Terörle mücadele, terörün kökünü kazıma girişimi tek taraflı bir eylem olmadığı, tıpkı savaş gibi bir de düşman tarafı olduğu için politik gün hesabı yapılmaz.Seçimlere iki hafta gibi kısa bir süre kaldı, 'hadi şu seçimi de atlatalım, öyle operasyon yaparız' türünden bir hesap yapılmaz, yapılmamalı!Böyle bir hesap, operasyon yapılacak teröristlere de, "ben geliyorum, hazır ol" mesajını vermektir aynı zamanda. Bu bakımdan, teröre karşı yapılacak sınırötesi operasyon pekala 22 Temmuz seçimlerinden önce olabileceği gibi, seçimlerin ertelenmesi ihtimali de gündemdedir. Özellikle son haftalarda TSK tarafından yapılan açıklama ve girişimler, terörle mücadele konusunda çok ciddi kararlar alındığını ve tabir yerindeyse fırtına öncesi sessizliği yaşadığımızın ispatı niteliğinde. Geçtiğimiz günlerde üç itirafçı PKK'lı teröristin yüzleri maskeli bir şekilde yaptıkları itirafların tüm medyaya servis edilmesi çok önemli bir kritik eşik ve hatta dönüm noktasıdır. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt paşanın Eğirdir'deki basın toplantısında yaptığı "psikolojik harekatta PKK'dan bile geriyiz" itirafının hemen ardından TSK yeni bir psikolojik harp başlatmış oldu. PKK'lı itirafçıların en önemli itirafı hiç kuşkusuz, Kandil'e ABD zırhlıları tarafından taşınan silahlar konusuydu. TSK, bu itirafları tüm medyaya servis ederek, ABD'yi açık ve net bir şekilde karşısına almış, safları netleştirmiştir.TSK'nın bu girişimle vermek istediği mesaj açık ve nettir: Ey Türk milleti dostunu, düşmanını iyi tanı! Dostum bildiğin ABD terör örgütüne açık açık destek veriyor, onun verdiği silah ve mühimmatla vatan evlatları şehit düşüyor.Açıkçası Genelkurmay'ın ABD'ye karşı açtığı bu psikolojik cephe hiç de beklenmiyordu. Gerçi Büyükanıt paşa uzun süredir "teröre destek veren müttefikler" başlığıyla bu konuyu gündeme getiriyordu ancak ilk defa açık açık ABD hedef gösterildi ve terörün destekçilerinin ipliği pazara çıkarıldı. Önümüzdeki günlerde daha farklı malzemeler de ortaya çıkabilir. (Mesela PKK'lı teröristlerde yakalanan ABD silahlarının teşhiri gibi)TSK'nın ABD'ye karşı başlattığı bu psikolojik harekata, Pentagon hemen tepki verdi ve "teröristlere silah taşımadığını" iddia etti. ABD cephesinde, TSK'nın bu beklenmedik girişimine karşı tam bir panik havası vardı. Tam anlamıyla ne söyleyeceklerini bilemediler, hazırlıksız yakalandılar. Daha sonra ABD'nin bağımsızlık resepsiyonuna davet edilen üst düzey TSK mensubu bu daveti protesto etti ve sadece korgeneral düzeyinde temsilci gönderdi. Bu tavır da, en az PKK'lı itirafçıların açıklamaları kadar ağır bir darbeydi ABD için. Çünkü ABD'nin bu resepsiyonuna katılmamak, ABD'ye açık açık cephe almak anlamına geliyor. ABD için, o resepsiyona koşarak gelen üst düzeyde AKP'li bakanların hiçbir kıymeti harbiyesi bulunmuyor. Çünkü onlar zaten çantada keklik, ABD'ye göbekten bağlılar. Ama TSK'nın bu tavrı, ABD'nin orta ve uzun vadede bölgeye dair bütün planlarını altüst edecek kadar ağır sonuçlar doğurabilir.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012