logo
31 EKİM 2025


Arka planı derin mesele

Diğer Ehl-i Beyt imamları da İmam Hasan'ın barışı gibi bir yaşam sürmüşlerdir. İşte bu nedenle mesele, sadece İmam Hasan'ın barışı ve İmam Hüseyin'in savaşı meselesi değildir

30.06.2012 00:00:00
O hâlde Hz. Ali (a.s.) Osman'ın en kötü dönemlerinde (Osman'ın hayatının son anlarında) bile Osman'la ayaklananlar arasında gerçek bir aracı idi. Osman'ın hilâfetinin başında da, Abdurrahman b. Avf'ın hilesi sonucu altı kişiden sadece ikisi hilafet adayı olarak kaldı. Biri Ali (a.s) ve diğeri ise Osman. (Orada da Hz. Ali aynı davranışı sergiledi. Ömer yerine geçecek halifeyi seçmek için altı kişilik bir şûra tayin etmişti. Bu şûrada önce) üç kişi kenara çekildi. Bunlardan biri Hz. Ali'nin (a.s.) lehine hilafet adaylığından kenara çekilen Zübeyr, diğeri Osman'ın lehine çekilen Talha ve üçüncüsü ise Abdurrahman'ın lehine çekilen Sa'd b. Vakkas'tı. Geriye üç kişi kaldı. Abdurrahman, o da aday değilim dedi. Böylece iki kişi kaldı ve Abdurrahman'ın görüşü belirleyici oldu. Abdurrahman kime oy verseydi o dört oya sahip olacaktı (çünkü kendisinin iki oyu vardı; diğer iki kişinin de her birinin bir oyu olmak üzere iki oyu vardı) ve o şûraya göre halife sayılırdı.
Önce Ali'ye, “Allah'ın Kitabı, Resûlullah'ın sünneti ve iki şeyhin (Ebubekir ve Ömer'in) sünnetine uygun davranmak şartıyla sana biat etmeye hazırım” dedi. Ali ise, “Ben Allah'ın Kitabı, Resûlullah'ın sünneti ve kendi teşhisime göre davranmak şartıyla seninle biatleşirim” buyurdu.
Bunun üzerine Abdurrahman, Osman'ın yanına giderek, “Ben Allah'ın Kitabı, Resûlullah'ın sünneti ve iki şeyhin (Ebubekir ve Ömer'in) sünnetlerine uygun davranman şartıyla sana biat ediyorum” dedi. Osman, “Pekiyi, kabul ediyorum” dedi. Oysa Osman, Ebubekir ve Ömer'in sünnetlerinden bile saptı. Her halükârda, orada gelip Hz. Ali'ye neden böyle oldu diye itiraz ettiler. Bu durumda sen ne yapacaksın dediler. Buyurdu ki: “Allah'a and olsun ki, ben Müslümanların işleri düzenli yürüdüğü müddetçe ve özellikle benden başkasına zulmedilmedikçe teslim olacağım.” (Nehcü'l Belaga, 74. Hutbe)
Yani; vallahi Müslümanların işi doğru dürüst yürüdükçe, işler doğru bir şekilde idare edildiği ve zulüm sadece şahsıma yapılıp diğerlerine bir zarar gelmediği sürece; benim yerime oturan kişi haksız yere oturmuş olsa bile, muhalefet etmeyip teslim olacağım.
Osman'dan sonra, Muaviye'nin döneminde insanlar Hz. Ali'ye biat edince o Cemel, Sıffin ve Nehrevan ashabını oluşturan Nakisin, Kasitin, Marikin ordusuyla savaşıyor, kanlı bir savaşa imza atıyor. Yine Sıffin Savaşından sonra, Haricilerin başkaldırması, Amr-ı As ve Muaviye'nin hileye başvurup Kur'an'ları mızraklara takarak, “Gelin aramızda Kur'an hükmetsin” demeleri üzerine ordudan bir grup doğru söylüyorlar dedi ve böylece Hz. Ali'nin (a.s.) ordusunda ikilik çıktı; artık Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s.) için başka seçenek kalmadı; istemediği hâlde teslim oldu ve nihayet Hakem Olayını kabul etti. Bu da barışa benzer bir işti; yani hakemler gidip Kur'an ve İslam'ın emirlerine uygun bir karara varsınlar dedi.
Fakat Amr-ı As olayı öyle bir şekle soktu ki hatta Muaviye için bile bir değeri yoktu. Yani olayı düzenbazlıkla bitirdi. Ebu Musa'yı aldattı. Fakat aldatması Ali'yi hilafetten alıp Muaviye'yi bırakmakla sonuçlanacak şekilde değildi. Aksine, öyle bir şekilde hareket etti ki herkes onların anlaşmadığını, birinin diğerini aldattığını anladı. Çünkü biri, ben ikisini de hilafetten alıyorum deyince, diğeri, biri konusunda doğrudur, ama ötekinde yalan söylüyor, ötekini ben kabul etmiyorum dedi. Daha minberden aşağı inmeden, neden beni aldattın diye kavga edip birbirlerine küfretmeye başladılar. Böylece olayın boş olduğu anlaşıldı.
Her halükârda, Hakem Olayı da böyledir. Hz. Ali neden hakemiyete rıza gösterdi ve savaşı sürdürmedi? Haricîler kendisine baskı yaptılarsa bile neden savaşa devam etmedi? En kötüsü, oğlu İmam Hüseyin gibi öldürülürdü!
Nitekim Resûlullah'ın (s.a.v.) hakkında da aynı şeyi söylüyoruz: Neden Resûlullah (s.a.v.) ilk başta savaşmadı; bilahare İmam Hüseyin gibi öldürülürdü! Neden Hudeybiye'de barış yaptı. En fazla İmam Hüseyin gibi öldürülürdü!
Veya diyoruz ki: Resûlullah'tan (s.a.v.) sonra Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s.) neden önce savaşmadı; en kötüsü öldürülecekti; varsın olsun, İmam Hüseyin (a.s.) gibi öldürülseydi! Bu doğru bir söz müdür?
Daha sonra İmam Hasan ve Hüseyin'in dönemine geliyoruz. Diğer Ehl-i Beyt imamları da İmam Hasan'ın barışı gibi bir yaşam sürmüşlerdir.
İşte bu nedenle mesele, sadece İmam Hasan'ın barışı ve İmam Hüseyin'in savaşı meselesi değildir; meseleyi daha geniş incelemek gerekir. Ben bir takım külliyata varmak için size fıkıh ilminin cihad kitabının bazı bölümlerini sunacağım. Bu külliyattan  sonra ayrıntılara gireceğim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Siirt'te aile katliamı
984 TL üstü faturalar yüzde 93 zamlanacak
Elektrik faturalarında şok değişim
Dış ticaret açığında ürküten artış
Açık Eylül ayında yüzde 33,8 arttı
Dolar 42 TL sınırını aştı
Gözler piyasalarda
Venezuela'dan, işgali teşvik edenler için hamle
Vatandaşlıktan çıkarılacaklar
BM Raportörü Reem Alsalem:
Filistinli kadın ve kız çocuklarının katledilmesi karşısında dünya duyarsızlaştı
Özgür Özel partisinin Esenyurt mitinginde konuştu
"Suçsa, o suçun tek sahibi benim"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Öksüzleri himâye etmek
Erdoğan'dan İBB mesajı
Merz ile ortak basın toplantısı düzenledi
Derbileri kim yönetecek?
Bahis skandalının ardından kritik hakem atamaları
İBB soruşturmasında yeni gelişme
İddianame kasımda hazır olacak
Uzmanından deprem uyarısı
Türkiye üç taraftan sıkışıyor
Komisyon toplandı
TBMM'ye rapor sunma aşamasına gelindi
MSB açıkladı
Eurofighter'lara ödenecek para belli oldu
İBB'ye yönelik soruşturmalar sürüyor
4 kişi hakkında daha gözaltı kararı
2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Siirt'te aile katliamı
984 TL üstü faturalar yüzde 93 zamlanacak
Elektrik faturalarında şok değişim
Dış ticaret açığında ürküten artış
Açık Eylül ayında yüzde 33,8 arttı
Dolar 42 TL sınırını aştı
Gözler piyasalarda
Venezuela'dan, işgali teşvik edenler için hamle
Vatandaşlıktan çıkarılacaklar
BM Raportörü Reem Alsalem:
Filistinli kadın ve kız çocuklarının katledilmesi karşısında dünya duyarsızlaştı
Özgür Özel partisinin Esenyurt mitinginde konuştu
"Suçsa, o suçun tek sahibi benim"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Öksüzleri himâye etmek
Erdoğan'dan İBB mesajı
Merz ile ortak basın toplantısı düzenledi
Derbileri kim yönetecek?
Bahis skandalının ardından kritik hakem atamaları
İBB soruşturmasında yeni gelişme
İddianame kasımda hazır olacak
Uzmanından deprem uyarısı
Türkiye üç taraftan sıkışıyor
Komisyon toplandı
TBMM'ye rapor sunma aşamasına gelindi
MSB açıkladı
Eurofighter'lara ödenecek para belli oldu
İBB'ye yönelik soruşturmalar sürüyor
4 kişi hakkında daha gözaltı kararı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.