Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 78. yıldönümündeyiz.
Ruhu şad olsun.
O'nun İslam dinine, Müslümanlara ve dolayısı ile bu ülkeye yaptığı hizmetleri Türk milleti hiçbir zaman unutmayacak.
Bazıları neden bu kadar Atatürk'ü konuşuyorsun, yazıyorsun dese de gerçek şudur ki; O'nu ne kadar konuşsak, yazsak, anlatsak bitiremeyiz. O hem siyasi, hem askeri konuda dâhiyane bir zekâ. Bunların yanına dinine sımsıkı bağlı bir lider olduğu gerçeği de eklenince vefat etmeden önce son sözünün 'Ve aleykümselam' olması hiç şaşırtıcı değil.
Atatürk'ün yanında bulunan tanıkları "Allah'ın adını" ağzından düşürmediğini söylemektedirler. Atatürk, kendisine hizmet edenlere minnet duygularını sunarken sıkça, "Allah razı olsun" demiştir.
Doktoru Mim Kemal, Atatürk'ün bu zor günlerinde hasta yatağında en çok tekrarladığı sözcüklerin, "Ya Rabbi, Allah'ım?" gibi sözcükler ve cümleler olduğunu belirtmiştir.
Son anlarında yanında bulunan Nuri Ulusu, "Komaları esnasında zaman zaman 'Aman ya Rabbim, aman ya Rabbim' diyerek Allah'tan yardım dilediğini gözlerimle gördüm" demiştir.
Atatürk'ün hastalığının en ileri dönemlerinde, son günlerinde kardeşi Makbule, onu bir an olsun yalnız bırakmamış, başucunda saatlerce Kur'an okumuştur.
Atatürk vefatından 15 gün önce insanları İslam dinine çağıran bir mesaj yayınlamıştır. Mesaj tam olarak şudur:
"Bütün dünyanın Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilirler ve kalkınabilirler."
Atatürk bu son mesajını bütün dünyaya açıklamıştır. Atatürk'ün vefatına tanık olan Hasan Rıza Soyak, son birkaç saatte olanları ve Atatürk'ün son dakikalarını şöyle gözlemlemiştir:
"Herhalde iyi göremiyordu ki bana sordu: 'Saat kaç?'
Cevap verdim: '7.00 efendim.'
Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti. Aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık, başucuna sokuldum.
'Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?' diye sordum.
'Evet' dedi.
Arkamdan, Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: 'Dilinizi çıkarır mısınız efendim.'
Dilini ancak yarısına kadar çıkardı. Dr. İrdelp tekrar seslendi: 'Lütfen biraz daha uzatınız.'
Nafile. Artık söyleneni anlamıyordu. Dilini uzatacağı yerde tamamen çekti; başını sağa çevirerek, 'Ve Aleykümselam' dedi ve son sözü bu oldu."
Görüldüğü gibi Atatürk son günlerinde bile Allah'a ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) sonsuz inancı ve imanı olan Müslüman Türk evladıdır. Ben şahsen ona iftira atanların, ömürlerinde son nefesini başını sağa çevirerek 'Aleykümselam' diyerek ruhunu teslim eden bir kişiye dahi şahit olduklarını sanmıyorum.
Nahl Suresi 32'inci ayette, "Melekler, iyi insanlar olarak canlarını aldığı kimselere, 'Size selâm olsun! Yapmış olduğunuza karşılık cennete giriniz", Vakıa Suresi 91'inci ayette ise, "Artık esenlik sana sağ taraf ehlinden" şeklinde buyurulmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ise yukarıda yazdığım gibi vefat etmeden önce başını sağ tarafa çevirerek, "ve aleykümselam" diyerek son nefesini vermiştir.
Eğer Müslümanlık iddiasında bulunuyorsanız, bir Mustafa Kemal'in fotoğrafına bakın, bir de O'na bilinçli olarak dinsiz iftirası atanların kenefe dönmüş suratlarına bakın. O zaman hakkı, hakikati anlarsınız.
Ruhu şad olsun.
O'nun İslam dinine, Müslümanlara ve dolayısı ile bu ülkeye yaptığı hizmetleri Türk milleti hiçbir zaman unutmayacak.
Bazıları neden bu kadar Atatürk'ü konuşuyorsun, yazıyorsun dese de gerçek şudur ki; O'nu ne kadar konuşsak, yazsak, anlatsak bitiremeyiz. O hem siyasi, hem askeri konuda dâhiyane bir zekâ. Bunların yanına dinine sımsıkı bağlı bir lider olduğu gerçeği de eklenince vefat etmeden önce son sözünün 'Ve aleykümselam' olması hiç şaşırtıcı değil.
Atatürk'ün yanında bulunan tanıkları "Allah'ın adını" ağzından düşürmediğini söylemektedirler. Atatürk, kendisine hizmet edenlere minnet duygularını sunarken sıkça, "Allah razı olsun" demiştir.
Doktoru Mim Kemal, Atatürk'ün bu zor günlerinde hasta yatağında en çok tekrarladığı sözcüklerin, "Ya Rabbi, Allah'ım?" gibi sözcükler ve cümleler olduğunu belirtmiştir.
Son anlarında yanında bulunan Nuri Ulusu, "Komaları esnasında zaman zaman 'Aman ya Rabbim, aman ya Rabbim' diyerek Allah'tan yardım dilediğini gözlerimle gördüm" demiştir.
Atatürk'ün hastalığının en ileri dönemlerinde, son günlerinde kardeşi Makbule, onu bir an olsun yalnız bırakmamış, başucunda saatlerce Kur'an okumuştur.
Atatürk vefatından 15 gün önce insanları İslam dinine çağıran bir mesaj yayınlamıştır. Mesaj tam olarak şudur:
"Bütün dünyanın Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilirler ve kalkınabilirler."
Atatürk bu son mesajını bütün dünyaya açıklamıştır. Atatürk'ün vefatına tanık olan Hasan Rıza Soyak, son birkaç saatte olanları ve Atatürk'ün son dakikalarını şöyle gözlemlemiştir:
"Herhalde iyi göremiyordu ki bana sordu: 'Saat kaç?'
Cevap verdim: '7.00 efendim.'
Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti. Aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık, başucuna sokuldum.
'Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?' diye sordum.
'Evet' dedi.
Arkamdan, Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: 'Dilinizi çıkarır mısınız efendim.'
Dilini ancak yarısına kadar çıkardı. Dr. İrdelp tekrar seslendi: 'Lütfen biraz daha uzatınız.'
Nafile. Artık söyleneni anlamıyordu. Dilini uzatacağı yerde tamamen çekti; başını sağa çevirerek, 'Ve Aleykümselam' dedi ve son sözü bu oldu."
Görüldüğü gibi Atatürk son günlerinde bile Allah'a ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) sonsuz inancı ve imanı olan Müslüman Türk evladıdır. Ben şahsen ona iftira atanların, ömürlerinde son nefesini başını sağa çevirerek 'Aleykümselam' diyerek ruhunu teslim eden bir kişiye dahi şahit olduklarını sanmıyorum.
Nahl Suresi 32'inci ayette, "Melekler, iyi insanlar olarak canlarını aldığı kimselere, 'Size selâm olsun! Yapmış olduğunuza karşılık cennete giriniz", Vakıa Suresi 91'inci ayette ise, "Artık esenlik sana sağ taraf ehlinden" şeklinde buyurulmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ise yukarıda yazdığım gibi vefat etmeden önce başını sağ tarafa çevirerek, "ve aleykümselam" diyerek son nefesini vermiştir.
Eğer Müslümanlık iddiasında bulunuyorsanız, bir Mustafa Kemal'in fotoğrafına bakın, bir de O'na bilinçli olarak dinsiz iftirası atanların kenefe dönmüş suratlarına bakın. O zaman hakkı, hakikati anlarsınız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018