logo
07 MAYIS 2024

Avrupa Birliği Maceramızı Tarih Affeder mi?

28.08.2001 00:00:00
Türk Düşmanlığı'nın Protestan önderi XIV

Protestan Hıristiyanlığın doğuşu

Avrupa'daki Türk-İslam Düşmanlığı'nın temelinde iki temel faktör vardır: Birincisi tarihsel süreç içerisinde Hıristiyanlığın orijinalitesini kaybetmesi sebebiyle Kilise çevrelerinin duyduğu aşağılık komleksi. Bu yüzden Hıristiyanların İslam'a girmesini engellemek için Kiliseler, İslam hakkında olmadık iftiralar ileri sürmüşlerdir. İkincisi ise, Türklerin Avrupa'ya fethetme projelerine karşı bir direnç oluşturmak. Bunun için Türkler Ortaçağ'dan beri barbar ve vahşi olarak tanıtılmıştır Avrupa'da.

Türk-İslam Düşmanlığı konusunda hiç kimse Papalığın mezhebi olan Katolik Kilisesi ile yarışamazdı. XVI. yüzyılda Din'de reform hareketi ile Avrupa'da yeni bir Hıristiyanlık mezhebi doğmuştur: Protestanlık.

Haçlı Birliği'nin önüne geçmek isteyen Osmanlı, Avrupa'nın iç çelişkilerinden de yararlanmıştır. Bu bağlamda Protestan hıristiyanlığı da katolikliğe karşı korumuş ve kollamıştır. Bunun sonucu olarak protestanlığın ilk önderi Martin Luther, Türklerden övgüyle söz etmekte idi. Ancak Avrupa'da tutunduktan sonra Katolik Kiliseleri'nin iftiralarını benimsemekten geri kalmamıştır.

Protestanlık, Avrupa'da başta Almanya olmak üzere özellikle Kuzey Avrupa'da egemen olmuştur (daha sonraları da Amerika'da.)

Avrupa Birliği sürecindeki özellikle Hıristiyan Demokratların Türk-İslam Düşmanlığı hakkındaki referansları diğerlerinin de esin kaynağı Luther'e dayanır.

Luther Türkleri Överken

Luther daha çok eski yaazlarında Papalıkla karşılaştırırken Türklerden/ müslümanlardan az çok övgü ile bahsederdi: "Türklerin diğer özellikleri arasında en esaslı olanı onların rahip ve din adamlarının vakarlı, cesur ve titiz bir yaşam sürmeleridir. Onlara, bizim Papalıktaki din adamlarımız ve Papazlarımız yanında melek denebilir ve bunlarla mukayese bile edilemez... Diğer taraftan onların (Türklerin) kendi kiliselerinde sık sık ibadet için biraraya geldiklerini, özenli bir terbiye, sessizlik ve hoş davranışları olduğunu görürsün. Bizim kiliselerimizin hiç birinde böyle bir terbiye ve sessizlik bulunmuyor... Üçüncü nokta olarak da Türkler'in Hıristiyan inancında değil Muhammed'in inancında ölen kendi azizlerine mukaddes ziyaretlerini ve anmalarını eksik etmediklerini, onları ne derece saydıklarını ve överek yükselttiklerini görürsün... Dördüncü olarak da Türkler'de dış yaşam tarzlarına bakarak sert, cesur ve şerefli bir varlık olduklarını görürsün: Şarap içmiyorlar, bizim gibi aşırı derecede içki içip yemek yemiyorlar, basit ve süslü giyinmiyorlar, şaşaalı bina yapmıyorlar, çalım satmıyorlar, öyle basit yemin edip lanet okumuyorlar, kral ve sahiplerine karşı büyük bir itaat, terbiye ve onur gösteriyorlar ve orduları, bizim kendi Alman topraklarımızda oluşturmayı arzu ettiğimiz şekilde sağlam ve hareketlidir..." (16)

Martin Luther'in Çarpık Türk ve İslam Anlayışını Ludwig Hageman'dan özetleyeceğiz.17 Luther'in burada yollama yapılan yazı ve söylevlerin tam metni için Onur Bilge Kula'nın, Alman Kültüründe Türk İmgesi adlı kitabının ikinci cildini önereceğiz.18

Luther'e göre Türkler Şeytandır (!?)

"Türk "Tanrının falakası ve şeytanın hizmetçisi, buna hiç şüphe yok. Böyle değerlendiriyor Luther 1529 yılındaki "Türkler'e karşı savaş hakkında" yazısında.19

Luther'den Haçlı Seferi Çağrısı

Türkler'e karşı ordu vaazında Luther Haçlı seferleri çağrısında bulunur: "Hırıstiyanlar herşeyleriyle dünyevi hükümranlığa bağlı olduklarından ve her biri hükümranı tarafından Türkler'e karşı savaşmaya çağrıldığından, sadık ve itaatkar kullar olarak (şüphesiz her gerçek Hıristiyanın yapacağı gibi) davranmalılar ve severek yumruklarını havaya kaldırmalı, gönül rahatlığıyla vurmalı, istedikleri kadar öldürmeli, yağmalamalı, zarar vermeli, çünkü ancak bu şekilde bir damar harekete geçirilebilir. Bu iş onların sadakat ve hizmetle sorumlu oldukları dünyevi hükümranın görevidir ve Tanrı bu görevi ona ölene dek yüklemiştir."(20)

Türkler Yecüc Mecüc mü?

Martin Luther, Türkleri, Yecüc ve Mecüc olarak tanımlamaktadır, Nikolaus Hausmann'a 26 Ekim 1529 tarihinde yazmış olduğu mektublarda.

Luther daha ileri giderek Türkleri şeytan olarak tanımlamaktadır:

"Fakat Papa nasıl Deccal'in kendisi ise, Türk de gerçek şeytandır" diyor Martin Luther "Türkler'e karşı savaş hakkında" başlıklı yazısında. Johannes'e (8,44) dayanarak Muhammed ile ilgili olarak "Şeytan yalancı ve katil biridir: Yalanları ile ruhları, cinayetleri ile de bedeni öldürüyor"diyor; "Muhammed yalancı bir ruha sahip olduğundan ve şeytan da Kur'an-ı ile ruhları öldürdüğünden O'nun da yola koyulup kılıcını da alarak bedenleri öldürmek için saldırması gerekiyordu ve böylece Türk inacı vaazlarla ve mucizelerle değil bilakis kılıç ve katliamla ilerledi..."(21)

Luther Hz Kur'an ve Hz Muhammed'e dil uzatıyor

Luther, Hz Muhammed ve Kuran hakkında öteden beri polemiklerde öne çıkarılan iki iddiayı dile getiriyor:

"Şeytan Muhammed'in fitnecisi ve Kuran'da onun eseri. Bu sayede Kuran'da iddia edilen Muhammed'in peygamber olarak gönderilmiş olması gerçeği geçersiz kılınmalı ve Kuran'ın asıl sahibinin Tanrı olduğu görüşü çürütülmeli. Çünkü yalnız Tanrı Kuran'ın tek yazarı olarak (İslam'ın görüşü böyle) bu türde bir eser ortaya koyabilir."

"Muhammed'in Kuran'ı yalan ruhlu olduğu için Hıristiyanlığın hakikatı karşısında tutunamaz: O'nun böyle büyük ve güçlü bir katil olması ve herşeyi hakikat ve adalet görüntüsü altında yapması başka türlü nasıl olabilirdi?"

"Böylece ne baba, ne oğul, ne kutsal ruh, ne vaftiz, ne takdis merasimi, ne İncil, ne inanç ne de tüm Hıristiyan öğretisi ve yapısı, hiçbiri yok, çünkü Muhammed'in kendi öğretisi ve özellikle kılıç öğretisi var: Türk inancının aslı da budur..."(22)

İkinci Viyana kuşatmasıyla birlikte Osmanlı, gücünün son sınırlarına ulaştı ve 18.-19. Yüzyıllarda gerileme hızlı bir çöküşe dönüştü. Fakat Osmanlı'nın askeri bir tehdit olmaktan çıkması bile Avrupa'daki Türk imajını değiştirmeye yetmedi. Bu dönemde Türkler Avrupalının zihninde 'kültürel tehdit' olarak yerlerini aldılar. Bu dönemde Türk kelimesi 'sapık, eşcinsel, lezbiyen' gibi kavramlarla birlikte anılır oldu. Türk kahveleri, Harem gibi kurumlar, Avrupalılarca anlaşılamayınca kolayca sapık ilişkiler merkezleri olarak görüldüler. Tüm bunlara azınlık isyanlarının bastırılmasında çıkan olaylar eklenince 'medeniyetsiz, vahşi Türk' (terrible Turks) geri döndü.

Tüm bunlara ek olarak, 18. ve 19. Yüzyılda Türkler kültürel ve dinsel farklara ek olarak Ronesans, Aydınlanma, Fransız ve Sanayi devrimlerini de kaçırmış, fark çok büyük bir noktaya ulaşmıştı. Bu da Türk'ün Avrupa içerisindeki yabancı (foreigner) konumunu arttırdı. Neumann ve Welsh'e göre bu Türk algılaması o tarihten günümüze, 20. yüzyılda bile değişmeden sürdü.

Türkler 'barbar, medeniyetsiz, vahşi, sapık vb' insanlar olarak Avrupa'nın sahip olduğu 'iyiler'i tanımlamada hareket noktasını, Avrupa'nın sahip olduklarının zıddını temsil etti. Çünkü modernite bir yandan Tanrı ve Şeytan kavramlarını reddederken, şaşırtıcı bir şekilde 'biz' ve 'öteki', 'bizim olan' ve 'onların olan' kavramlarına sarıldı. Ortaçağ Avrupası'nın Tanrı kavramı, yerini, ulusun çıkarlarına bıraktı.(23)

Dipnotlar:

16 Ludwig Hageman, Martin Luther'in İslam Anlayışı, çev. K. Kahramantürk, İzmir-2000, 9 Eylül yay, s. 81.

17 .Hageman, aynı eser.

18 Doç Dr Onur Bilge Kula, Alman Kültüründe Türk İmgesi II, Ank.-1993, Gündoğan yay., s.57-144.

19 Hageman, s. 7.

20 Hageman, s. 12 vd.

21 Hageman, s. 16 vd.

22 Hageman, s. 21.

23 Sedat Laçiner, aynı makale.

Ali KARATEPE /İbrahim BERK /Mustafa ÇİÇEK
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek

İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 4'ü öğrenci 9 kişinin ölümü, 11 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan feci kazanın ardından hayatını kaybedenler ile yaralananların yakınları hastaneye akın ederek endişe içinde beklemeye başladı.
06.05.2024 18:16:00
İhlas Haber Ajansı
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
Kaza, Gaziantep'in İslahiye ilçesi Hassa karayolu Ağabeyi mevkiide meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden 56 AAB 043 plakalı Mehmet G. yönetimindeki beton tankeri sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesine yönünde seyir halinde olan Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.

Feci kaza sonrası 9 kişi hayatını kaybederken 1'si ağır 11 kişi de yaralandı. Feci kazada hayatını kaybedenlerin 4'ünün öğrenci olduğu öğrenildi.

Endişeli bekleyiş

Feci kazada hayatını kaybedenler kimlik tespiti için İslahiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yaralananlar ise aynı hastanede tedavi altına alındı.

Yaralılardan 4'ü ise Gaziantep Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Kaza sonrası hastaneye akın eden ölenler ile yaralananların yakınları ise hastane bahçesinde endişeli bir şekilde beklemeye başladı. Hastane bahçesindeki bazı vatandaşlar ise gözyaşı dökerek feryat etti.

Kaza ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

Gaziantep'te beton mikseri yolcu minibüsünü biçti: 9 ölü,

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde beton tankeri karşı şeride geçerek yolcu minibüsünü biçti. Kazada 8 kişi hayatını kaybetti, 2'si ağır 11 kişi ise yaralandı. Valilik daha sonra yaralılardan birinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
06.05.2024 13:48:00 / Güncelleme: 06.05.2024 17:56:33
İhlas Haber Ajansı
Gaziantep'te beton mikseri yolcu minibüsünü biçti: 9 ölü,
Gaziantep'te beton mikseri yolcu minibüsünü biçti: 9 ölü,
Kaza, Gaziantep'in İslahiye ilçesi Hassa yolu mevkiinde meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden 56 AAB 043 plakalı Mehmet G. yönetimindeki beton tankeri sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesine yönünde seyir halinde olan Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.

Çarpmanın etkisiyle minibüs yoldan çıkarak yan yattı. Kazada minibüste bulunan ve çoğunun öğrenci olduğu öğrenilen 8 kişi hayatını kaybetti, 2'si ağır 11 kişi yaralandı.

Kazanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi ile polis sevk edildi. Yaralılar 112 Sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Hayatını kaybedenler ise İslahiye Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

Vali Çeber'den kaza açıklaması

Gaziantep Valisi Kemal Çeber, 'Tır karşı şeride geçerek minibüse çarpıyor. Şoförlerimizin ikisi de yaralı. Yaralılarımızdan 2'sinin durumu ağır. Durumları stabil hale gelince muhtemelen Gaziantep'e sevk durumu görünüyor. 4 hastamızın Gaziantep'e sevkleri gerçekleşti. Süreçle ilgili adli ve idari soruşturmalar da başladı. Rabbim vefat edenlere rahmet eylesin. Kardeşlerimiz bizi çok üzdü. Rabbim başka acı yaşatmasın inşallah. İlk kanaat tırın çok hızlı ve süratli olduğu yönündedir. Tır şoförümüzün gözaltı işlemi olacak gibi görünüyor. İlk incelemeler de devam ediyor. Hatay'dan İslahiye'ye gelirken kontrolü kaybediyor, karşı şeride geçiyor. Bunların hepsinin tekerlek izleri de mevcut. Kendi yolunda devam eden köy dolmuşuna çarpıyor' diye konuştu.

Ölü sayısı 9'a yükseldi

Gaziantep Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, kazada ölü sayısının 9'a yükseldiği ve ölenlerden 4'ünün öğrenci olduğu bildirildi.

Yaralanan 11 kişiden 2'sinin taburcu olduğu, diğer yaralıların ise tedavilerinin sürdüğü belirtildi.


Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Tahliye talep eden Dilan Polat, Adli Tıp'a sevk edilecek

Dilan Polat'ın cezaevinde kesici aletle kendini yaraladığı iddiasının ardından avukatı tahliyesini talep etti. Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi. Savcılık, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği konusunda rapor alınmasını istedi.
06.05.2024 12:32:00
İhlas Haber Ajansı
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Tahliye talep eden Dilan Polat,  Adli Tıp'a sevk edilecek
Yaklaşık 6 aydır "Suç örgütü kurma ve üye olma", "mal varlığı değerlerini aklama" ve "yasadışı bahis" suçlarından tutuklu bulunan Dilan Polat'ın kendini kesici aletle yaraladığı iddiasının ardından Polat'ın avukatı talepte bulundu.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Polat'ın avukatı, şüpheli Dilan Polat'ın sağlık sorunları yaşadığını ve kendisini kesici aletle yaraladığını, sağlık sorunlarının tehlike arz ettiğini belirterek, tutuklu olarak cezaevinde kalmasının elverişli olmaması gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu avukatın öne sürdüğü gerekçelerin uzmanlarca değerlendirilmesini istedi.

Savcılık, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na yazı yazarak Dilan Polat'ın en yakın Adli Tıp Kurumu birimine sevk edilmesine karar verdi.

Savcılık ayrıca, Polat'ın tutuklu olarak cezaevinde bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği, tıbbi açıdan cezaevi şartları altında bulunmasında sakınca olup olmadığı konusunda rapor alınmasını istedi. Bu kararın ardından Dilan Polat'ın Adli Tıp Kurumu'na sevk edilip hakkında istenilen konularda uzmanlarca rapor alınması ve talebin karara bağlanması bekleniyor.

Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı

Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı
06.05.2024 10:41:00
İhlas Haber Ajansı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı. Hamile sağlık çalışanının korkudan düşük riski yaşadığı öğrenilirken, bir sağlık çalışanı da gözünü cam parçası gelmesi sonucu yaralandı.

Edinilen bilgiye göre olay Kozan'da gece 02.30 sularında Karacaoğlan Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre kalp krizi ihbarına giden sağlık ekipleriyle hastanın oğlu Y.A. "geç geldiniz" iddiasıyla tartışmaya başladı. Sağlık çalışanları vakaya 5 dakika içinde geldiklerini söyledi.

Ancak babası kalp krizi geçiren Y.A. isimli şahıs ambulansla evin önüne gelen sağlık çalışanlarına kürekle saldırarak ambulansın ön camını ardından sağlık çalışanlarının bulunduğu kapıdaki camı kırdı.

Araçta bulunan 21 haftalık hamile sağlık çalışanı D.K. yaşadığı korkuyla düşük tehlikesi nedeniyle tedavi altına alınırken diğer kadın sağlık çalışanı H.Ö. saldırı esnasında kırılan camın parçalarının gözüne gelmesi nedeniyle tedavi altına alındı. Saldırgan Y.A. olay yerinden kaçarken polisler her yerde saldırganı arıyor. Kalp krizi geçiren baba ise hayatın kaybetti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.