2015 yılını hiç hatırlamak istemeyeceğimiz kayıplarla kapattık. Fakirlerin daha da yoksullaştığı, Müslümanların daha çok zulüm gördüğü, siyasetin daha da kirlendiği, yanımızda ABD ve İsrail'den başka dost ülke kalmadığı, zaten onların dostluğunun da sonunun felaket olduğu, sırf siyaset uğruna yüzlerce askerimizin ve sivilimizin hayatını kaybettiği bir yıl geçirdik. Dahasını da siz düşünün?
Bu esnada ülkemizin bir yıl içinde iki seçim gördüğünü ve millet olarak asgari ücretin 1300 TL olmasına sevinecek kadar kandırıldığımızı da aman ha unutmayalım. Çünkü asgari ücrete sadaka niyetine zam yapanlar, ülkedeki yoksulluk ve açlık sınırını gündeme getirmeyenlerle, 5000 TL asgari ücretin bu millete fazla görenler aynı zihniyetteler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1993 yılında Refah Partisi adına Bursa'da yaptığı çay-simit hesabı yaparak dönemin hükümetini eleştirdiği konuşmasını hatırlayanlarınız vardır. Yoksa da sosyal medyada kayıtları mevcut. Ama kesinlikle montaj değil merak etmeyin. Malum gördüğüne bile inanmak istemeyenler var bu ülkede.
Neyse gelelim konumuza...
Erdoğan, "Çay 1.000 + simit 1.500 TL, eşittir, toplam 2 bin 500 TL. 5 kişilik bir aile günde 3 öğün çay-simit yerse: 2.500 x 5 = 12.500 TL. Onu da 3 öğünle ile çarpın etti mi 37.500 TL. Bir ayda ne eder, 1.125.000 TL. Asgari ücret ne kadar 910 bin lira. Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz?" demişti. Bugün ise çayın fiyatı ortalama 1.5 TL, simitin fiyatı ise 1 TL. Yani 5 kişilik bir ailenin 1 ayda, günde 3 öğünden, 1 bardak çay ve 1 simit tükettiğini varsayarsak aylık toplam gider 1.125 TL oluyor. Birileri bugün kendine zalim yönetim diyor ama hadi hayırlısı...
Siz, sizlere ve ailenize günde 3 simit ve 3 çayı çok görenlerin peşinden gittiniz. Şimdi asgari ücrette yapılacak sadaka niyetine zam için havalara uçuyorsunuz. Eğer ki BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak verseydiniz, 1 yıl içinde elinize geçen 2 fırsattan birini değerlendirip kendisine yetki verseydiniz, yabancıların çıkardığı madenleri devlet baba devlet-millet ortaklığıyla işletip hakkımız olan en az 5000 TL asgari ücreti vatandaşlarına dağıtacaktı. Verdiğiniz reylerle vatandaşların geldiği konum, hazine üzerinde oturan dilenciler misali olmuştur. Böylesine açlığı ve fakirliği kendilerine reva görenlere taparcasına destek olan sizlerle geçirdiğimiz her yıl bir öncekini arayacağız. Ta ki ayıkana kadar...
Bu esnada ülkemizin bir yıl içinde iki seçim gördüğünü ve millet olarak asgari ücretin 1300 TL olmasına sevinecek kadar kandırıldığımızı da aman ha unutmayalım. Çünkü asgari ücrete sadaka niyetine zam yapanlar, ülkedeki yoksulluk ve açlık sınırını gündeme getirmeyenlerle, 5000 TL asgari ücretin bu millete fazla görenler aynı zihniyetteler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1993 yılında Refah Partisi adına Bursa'da yaptığı çay-simit hesabı yaparak dönemin hükümetini eleştirdiği konuşmasını hatırlayanlarınız vardır. Yoksa da sosyal medyada kayıtları mevcut. Ama kesinlikle montaj değil merak etmeyin. Malum gördüğüne bile inanmak istemeyenler var bu ülkede.
Neyse gelelim konumuza...
Erdoğan, "Çay 1.000 + simit 1.500 TL, eşittir, toplam 2 bin 500 TL. 5 kişilik bir aile günde 3 öğün çay-simit yerse: 2.500 x 5 = 12.500 TL. Onu da 3 öğünle ile çarpın etti mi 37.500 TL. Bir ayda ne eder, 1.125.000 TL. Asgari ücret ne kadar 910 bin lira. Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz?" demişti. Bugün ise çayın fiyatı ortalama 1.5 TL, simitin fiyatı ise 1 TL. Yani 5 kişilik bir ailenin 1 ayda, günde 3 öğünden, 1 bardak çay ve 1 simit tükettiğini varsayarsak aylık toplam gider 1.125 TL oluyor. Birileri bugün kendine zalim yönetim diyor ama hadi hayırlısı...
Siz, sizlere ve ailenize günde 3 simit ve 3 çayı çok görenlerin peşinden gittiniz. Şimdi asgari ücrette yapılacak sadaka niyetine zam için havalara uçuyorsunuz. Eğer ki BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak verseydiniz, 1 yıl içinde elinize geçen 2 fırsattan birini değerlendirip kendisine yetki verseydiniz, yabancıların çıkardığı madenleri devlet baba devlet-millet ortaklığıyla işletip hakkımız olan en az 5000 TL asgari ücreti vatandaşlarına dağıtacaktı. Verdiğiniz reylerle vatandaşların geldiği konum, hazine üzerinde oturan dilenciler misali olmuştur. Böylesine açlığı ve fakirliği kendilerine reva görenlere taparcasına destek olan sizlerle geçirdiğimiz her yıl bir öncekini arayacağız. Ta ki ayıkana kadar...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018