Avrupa başörtüsü yasağından memnun
Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın başörtüsü kararını savunan AB Temel Haklar Ajansı, bunun iş yerlerinde çalışanlara eşit muamelede bulunulabilmesi noktasında temel sorunların çözümüne imkan sağladığını ileri sürdü. Kararı değerlendiren ceza hukuku uzmanı Dr. Ali Emrah Bozbayındır, Avrupa Birliği Adalet Divanı ilk defa din ayrımcılığı ile ilgili bir karar verdiğini söyledi.
21.03.2017 00:00:00
Avrupa Birliği (AB) Temel Haklar Ajansı (FRA), AB Adalet Divanı'nın (ABAD) başörtüsünün iş yerlerinde yasaklanmasına imkan veren kararını savunarak, iş yerlerinde çalışanlara eşit muamelede bulunulabilmesi açısından bu kararın memnuniyetle karşılandığını bildirdi. Viyana merkezli FRA, AA muhabirinin AB Adalet Divanının başörtüsü kararına ilişkin sorusuna yönelik yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, karara neden olan olay ve Adalet Divanının konuya ilişkin gerekçelerine yer verilerek, "Adalet Divanının aldığı kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Karar, iş yerlerinde çalışan kişilere eşit muamelede bulunulabilmesi noktasında temel sorunların çözümüne imkan sağlıyor" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Adalet Divanının konuyu ulusal mahkemelere yönlendirdiği ve böylelikle ileride ortaya çıkabilecek herhangi bir olayın dini sebeblerden kaynaklanan bir ayrımcılık olup olmadığına AB'ye üye ülkelerin ulusal mahkemelerinin karar vereceği belirtildi. Merkezi Lüksemburg'da bulunan AB Adalet Divanı, iş yerlerinde çalışanların "görünür bir biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımaları" hakkında Belçika ve Fransa'dan yapılan iki başvuruyu karara bağlamıştı. Mahkeme, işverenlerce, çalışanların iş yerlerinde iç kurallar gereği herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün görünür kullanımının yasaklamasının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediğine hükmetmişti.
Mahkeme böylelikle iş yerindeki iç tüzükte yer alması halinde başörtüsü kullanımının "ayrımcılık teşkil etmediği", bu tür bir zorunluluk olmaması halinde ve sadece bir müşterinin şikayeti üzerine işten atmanın ise "ayırımcılık teşkil edebileceği" kararını aldı. AB Adalet Divanının kararının hemen ardından Avusturya'da bir özel eğitim kurumu, başörtüsü dahil dini sembollerin çalışanları tarafından kullanılmasını yasaklamıştı.
Avrupa'da 'hukukla' ayrımcılık!
14 Mart 2017 tarihinde, başörtüsüyle ilgili verdiği iki ön kararla birlikte, AB'nin yargı organı olan Avrupa Birliği Adalet Divanı ilk defa din ayrımcılığı ile ilgili bir karar vermiş oldu. Kararı değerlendiren Dr. Ali Emrah Bozbayındır, "Amerikan ayrımcılık hukukuna göre din "dini kurallara göre yaşamanın ve ibadetin yanı sıra inancın tüm boyutlarını ihtiva etmektedir". Bu nedenle, ABD ayrımcılık hukukuna göre dini ibadet ve yaşayış tarzı ayrımcı muameleye tabi tutulamayacağı gibi, dini yaşayışın gereklerine işveren tarafından müsaade edilmelidir. ABAD'ın başörtüsüyle ilgili verdiği kararlara bakılacak olursa, ABD anti-ayrımcılık hukukunun yorum ve uygulaması yakın zamanda Avrupa'ya uğrayacak gibi görünmüyor" dedi.
Açıklamada, karara neden olan olay ve Adalet Divanının konuya ilişkin gerekçelerine yer verilerek, "Adalet Divanının aldığı kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Karar, iş yerlerinde çalışan kişilere eşit muamelede bulunulabilmesi noktasında temel sorunların çözümüne imkan sağlıyor" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Adalet Divanının konuyu ulusal mahkemelere yönlendirdiği ve böylelikle ileride ortaya çıkabilecek herhangi bir olayın dini sebeblerden kaynaklanan bir ayrımcılık olup olmadığına AB'ye üye ülkelerin ulusal mahkemelerinin karar vereceği belirtildi. Merkezi Lüksemburg'da bulunan AB Adalet Divanı, iş yerlerinde çalışanların "görünür bir biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımaları" hakkında Belçika ve Fransa'dan yapılan iki başvuruyu karara bağlamıştı. Mahkeme, işverenlerce, çalışanların iş yerlerinde iç kurallar gereği herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün görünür kullanımının yasaklamasının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediğine hükmetmişti.
Mahkeme böylelikle iş yerindeki iç tüzükte yer alması halinde başörtüsü kullanımının "ayrımcılık teşkil etmediği", bu tür bir zorunluluk olmaması halinde ve sadece bir müşterinin şikayeti üzerine işten atmanın ise "ayırımcılık teşkil edebileceği" kararını aldı. AB Adalet Divanının kararının hemen ardından Avusturya'da bir özel eğitim kurumu, başörtüsü dahil dini sembollerin çalışanları tarafından kullanılmasını yasaklamıştı.
Avrupa'da 'hukukla' ayrımcılık!
14 Mart 2017 tarihinde, başörtüsüyle ilgili verdiği iki ön kararla birlikte, AB'nin yargı organı olan Avrupa Birliği Adalet Divanı ilk defa din ayrımcılığı ile ilgili bir karar vermiş oldu. Kararı değerlendiren Dr. Ali Emrah Bozbayındır, "Amerikan ayrımcılık hukukuna göre din "dini kurallara göre yaşamanın ve ibadetin yanı sıra inancın tüm boyutlarını ihtiva etmektedir". Bu nedenle, ABD ayrımcılık hukukuna göre dini ibadet ve yaşayış tarzı ayrımcı muameleye tabi tutulamayacağı gibi, dini yaşayışın gereklerine işveren tarafından müsaade edilmelidir. ABAD'ın başörtüsüyle ilgili verdiği kararlara bakılacak olursa, ABD anti-ayrımcılık hukukunun yorum ve uygulaması yakın zamanda Avrupa'ya uğrayacak gibi görünmüyor" dedi.