Bugün siyasilerimiz AB hayali ve ABD müttefikliğiyle yanıp tutuşurken, bizlere Atatürk'ün çağdaşlaşma anlayışını takip ettiklerini söylüyorlar.Bugün AB ve ABD taşeronu basınımız ve de yorumcuları Batılılaşmadan bahsederken, "Atatürk bugün yaşasaydı" diyerek söze başlıyorlar, Atatürk'ü yanlış lanse ediyorlar ve de Atatürk'ün savunduğu fikirleri değil de, sanki onun fikirleriymiş gibi mandacı zihniyetin fikirlerini topluma aşılamaya çalışıyorlar.Neticede siyasilerimizin attığı adımlarla kurumlarımız bir bir yabancılaşıyor, madenlerimiz, topraklarımız yabancılara haraç mezat, yok pahasına devrediliyor. Bütün bunlar olurken borçlarımız arttıkça artıyor, milli değerlerimizi, kültürümüzü kaybediyoruz, her geçen kendi benliğimizden biraz daha uzaklaşıyoruz.Mandacı zihniyet, Kurtuluş mücadelesinde gittiği her yerde, yaptığı her kongrede "Manda ve himaye asla kabul edilmez" diyen Mustafa Kemal Atatürk'ü -Türk toplumu nezdinde sürekli yükselen bir değer olduğu için- kendi emellerine alet etmeye çalışıyor.Atatürk'ün hayatından vereceğimiz bir örnek bu tür zihniyete sahip olanlara tokat gibi cevap niteliğinde olacaktır."Ulu önder Atatürk, 3 Ocak 1921'de, şehit çocuklarına öğretim sağlamak niyetiyle, Amerikalıların, Anadolu toprağında sağlık ve öğretim kurumları kurmak isteğine RED cevabı verirken, şu gerekçelere dayanıyor:1- Yabancıların şu gayeler peşinde koştukları tespit edilmiştir: Memleketin dahilindeki mesailerinden insafsız kar temin etmek. Bizim için en az zararlı olan yine bunlardır.2- Bir bölgede elde ettikleri iktisadi imtiyazlara dayanarak ileride oraya sahip olma hakkı çıkarmak. Bu gibilerin, memleketimiz dahilinde çalışmalarına katiyen müsaade edilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle hareket etmekle, yalnız kendimize değil, bütün insanlığa fevkalade büyük bir hizmet yaptığımıza kaniyiz; zira hiç şüphem yoktur ki, Harb-ı Umumi'nin başlıca müsebbibleri, bu gibi gayeler peşinde koşan sermayedar grupları ve onlara alet olan politikacılardır.3- İktisadi, ilmi, ve insani maksatlar altında, memleketimize gelip- gelecekte istilalar hazırlamak için- muhtelif unsurları, gerek hükümete gerekse birbirine karşı tahrik etmek! Bu gibiler hem Harb-ı Umumi'nin hem de memleketimiz dahilindeki feci boğazlaşmaların başlıca müsebbiblerindendir. 4- Ruhlarına yerleşmiş bulunan Hıristiyanlık hiss-i saikasıyla, hem Hıristiyan azınlıklarla ilgilenmek; ve onlara, ister kasıtlı ister kasıtsız, aralarında yaşadıkları müslümanlardan ayrılmak arzusunu aşılamak!..."(Kaynak: Türk Hukuk Enstitüsü http://www.turkhukukenstitusu.org/toprak.doc)Oldukça açık ve net değil mi?Atatürk'ün mandacılığı kesinlikle reddettiğine dair bir delil de nutkunda geçen şu sözleridir:"Yabancı bir ulusun manda ve himayesini kabul etmek, insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve miskinliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağı dereceye düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Oysa ki Türk'ün onuru ve öz saygısı çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, esir yaşamaktansa mahvolsun, daha iyidir. Öyleyse, ya istiklal ya ölüm!"Eğer bu görüşlerin sahibi ve de Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk bugün gerçekten yaşasaydı sizce yabancıların ülkemizin topraklarını, madenlerini, kurumlarını haraç mezat almasına razı gelir miydi? Ülkemizi çepeçevre saran tehditlerden, görevi gereği haber veren, ikaz eden askerimizin konuşmasından rahatsız olur muydu? PKK terörüne her türlü desteği veren AB'ye girme projesine hala dahil olmak ister miydi? Ya da 11 askerimizin başına çuval geçiren ABD ile dostluğa devam edip sessiz kalır mıydı?...Son sözü yine Atatürk'e bırakalım:"Bir ulus, varlığı ve hukuku için bütün gücüyle, bütün düşünce madde güçleriyle ilgilenmezse, bir ulus kendi gücüne dayanarak varlığını ve özgürlüğünü sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz."
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024