2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için ilk toplantı 1 Aralık'ta yapıldı.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, işçi ve işverenlere 'Yeni dönem asgari ücret ne kadar olmalı' sorusunun yöneltildiği anket sonuçlarını paylaştı.
Ankette işverenlerin büyük çoğunluğu asgari ücretin 3 bin 501-3 bin 750 lira olması gerektiğini söylerken, işçileri büyük çoğunluğu ise asgari ücretin 3 bin 750-4 bin TL arasında olmasını istemiş.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı 7 Aralık Salı günü 14.00'te Türk-İş'te, üçüncü toplantısı ise 9 Aralık Perşembe saat 10.00'da TİSK'te yapılacak.
İşverenlerin maliyetleri artıracağı için asgari ücretteki artışın belli bir seviyenin üzerine çıkarılmamasını istemelerini anlamak mümkün.
Ancak benim anlamadığım işçi temsilcilerinin ve işçilerin çoğunun asgari ücreti 3 bin 750-4 bin TL arasında olmasını istemeleri…
Yoksa Bakan Bilgin'in paylaştığı anket sonuçları TÜİK'in açıkladığı işsizlik ve enflasyon verileri gibi mi?
Zira KAMU-AR'ın son araştırmasına göre ülkemizde açlık sınırı Kasım'da 3 bin 890 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı ise 13 bin lirayı aştı.
Açlık sınırının bir ya da iki ay sonra 4 bin TL'yi aşacağı bir ülkede bir işçi nasıl olur da kendisine sorulan 'Yeni dönem asgari ücret ne kadar olmalı' sorusuna 3 bin 750 TL diyebilir?
Bunu anlamak gerçekten çok zor.
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamın 'Türkiye'nin 3 katrilyon dolarlık maden zenginliği var. Şimdi biz bu hammaddeyi işlediğimiz zaman en az 1'e 10 değer kazanır yani toplam 30 katrilyon dolar servetimiz var. Bu millet bu serveti kıyamet sabahına kadar harcayamaz" dediği ülkemizde iktidarların asgari ücretli vatandaşlara yaptıklarının benzerini Hindistan'da fillere yapıyorlar.
Hindistan'da yeni doğan filler eğitilmek için kalın bir zincirle kazığa bağlanıyor ve bu şekilde kaçmaları engelleniyor.
Küçük fil kaçmayı defalarca dener, fakat zinciri koparmaya da kazığı sökmeye de gücü yetmez.
Yıllar geçer, küçük fil büyür, artık hiçbir zincirin ve kazığın dizginleyemeyeceği çok güçlü yetişkin bir fildir. Ancak hâlâ zincire bağlı şekilde beklemektedir.
Artık fil güçlüdür, zinciri koparabilecek ve kazığı kolaylıkla yerinden sökebilecek gücü vardır, fakat fil kaçmayı denemez bile.
Çünkü zinciri kıramayacağına ve özgür olamayacağına inandırılmıştır. Artık bu koskocaman filin bağlı olduğu şey zincir değil, filin kendi inancıdır.
İşte Hindistan'daki bu fili küçük bir zincire mahkûm eden şey ile ülkemizde asgari ücretli işçiye 'Yeni dönem asgari ücret ne kadar olmalı' soruna 3 bin 750-4 bin TL cevabını verdiren şey aynıdır.
Bunun bilimsel adı aslında öğrenilmiş çaresizliktir.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam asgari ücretin ortalama 974 TL olduğu 2015 yılında asgari ücretin 5 bin TL olması gerektiğini işte bu öğrenilmiş çaresizliğe son vermek için haykırmıştı.
Şimdi de onun açtığı kulvarda BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş liderliğinde yürüyen Bağımsız Türkiye Partisi kadroları bu çaresizliği bitirmek için mücadele vermektedir. Bu kervana katılanlar attıkça milletimizin bu çaresizlik girdabından kurtulup insanca yaşayacağı günler de yaklaşmaktadır.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023