logo
12 ŞUBAT 2025

Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri

04.02.2025 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 16.01.2014 tarihli yayımlanan yazısıdır

 

"Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol" demiş Hz. Mevlana, Müslüman olana!

 

Günümüzde, kalbi ile dili birbirinden farklı; düşündüklerini hayata geçirmek için bin bir çehre kullanan sözde aydınlar türedi. 

 

Dış mihraklara hizmet ederek namlarını yürütmeye çalışan bu zümreden biri, sözde hilafete sahip çıkarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Atatürk'ün saltanatın yanında hilafeti de kaldırdığından bahsetmektedir.  

 

Maksatları, bu liderin "dinsiz" olduğu şeklindeki ithamlarına dayanak bulmaktır. 

 

Söz konusu olay; Müslüman - Türk milleti ile Ata'sının arasını açmak üzerine kurulu bu senaryoya alet olanların iddia ettiği gibi değildir. 

 

Atatürk, saltanat ve halifelik makamını samimiyetle kaldırmıştır. Yani halifelik unvanı kaldırılmıştır. Ancak hilafete dokunulmamıştır. 

 

Gerek saltanat ve gerekse halifeliğin kaldırılması, tek kişide toplanan egemenliğin sona erdirilmesi maksadıyladır. 

 

Halifeliğin bir şahsın temsilinde bulunması, kaldırılmasıyla sona ermiştir. İlan edilen Cumhuriyet ile egemenlik millete geçmiş; hilafette, tek kişiye ait olmaktan çıkarılarak, cumhuriyetin ve hükümetin şahsında koruma altına alınmıştır. 

 

Dediklerimizin ispatı Atatürk döneminde, 3 Mart 1924'te çıkarılan 431 sayılı Hilafetin İlgasına ve Hanedanı Osmaniye'nin TC Memaliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun'dur. Bu kanunun 1. maddesi şöyledir: 

 

"Halife halledilmiştir. Hilafet hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan hilafet makamı mülgadır." Mündemiç: Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan demektir. 

 

Yani hilafet tamamen kaldırılmamış, hükümete ve cumhuriyete ait olarak bırakılmıştır. 

 

Hilafet konusu Nutuk'ta bizzat Atatürk tarafından şöyle ele alınır: "Ortaya atılan görüş şuydu: Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da ve diğer kıt'alarda yaşayan Müslüman toplumları, gelecekte herhangi bir gün kendi irade ve arzularını kullanacak bir güç ve özgürlüğe kavuşurlar ve o zaman lüzumlu ve yararlı görürlerse, çağın gereklerine uygun birtakım uyuşma ve birleşme noktaları bulabilirler. 

 

Şüphesiz, her devletin, her toplumun birbirinden karşılayabileceği ihtiyaçları vardır. Karşılıklı çıkarları olacaktır. 

 

Tasarlanan bu bağımsız İslâm devletlerinin yetkili temsilcileri bir araya gelip bir kongre yaparlar ve 'falan ve filân İslâm devletleri' arasında şu veya bu ilişkiler kurulmuştur. Bu ortak ilişkileri korumak ve bu ilişkilerin gerektirdiği şartlar içinde birlikte hareket sağlamak için, bütün İslâm devletlerinin temsilcilerinden kurulu bir meclis oluşturulacaktır.

 

'Birleşmiş olan İslâm devletleri bu meclisin başkanı tarafından temsil edilecektir' derlerse ve isterlerse, işte o zaman, o 'Birleşik İslâm devleti'ne hilâfet ve ortak meclisin başkanlığına seçilecek zata da halife unvanını verirler." (M. Kemal Atatürk, Nutuk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 9. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1969, cilt 2, sayfa 713. (Bölüm 14: Lozan Barış Konferansı ve Saltanatın Kaldırılmasına İlişkin Gelişmeler, Hilafet Meselesi. Konu 24: Hilafet Konusunda Halkın Şüphe ve Endişesini Gidermek İçin Yaptığım Açıklamalar.) 

 

Rahmetli Adnan Menderes, Ata'nın Nutuk'ta altını çizdiği görüşlerini devam ettirmek maksadıyla, 1958 senesinde "Eğer isterseniz hilafeti de getirebilirsiniz" demiş ve bir rivayet, 27 Mayıs'a giden süreç bu açıklamadan sonra başlamıştır. 

 

Hilafet bahsinin Atatürk'ün bıraktığı ve gizliliği halen muhafaza edilen vasiyetnamesinde de yer aldığını söyleyen pek çok araştırmacı vardır. 88'de açıklanması gereken vasiyetnamenin, Kenan Evren'in talimatıyla 25 sene daha gizlenmesine karar verildiğini belirten Aytunç Altındal,  Mustafa Kemal'in vasiyetteki hilafet projesini şöyle aktarır: 

 

"Atatürk'ün hilafet sisteminde, İslam ülkeleri artınca aralarında Şura oluştururlar. Beş ülkeyi daimi yönetici seçerler meclisleri sırayla hilafet makamını temsil eder şeklinde?" 

 

Sonuç olarak hilafet, Atatürk'ün ömrü vefa etseydi hayata geçireceği ve İslam devletlerini birleştirmek için kullanacağı bir sistem ve yol olacaktı. 

 

Hilafetin arkasına sığınarak bundan dolayı Atatürk'ü dinsizlikle itham edenler son derece büyük bir İngiliz oyununun ve de vebalin içindedirler.  

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
Trump’tan haydut politikası
Kovboy taktiği izliyor
Prof. Dr. Ahmet Ercan tespitini yineledi
"Ege Denizi'ndeki depremler yanardağ kaynaklı"
Ege beşik gibi
Bu sefer de 4,8'lik deprem
İstanbul için kar uyarısı
AKOM saat verdi
Mısır da bir Gazze planı hazırlıyor
Filistinlilerin Gazze'de kalmasını garanti edecek
Süper Lig'de ara transfer dönemi bitti
En çok transferi kim yaptı?
ABD'ye kaçan anne ve oğlu Türkiye'ye gönderilecek
Tok ve oğlu iade edilecek
Danimarka istihbaratından çarpıcı uyarı
Avrupa'da büyük bir savaş başlayabilir
Hamas'tan cevap bekleniyor
Netanyahu, Trump'ın ağzıyla konuştu
İnsan babasının malını bile böyle isteyemez!
Sarı Haydut'un gözü Gazze'de
İstanbul’da AVM’de yangın paniği
Akasya AVM’nin-1. katında yangın çıktı
Ayın sağlık haberi
Yaşlanmayı hızlandıran yiyeceklere dikkat
Bir bölge sürekli kan kaybediyor
Türkiye'nin en mağdur bölgesi
Mansur Yavaş'ın vazgeçmeye niyeti yok
CHP'de çarşı pazar karışacak gibi
İkili ticaretimiz dengesiz
Türkiye, Malezya ile ticarette büyük açık veriyor
Trump’tan haydut politikası
Kovboy taktiği izliyor
Prof. Dr. Ahmet Ercan tespitini yineledi
"Ege Denizi'ndeki depremler yanardağ kaynaklı"
Ege beşik gibi
Bu sefer de 4,8'lik deprem
İstanbul için kar uyarısı
AKOM saat verdi
Mısır da bir Gazze planı hazırlıyor
Filistinlilerin Gazze'de kalmasını garanti edecek
Süper Lig'de ara transfer dönemi bitti
En çok transferi kim yaptı?
ABD'ye kaçan anne ve oğlu Türkiye'ye gönderilecek
Tok ve oğlu iade edilecek
Danimarka istihbaratından çarpıcı uyarı
Avrupa'da büyük bir savaş başlayabilir
Hamas'tan cevap bekleniyor
Netanyahu, Trump'ın ağzıyla konuştu
İnsan babasının malını bile böyle isteyemez!
Sarı Haydut'un gözü Gazze'de
İstanbul’da AVM’de yangın paniği
Akasya AVM’nin-1. katında yangın çıktı
Ayın sağlık haberi
Yaşlanmayı hızlandıran yiyeceklere dikkat
Bir bölge sürekli kan kaybediyor
Türkiye'nin en mağdur bölgesi
Mansur Yavaş'ın vazgeçmeye niyeti yok
CHP'de çarşı pazar karışacak gibi
İkili ticaretimiz dengesiz
Türkiye, Malezya ile ticarette büyük açık veriyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.