Dünya tarihinde istisna şahsiyetler sıralamasında ilk sıraya giren Mustafa Kemal Atatürk'ün, nihayet layık olduğu veçhiyle Türk milletinin necip bir evladı tarafından kaleme alınması zamanlaması açısından fevkalade önemli olmuştur.
Atatürk'ümüzün bu kadar başarısının ardında nasıl bir manevi gücün yattığını, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ele aldığı Hoş Geldin Atatürk kitabından çok net olarak çıkartabiliyoruz.
Kitapta, Atatürk'ün muhteşem tarihinin, zaferlerinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki üstün stratejisinin tesadüften çok uzak, Allah'ın yardımı olmadan gerçekleşemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bunda da en büyük etkenin Mustafa Kemal Atatürk'ün Ehl-i Beyt soyundan geldiği yani nakibul eşraf olduğu ortaya konulmuştur. Hem de öyle ortaya konulmuştur ki, itiraza mecal kalmamıştır.
Ama belirtelim ki bu kitap, ele alındığı konular itibariyle insanların niyetlerini turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkarmıştır. Türkiye'de Atatürk'ü yeterince tanıtmayanlar, tanıtmakta gecikenler, dini yönünü örtenler bile Atatürk'ün bu yönünü yeni öğrenmişlerdir sanırım! Şimdi herkes Atatürkçü? Doğrusu insanların Atatürk etrafında buluşmaları ve birleşmeleri hoşuma gitmiyor diyemem ama bunun gönülden olmasını daha çok isterdim.
Bu kitap yazıldıktan sonra, Türkiye sevdalıları, birlik ve beraberliğimizi isteyenler ve bunun için yöntem arayanlar bu eseri çok beğenmişler, bunu da ekranlardan ve diğer medya organlarından, sosyal medyadan ilan etmişlerdir. Mesela Sayın Uğur Dündar gibi? Bazıları da rahatsızlığını "Atatürk ateisttir" diyerek ortaya koymuştur. Mesela Murat Bardakçı gibi?
Türk milletinin birleşmesinde, muasır medeniyetler seviyesine çıkmasında Atatürk isminin önüne başka bir isim geçemez kanaatindeyim. Atatürk'ün ateist olduğunu savunanlar şu anda Hoş Geldin Atatürk duvarına çarpmış vaziyetteler. Ben, Murat Bardakçı'yı ele alıp bu konuyu yazmayı düşünmüyorum. Fakat kendisinden, tarihin magazin sayfalarında debelenmekten çıkıp biraz birlik beraberliğimize yönelik araştırmalar yapmasını isteyebilirim. Bu kendisi açısından da uygun olacaktır.
Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin en zirve ismini (Atatürk) dile dolayanların gerçekte niyetlerini açıkça ortaya koymaları Türkiye'nin geleceği açısından ne gibi sonuçlar doğurabileceği düşünülmelidir. Bu nazik dönemde hangi cümleyi niçin söylediğimiz önemlidir. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün mübarek annelerinden bahisle nasıl bir aileden geldiğini ve ne derece dindar olduğunu net olarak ortaya koymuş ve bu konuda bize örnek teşkil etmiştir.
Eğer Türk milleti ve devleti bölünmez bütünlüğünü korumak ve ilelebet muhafaza etmek istiyorsa, damarlarında asil kan dolaşan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hoş Geldin Atatürk kitabını bahane ederek başlangıç yapmalıdır. Henüz çok geç değil.
Diğer yandan Atatürk'ün Müslümanlığı milletiyle aynı olmuş, bunun nesi garip! Asıl garip olan şey bunun tersini düşünmek ve beyhude ispata çalışmak değil midir? Ve belki de farkına varmadan ya da bilerek milleti Atatürk'ten soğutmak isteyenlere hizmet değil midir? Bu düşünce ve çabalar milletimizin birlik ve beraberliğine atılmış atom bombası etkisi yapar. İnanıyorum ki, Atatürk'ün ve Türk milletinin aleyhine olan bu tür çalışmalar bu kitaptan sonra azalacaktır ve hatta kalmayacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk'ü bu kadar iyi incelediği ve araştırıp anlattığı için Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarımı sunarım. Kendisi her zaman olduğu gibi, çıkışlarıyla Türk milletine ve devletine yön vermeye çalışmış ve bu gayretini bir tek Allah rızası için yapmıştır.
Atatürk'ün izinden hiç ayrılmayan örnek bir davranış ortaya koyan Sayın Baş'ın Türk milleti tarafından daha iyi takip edilmesi duası ile.
Atatürk'ümüzün bu kadar başarısının ardında nasıl bir manevi gücün yattığını, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ele aldığı Hoş Geldin Atatürk kitabından çok net olarak çıkartabiliyoruz.
Kitapta, Atatürk'ün muhteşem tarihinin, zaferlerinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki üstün stratejisinin tesadüften çok uzak, Allah'ın yardımı olmadan gerçekleşemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bunda da en büyük etkenin Mustafa Kemal Atatürk'ün Ehl-i Beyt soyundan geldiği yani nakibul eşraf olduğu ortaya konulmuştur. Hem de öyle ortaya konulmuştur ki, itiraza mecal kalmamıştır.
Ama belirtelim ki bu kitap, ele alındığı konular itibariyle insanların niyetlerini turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkarmıştır. Türkiye'de Atatürk'ü yeterince tanıtmayanlar, tanıtmakta gecikenler, dini yönünü örtenler bile Atatürk'ün bu yönünü yeni öğrenmişlerdir sanırım! Şimdi herkes Atatürkçü? Doğrusu insanların Atatürk etrafında buluşmaları ve birleşmeleri hoşuma gitmiyor diyemem ama bunun gönülden olmasını daha çok isterdim.
Bu kitap yazıldıktan sonra, Türkiye sevdalıları, birlik ve beraberliğimizi isteyenler ve bunun için yöntem arayanlar bu eseri çok beğenmişler, bunu da ekranlardan ve diğer medya organlarından, sosyal medyadan ilan etmişlerdir. Mesela Sayın Uğur Dündar gibi? Bazıları da rahatsızlığını "Atatürk ateisttir" diyerek ortaya koymuştur. Mesela Murat Bardakçı gibi?
Türk milletinin birleşmesinde, muasır medeniyetler seviyesine çıkmasında Atatürk isminin önüne başka bir isim geçemez kanaatindeyim. Atatürk'ün ateist olduğunu savunanlar şu anda Hoş Geldin Atatürk duvarına çarpmış vaziyetteler. Ben, Murat Bardakçı'yı ele alıp bu konuyu yazmayı düşünmüyorum. Fakat kendisinden, tarihin magazin sayfalarında debelenmekten çıkıp biraz birlik beraberliğimize yönelik araştırmalar yapmasını isteyebilirim. Bu kendisi açısından da uygun olacaktır.
Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin en zirve ismini (Atatürk) dile dolayanların gerçekte niyetlerini açıkça ortaya koymaları Türkiye'nin geleceği açısından ne gibi sonuçlar doğurabileceği düşünülmelidir. Bu nazik dönemde hangi cümleyi niçin söylediğimiz önemlidir. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün mübarek annelerinden bahisle nasıl bir aileden geldiğini ve ne derece dindar olduğunu net olarak ortaya koymuş ve bu konuda bize örnek teşkil etmiştir.
Eğer Türk milleti ve devleti bölünmez bütünlüğünü korumak ve ilelebet muhafaza etmek istiyorsa, damarlarında asil kan dolaşan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hoş Geldin Atatürk kitabını bahane ederek başlangıç yapmalıdır. Henüz çok geç değil.
Diğer yandan Atatürk'ün Müslümanlığı milletiyle aynı olmuş, bunun nesi garip! Asıl garip olan şey bunun tersini düşünmek ve beyhude ispata çalışmak değil midir? Ve belki de farkına varmadan ya da bilerek milleti Atatürk'ten soğutmak isteyenlere hizmet değil midir? Bu düşünce ve çabalar milletimizin birlik ve beraberliğine atılmış atom bombası etkisi yapar. İnanıyorum ki, Atatürk'ün ve Türk milletinin aleyhine olan bu tür çalışmalar bu kitaptan sonra azalacaktır ve hatta kalmayacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk'ü bu kadar iyi incelediği ve araştırıp anlattığı için Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarımı sunarım. Kendisi her zaman olduğu gibi, çıkışlarıyla Türk milletine ve devletine yön vermeye çalışmış ve bu gayretini bir tek Allah rızası için yapmıştır.
Atatürk'ün izinden hiç ayrılmayan örnek bir davranış ortaya koyan Sayın Baş'ın Türk milleti tarafından daha iyi takip edilmesi duası ile.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019