"Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi. Olağanüstü devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider. İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında renk, din, ırk ayırımı yapmayan eşsiz devlet adamı TC'nin kurucusu."
UNESCO kararı 1979
Ben Sevgili Atatürk'ümüzle ilgili yazmayı düşündüğümde yukarıdaki doğru tespit aklıma gelir ve yazarım da. Çünkü Atatürk'ü bu kadar az sözcükle bu kadar güzel anlatan bir bildiriye rastlamadım.
Dünyada ölmüş bir insanın kendi toplumu ve dünya toplumlarının ölümsüzleştirdiği tek lider, tek insan Atatürk'tür sanıyorum. 10 Kasım 1938 tarihinde bir İtalyan gazetesinde yayımlanan şu söz de çok gurur verici:
"İskender, Napolyon, Sezar ayağa kalkın büyüğünüz yanınıza geliyor!"
Anadolu'nun bağrından çıkıp Selanik'e göç etmiş bir ailenin oğlu Yüce Önder için 159 ülkenin devlet veya başbakanları yukarıdaki bildiriyi yayınlamışlardır. Bu güzel yaklaşım, kaç devletin liderine nasip olabilmiştir? Ama ülkemizde onu yıpratmak için gece gündüz çaba gösteren vefasızlar yok değil.
Orta Asya'dan göç eden bir kavmin (Amid) Diyarbakır'a yerleşen, daha sonra Karaman'a göç eden ve 1356 sonrası Rumeli'yi Türkleştirmek ve İslamlaştırmak için Selanik'e gönderilen bir ailenin çocuğudur Mustafa Kemal Atatürk. Babası Türkmen boyundan, annesi Yörüklerdendir.
Ne yazık ki onun ailesi ve ailesinin geçmişi bir kenara atılarak Atatürk'ü Selanik'ten itibaren bize tanıtmışlardır. İlk, ortaokul ve lisede öğretilen Atatürk'le ilgili bilgi kalıplaşmış sözlerdir. Öyle ya, bu aile Türk olduğuna göre Selanik'e gökten düşmedi. Atatürk'le ilgili birçok eser okudum ama onun soyunun Diyarbakır'da yaşadığını yazan bilgiye rastlamadım. İnanır mısınız ben Atatürk'ün geçmişini öğrencim ve BTP lideri merhum Haydar Baş'tan öğrendim. O günden sonra düşündüm, yorum yaptım öyle ya Rumeli'ye geçmeden bu aile Anadolu'da bir yerlerde uzun yıllar yaşamış olmalıydı ki, yaşamış da.
Atatürk bir liderdi. Ölümünden önce de sonra da Türk toplumunun esin kaynağı olarak varlığını sürdürüyor. 10 Kasım günü şehirlerimizde, kasabalarımızda ve beldelerimizde Ata'sını anmak ona sevgisini, saygısını belirtmek için meydanları dolduruluyor. Çünkü o, içimizdeki heyecan ve hayat olmaktadır.
Atatürk, duygu yüklü bir kişilikti. Duygulara seslenmişti ve bugüne kadar ulusunu duygusal yönden de coşturmuş, toplumuna güven vermiştir. Toplumda ahenk yaratmak, duyguları etkilemek, etkili güç sergilemek bir liderde bulunması gereken özelliklerdir. Atatürk'ü Çanakkale'de, Erzurum, Sivas Kongrelerinde TBMM'de ve Kurtuluş Savaşı'nda ve Cumhurbaşkanlığında yukarıda belirttiğim liderlik meziyetlerini görüyoruz. Ancak Atatürk'ün en önde gelen meziyeti farklı yaklaşımları ve kimlikleri bir arada kaynaştırmak olmuştur.
Bence Atatürk'ü Atatürk yapan en önemli özelliklerinden biri de ilişkisel yaklaşımıdır. İşbirliği yeterliliğini temsil eden, ön plandadır. Önderlik ettiği insanlarla bağlantı dokusunu genişletmek, kişisel ilişkileri geliştirmek en önemli meziyetidir. Her akşam yemekli toplantılarda değişik alanlardaki uzmanlaşmış insanlarla yaptığı toplantılarda görüşleri paylaşmak buna en iyi örnektir. Bu toplantılar, TC'nin beyni olan kadroyu olumlu yönde etkilemiş ve heyecan vermiştir. Çünkü empati, demokratik liderlikte önemli yer tutar. 97 yaşını kutlayan TC, tüm olumsuzluklara, darbelere karşın ayakta durabilmişse Atatürk zamanında konulan kuralların ve ilkelerin yıllarca tavizsiz uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Bu gün artık okul kitaplarında veya siyasi alanda ilkelerin altını boşaltmak gibi çaba olsa da bu ulusun Ata'sına ve onun kurduğu Cumhuriyet'e sahip çıkacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Atatürk'ü unutturmak isteyen beyinler şunu bilmelidir ki, onu ve onun ilkelerini ve devrimlerini yok etmeye çalışanları bu ulus tükürükleri ile boğar.
Yine yazıma, Unesco'nun Atatürk'ü tespiti ile başladım. Tüm dünya ulusları onun "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini ulusumuzda ve dünyada barışın simgesi olarak kabul ettiğini gördüm. Az gelişmiş ülkelerin ve sömürülen ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmalarında örnek insan oluşunu ,insana, insanlığa saygının temsilcisi olduğunu ve imzası olan 159 ülkenin kabul ettiğini öğrendim ve gururlandım.
Dünya, dün de bugün de Atatürk'e saygı duyuyor ve gerçek lider olarak görüyor. Bu da bize hem mutluluk hem de gurur veriyor.
Yalan mı?
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023