logo
25 NİSAN 2024

Avrupa'da fikir özgürlüğü yok!

21.01.2006 00:00:00
Milliyet yazarı Hasan Cemal, hem AB sürecine, hem de Kürtlerin kültürel haklarına verdiği destekle tanınıyor. AB'ye girildiğinde Türkilye'de fikir özgürlüğünün ve demokrasinin gelişeceğini savundu bugüne kadar. Ancak Cemal'in Paris'te yaşadıkları umarız görüşlerini değiştirir Konu, Türkiye'deki Kürtler değildi. Roj TV de değildi. İran, Irak, Suriye ve daha çok Avrupa'daki Kürtlerin kültürel durumlarıydı konu. Bu açıdan Türkiye'yle ilgili çalışmalar daha önce yapılmış, şimdi sıra ötekilere gelmişti.Dar katılımlı bir toplantıydı.Paris'te Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Kültür, Bilim ve Eğitim Komitesi tarafından düzenlenmişti. Konuşmalar yapıldıktan sonra aralarında üç Türk parlamenterin de bulunduğu milletvekilleriyle sorulu-yanıtlı tartışma bölümüne geçilecekti.Komitenin resmi davetini kabul ederek toplantıya gelmiştim. Irak ve Irak Kürtlerinin kültürel durumuyla ilgili bir şeyler söyleyebileceğimi sanıyordum.Ama bir sürprizle karşılaştım.İsmim, oturumun Kürt edebiyatı ve medya başlıklı bölümündeydi. Üç kişiydik. Kürt romancı Mehmet Uzun gelemediği için Roj TV'nin direktörü ile ben baş başa kalıyorduk. Komitenin sekreterine Kürt edebiyatı konusunda hiç bir şey bilmediğimi söyleyince, idare ediver gibisinden bir yanıt aldım.Oturum açıldı.İran, Irak, Suriye ve Avrupa'daki Kürtlerin kültürel durumu ve sorunlarıyla ilgili çok şey öğrendim.Irak'ta durum tahmin edilebileceği gibi iyiydi. Üniversiteleriyle, okullarıyla, radyo ve televizyonlarıyla, Kürt kültürü ve folklarına ilişkin çalışmaları ve bölgenin dışa açılmasıyla ve yazılı Kürtçeyle, Kürtçe kelime sayısını geliştirmeye dönük sistemli çabalarla Kuzey Irak'ta durumun memnuniyet verici olduğu belirtildi.İlginç bir gelişme daha vardı. Irak Kürtleri, Arapça yerine 'Latin alfabesi'ni kabul etmek için bir çalışma başlatmışlar. İlk aşamada bu konu okullara ders olarak konulacakmış. Türkiye'nin örnek olarak seçildiği ve bu hazırlık yapılırken belki de öncelikle Türkiye Kürtleri düşünülmüştü...Kültürel açıdan en kötüsü Suriye'ydi. Bu ülkede anlatılanlara kulak verilince, Suriye'de Kürtlerin dili ve kimliğinin fena halde inkâr edildiği ortaya çıkıyordu. Suriye ile Irak arasında bir yerde duran İran'da da kültürel bakımdan Kürtlerin vaziyeti hiç parlak gözükmüyordu.Arada bir oturumun sınırı aşılıp siyasete kayılınca ya da söz Türkiye Kürtlerine gelince, Türk parlamenterlerin uyarısıyla, Komite Başkanı konuşmacıları yeniden gündeme çekiyordu. Söz sırası Roj TV'deydi.Türkiye'ye sövmek serbestDirektör, önündeki yazılı metni İngilizce okumaya başladı. Kürt edebiyatı falan yoktu konuşmasında. Hedef Türkiye'ydi. Uyarılara rağmen konuşmasını öyle sürdürdü. 1990'ların Türkiye'sini anlatıyordu, suçluyordu. Roj TV'yi kapatmayan Danimarka Başbakanı'na teşekkür ediyordu. Türkiye'deki insan hakları ihlallerini nasıl haber yaptıklarını söylüyordu.Gündem dışıydı her şey.'Kürt edebiyatı'nın adı bile yoktu Roj TV direktörünün konuşmasında. Bunun üzerine müdahaleler, bağırış çağırışlar olunca, oturumun başkanı düğmeye bastı, konuşmayı durdurdu.Sıra bana geldi."Herhalde şimdi benden Kürt edebiyatı konusunda konuşmamı beklemiyorsunuz?" diye girdim konuya. Bir yanlış anlama olduğunu, bundan benim sorumlu olmadığımı belirttim. Komite çalışmasının raportörü Lord Russel-Johnston'la aramızda kısa bir tartışma geçti.Hasan Cemal'i susturdularIrak Kürtleri konusunda konuşabileceğimi söyledim. Arkasından Roj TV-PKK ilişkileri üzerine konuşabileceğimi belirttim ve konuşmaya başladım. Baktım, Roj TV Direktörü'ne gösterilen hoşgörü nedense benden esirgeniyor, gündem hatırlatılarak sözüm kesiliyor.Aldırmadım, devam ettim:"Roj TV'nin PKK'ya ait bir yayın organı, hatta borazanı olduğu herkesin bildiği bir sır. PKK, Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde değil mi? Öyleyse, bu örgütün yayın organı demokrasinin ifade özgürlüğünden nasıl yararlanabilir? Türkiye'deki insan hakları ihlallerini haber yaptıklarını söyledi Direktör. Acaba bugüne kadar PKK'nın Türkiye'deki şiddet ve terör eylemlerini de haber olarak verdi mi Roj TV?.."Roj TV Direktörü:"Böyle diyemezsiniz" diye bağırdı.Başkan sözümü kesmeye çalıştı.Sonunda, mikrofonumun ışığı söndü, sesim duyulmaz oldu.Eğer konuşmaya devam etseydim, Türkiye'de Kürtlerin kültürel durumuyla ilgili olarak bardağın boş ve dolu taraflarını da anlatacaktım. Bu arada Roj TV konusuna da değinecektim. Geçmişte, yine PKK'ya ait Medya TV'nin, Med TV'nin Türkiye'nin girişimleriyle kapatıldığını, bunların yerine Roj TV'nin aldığını, bunun kapatılması da sağlansa, sırada iki tane yeni başvurunun el altında hazır tutulduğunu söyleyecektim.Mücadelenin anlaşılabilir yanları bulunduğunu, ancak yasakçılığın pratikte çok fazla işlemediğine işaret edecektim.Aynı zamanda Roj TV'nin Türkiye Kürtleri tarafından ek bir çanak antenle yaygın olarak izlendiğini, bir boşluğu doldurduğunu, Türkiye'nin esas bu nokta üzerinde durması gerektiğini, Kürtçe özel radyo ve televizyon kanallarının tatmin edici biçimde devreye girmelerinin önem taşıdığını, bu konuda resmi karar alındığına göre daha fazla gecikilmemesini de belirtecektim. Yapamadım.Mikrofon sustu!Oturum basına kapalıydı. Yazılmaması kaydıyla yapılan bir toplantıydı. Ama baktım, sızıyor, haber konusu oluyorum, bunun üzerine yazmak zorunda kaldım bu yazıyı...
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'

Çorlu tren kazasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:08:18
Haber Merkezi
Çorlu tren kazasında karar çıktı
Çorlu tren kazasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşmasında karar çıktı.  

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması yapıldı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de duruşmayı takip etti.

Davada 9 sanığa 8 ile 17 yıl arasında hapis cezası verildi.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi

 Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda, Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde gerçekleştirilen "57. Alay Vefa Yürüyüşü" düzenlendi.
25.04.2024 08:42:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:50:42
İhlas Haber Ajansı
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
 57. Alay Vefa Yürüyüşü Conkbayırı'nda sona erdi
Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi.



Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından '57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57'nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı.



Sabah namazı kılındı

Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00'yı gösterdiğinde harekete geçti.



Atalarına yürüdüler

Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57'nci Alayı Conkbayırı'na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı'nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı.

"Tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini gösterdiler"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos'taki, Sakarya'daki, 15 Temmuz'daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya 'Çanakkale geçilmez' efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.