Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Meclis'te yer almamasına rağmen siyasete yön veren lider olduğunu her zaman yazıyoruz.
Siyaset sahnesine çıktığı günden itibaren seçim vaadi olarak halka söylediklerinin esasen birer vaadin ötesinde ekonomi tezine ait kurallar olduğunu izah ediyoruz.
Dünya iktisat literatürüne kapitalizm ve sosyalizmden sonra üçüncü Büyük ekonomi tezi olarak geçen Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Sayın Baş, ülkesinde hak ettiği değeri bulmuş olsa idi bugün Türk milleti inanınız çok daha iyi şartlarda yaşayacaktı.
Onun dediklerini kendilerine mal etmeye çalışanların yaptıklarına bile sevinenler, kendisini iktidar etseydi nelere kavuşacaktı?
Malumunuz 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri Sayın Baş'ın siyasete getirdiği sosyal devlet projeleri ile şekillendi.
Kayıkçı kavgasını bir kenara bırakan siyasiler temel konu olarak ekonomik vaatler ile meydanlara çıktılar. İlk defa BTP liderinden dinlediğimiz asgari ücretin 5 bin TL olması projesi her iki seçim de konuşuldu.
O, asgari ücretin kaynaklarını açıkladı, işverene yük olmayacak şekilde devletin ödeyeceği kısmı izah etti ve bu para milletin alın terinin karşılığı olarak millete ait kaynaklardan sağlanabilir dedi.
Diğerleri ise kaynağını düşünmeden tam tersine yükü sadece işverene bırakarak "5 bin olmaz ama 1300, 1500, 1800 TL veririz" diyerek halkın karşısına çıktı.
Ak Partisi 1 Kasım sonrası bugün tek başına iktidar.
1 Ocak 2016'dan itibaren vaadini yerine getirmek üzere asgari ücreti 1300 TL yapacaklar.
Nasıl verileceği yani artışı kimin karşılayacağı konusu halen netlik kazanmadı. Ama 300 TL gibi bir artış işverene kalacaksa bu bir tarafı yaparken, diğerini yıkmak olacak.
2015 TÜİK rakamlarına göre açlık sınırı bin 592 TL, yoksulluk sınırı 4 bin 183 TL iken; bin 300 TL'nin verilmesi hangi yaraya merhem olacaktır bu da ayrı bir soru işaretidir!
Siyaseti, gayesi, icazet aldığı millete hizmet ise maalesef 1300 TL açlık sınırının dahi altındadır.
Kısaca siyasetin Sayın Baş veriyor biz de veririz diye yola çıktığı iş, işin sahibinin gayesinden çok uzak ve vasat kalmaktadır.
İşin sahibi Sayın Baş'tır. Asgari ücretin vatandaşın yoksulluk sınırı üstünde yani insanca yaşama seviyesinde olması görüşü O'na aittir.
Tıpkı, yıllar önce Milli Ekonomi Modeli'ni deklare ettiği zaman projelendirdiği, kira ödersin gibi taksitle ev sahibi olma projesi, doğum ikramiyesi, çocuk maaşı gibi projelerin O'na ait olması gibi.
İktidarın TOKİ projesi de Sayın Baş'ın kira ödersin gibi taksitle ev sahibi olma projesinden sonra ortaya çıkmış ancak TOKİ maliyetin üstüne çok kâr koyunca proje yine sahibinin niyetinden sapmıştır.
Keşke vatandaş projelerin asıl sahibini görüp O'na yönelse.
Ağzına sürülen bir parmak bal ile yetinmez; bal kavanozuna kavuşurdu?
Siyaset sahnesine çıktığı günden itibaren seçim vaadi olarak halka söylediklerinin esasen birer vaadin ötesinde ekonomi tezine ait kurallar olduğunu izah ediyoruz.
Dünya iktisat literatürüne kapitalizm ve sosyalizmden sonra üçüncü Büyük ekonomi tezi olarak geçen Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Sayın Baş, ülkesinde hak ettiği değeri bulmuş olsa idi bugün Türk milleti inanınız çok daha iyi şartlarda yaşayacaktı.
Onun dediklerini kendilerine mal etmeye çalışanların yaptıklarına bile sevinenler, kendisini iktidar etseydi nelere kavuşacaktı?
Malumunuz 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri Sayın Baş'ın siyasete getirdiği sosyal devlet projeleri ile şekillendi.
Kayıkçı kavgasını bir kenara bırakan siyasiler temel konu olarak ekonomik vaatler ile meydanlara çıktılar. İlk defa BTP liderinden dinlediğimiz asgari ücretin 5 bin TL olması projesi her iki seçim de konuşuldu.
O, asgari ücretin kaynaklarını açıkladı, işverene yük olmayacak şekilde devletin ödeyeceği kısmı izah etti ve bu para milletin alın terinin karşılığı olarak millete ait kaynaklardan sağlanabilir dedi.
Diğerleri ise kaynağını düşünmeden tam tersine yükü sadece işverene bırakarak "5 bin olmaz ama 1300, 1500, 1800 TL veririz" diyerek halkın karşısına çıktı.
Ak Partisi 1 Kasım sonrası bugün tek başına iktidar.
1 Ocak 2016'dan itibaren vaadini yerine getirmek üzere asgari ücreti 1300 TL yapacaklar.
Nasıl verileceği yani artışı kimin karşılayacağı konusu halen netlik kazanmadı. Ama 300 TL gibi bir artış işverene kalacaksa bu bir tarafı yaparken, diğerini yıkmak olacak.
2015 TÜİK rakamlarına göre açlık sınırı bin 592 TL, yoksulluk sınırı 4 bin 183 TL iken; bin 300 TL'nin verilmesi hangi yaraya merhem olacaktır bu da ayrı bir soru işaretidir!
Siyaseti, gayesi, icazet aldığı millete hizmet ise maalesef 1300 TL açlık sınırının dahi altındadır.
Kısaca siyasetin Sayın Baş veriyor biz de veririz diye yola çıktığı iş, işin sahibinin gayesinden çok uzak ve vasat kalmaktadır.
İşin sahibi Sayın Baş'tır. Asgari ücretin vatandaşın yoksulluk sınırı üstünde yani insanca yaşama seviyesinde olması görüşü O'na aittir.
Tıpkı, yıllar önce Milli Ekonomi Modeli'ni deklare ettiği zaman projelendirdiği, kira ödersin gibi taksitle ev sahibi olma projesi, doğum ikramiyesi, çocuk maaşı gibi projelerin O'na ait olması gibi.
İktidarın TOKİ projesi de Sayın Baş'ın kira ödersin gibi taksitle ev sahibi olma projesinden sonra ortaya çıkmış ancak TOKİ maliyetin üstüne çok kâr koyunca proje yine sahibinin niyetinden sapmıştır.
Keşke vatandaş projelerin asıl sahibini görüp O'na yönelse.
Ağzına sürülen bir parmak bal ile yetinmez; bal kavanozuna kavuşurdu?
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018