarla, holiganlarla, dalkavuklarla yaşamaya alışmalıyız. 
Tıklım tıklım metrobüsle yaşamaya alışmalıyız. 
İradesiz ve yanlış kararlar ile yaşamaya alışmalıyız.
Tarihi bile dizilerden öğrenerek yaşamaya alışmalıyız. 
Ferasetle bakanı değil de, stratejik derinliklerde gezenlerle yaşamaya alışmalıyız.
Kullar müsaade etse, Allah'a emanet yaşamaya alışmalıyız.


Sizce de çok olmadı mı?
Alışmak kader değil, nefs hastalığı.
Bu alışkanlıklara ne gün son vereceğiz?
Kime kulak vereceğiz?
Zifiri karanlıktan kurtulmak için çareyi kimde bulacağız?
Bir Allah Adamı bizi hep uyarmıştı, dinlemedik!
Ne demişti atalarımız:
"Zararın neresinden dönersek kârdır." 
 
Yavuz Ekim / diğer yazıları
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.