logo
19 NİSAN 2024

Avrupa'da kutsal dinden kutsal bilime gidiş

15.10.2003 00:00:00
"Bilim, getirdiği iyiliklerden yana durmadan değişme halindedir. Onda her şey devinir, değişir, kabul değiştirir. Her şey her şeyi yalanlar her şey her şeyi yıkar, her şey her şeyi yaratır, her şey her şeyin yerini alır. Dün doğru diye benimsenen şey, bugün yeniden gözden geçirilir. O yüce bilim makinesi durmak dinlenmek nedir bilmez, hiçbir zaman doymaz..." Victor Hugo bir eserinde böyle diyor.

Gerçekten de bilim devriminin oluştuğu 17. yy'dan 20 yy'ın ikinci yarısına kadar modern bilim; dünyanın dönüşünde baskın bir unsur olarak kendisini douyumsatmayı bilmiştir. Kepler'in gök dinamiği, Galileo'nun yer mekaniği, teleskopu ve deneysel matematiği, ile Newton'un çekim yasaları ve yeni evren tasarımı Avrupa'yı derinden sarmış, herşeye farklı bir açıdan bakabilecek paradigma sahibi yapmıştır. Ortaya çıkan "modern bilim" olgusu kendisini Batı dünyasında hayatın bütün kıyılarında gösterecek adeta -bilirkişi- rolüne sahip olacaktır.

17.yy'ın sonuna gelindiğinde modern doğa bilimi Avrupa sahnesinin önemli bir etmeni olmuştur. Kopernik'in Doğu Prusya'da dünyadan yalıtılmış bir durumda araştırmaları sürdürme çabası örneğinde olduğu gibi, "yalnız" araştırmacılar devri kapanmıştır. Bilimsel hareketin sürmekte olan yükselişi artık hareketin yarattığı örgütlü derneklerin güvencesi altındadır.

Batı uygarlığının bir bütün olarak dünyayı yeniden biçimlendirilmesi olasılığını ortaya koyması nedeniyle doğa biliminin oluşturduğu etki, 18. yy.'ın Aydınlanma dönemine doğru yönelen Avrupa kültüründe de kendisini duyurmaktadır. Bu anlamda Batı terimlerini başlangıçta Hıristiyanlık etrafında örgütlenmiş bir kültürden bugünkü bilim etrafında oluşmuş bir kültür haline dönüştüren bilimin düzenli olarak genişleyen rolü ile özetlemek abartma olmayacaktır. Dönüşüm daha bilimsel devrim tamamlanmadan önce başlamıştır (Modern Bilimin Oluşumu, Tübitak Yay., sy. 14).

Bilimin

eleştirdiği din

Öyle ki İncil Tanrı'nın sözü olarak özel bir yer sahibi olmayı sürdürmüşse de, onun otoritesi bile artık sorgusuz sualsiz benimsenmemektedir. "Modern İncil" ilminin ilk adımları kitabı tarihsel eleştiri konusu yapmak oldu. Bilimsel açıdan Newton'un yazışmalarında yer alan bir ayrıntı meydana gelen değişimi açığa vurur. Thomas Burnett'in bir mektubuna verdiği yanıtta Newton, yaradılışın inanırlığını bilimsel delillerle kanıtlamak için yaradılışın kısa bir açıklamasını yapıyordu. Bu açıklama, Luther'in Kopernik'i yalanlamak için İncil'e başvurusu ile karşılaştırıldığında rollerin tamamıyla tersyüz edildiği görülür. Çünkü Newton'un mektubu yaradılışın inanılabilirliği için bilimsel otoriteye danışmaktaydı (a.g.e., sy. 140).

Kopernik, Kepler, Galileo, Newton gibi bilginlerin keşifleri ve Bacon, Descartes, Leibniz gibi filozofların düşünceleriyle bilim ve din her defasında karşı karşıya gelmiş, amabu kişilerin sözlerine doğrudan doğruya dini eleştirelere rastlanmadığı gibi, çoğu söze dine bağlılığını bildirerek girmiştir (Tarih Boyunca Bilim ve Din, Adnan Adıvar, sy. 376). Şüphesiz bundan önceki dönemlerdeki kilise baskısı önemli bir etmendir.

Bilim dinin üstünde

Ama 19 yy'a gelindiğinde bilimin su götürmez üstünlüğü ortadadır. Çünkü 19 yy'da Hıristiyanlığa eleştiriler getirilmeye başlanmıştır. Bu eleştirilerden en önemlisi Baden Powel tarafından yazılanıydı. Bu kişi hem evrim teorisini kabul ediyor, hem de mucizelerin olabiliriliğinin imkansızlığını ifade ediyordu. Ayrıca bahsedilen yedi kişi cehennem ateşinin sonsuz olamayacağını söylüyorlardı (a.g.e., sy. 379).

19. yy'ın ortalarından itibaren bir yandan Batının kutsal kitabının ilk nüshalarında araştırmalar ve çevirilerde düzeltmeler, bir yandan da özellikle Mısır, Mezopotamya ve İran Körfezi dolayında arkeolojik araştırmalar yapılıyordu. Benzeri çalışmalarla Avrupa'da mevcut kurumların tamamında görüldüğü gibi din kurumu da bilimsel temellere dayanmak zorunluğu duymaktaydı. Böylelikle Batı'da Hıristiyanlık bir yandan tamamıyla hayattan elini çekerek vicdana indirgeniyor, Tanrı kilisenin dört duvarı arasına sıkıştırılıyor, diğer yandan ise akılcı bir biçim verilerek savunulmaya çalışılıyordu.

Günümüze doğru gelindiğinde ise artık dinin kutsallığının, bilimin tesviyesinden geçirildiğini söyleyebiliriz. Madem ki modern dünyayı kuran modern bilimdir, Modern bilimi kuranlar da modern dünya kadar aydınlık ve yüce varlıklardır: Doğa ve yasaları karanlındaydı gecenin, Tanrı buyurdu: "Newton olsun". Ve aydınlandı her şey -Alexander Pope-.

Önceleri kilisenin çizdiği sınırlar dahilinde düşünce üreten modern bilim, kazandığı başarılarla kiliseye denk bir otorite konumuna yükselmiş, 19 yy'da da Hıristiyanlığı test eder olmuştur. Son tahlilde dinden bağımsız bir ahlak sistemi oluşturmaya çalıştığı görülecektir. Ve bahsedilen "bilim ahlakı" kendi meşruiyetini şöyle savunacaktır: "Bilim birkaç yüzyıldan beri evren ve insan üzerine kurduğumuz düşünceyi değiştiriyor. Din kitaplarındaki eski masalları, evrenin doğuşu ile ilgili hikayeleri bir yana atıyor. Sonsuz büyükle sonsuz küçüğe dalıyor. Elde ettiği başarılarla zaman ve uzay kavramları gibi değişmez sanılan kavramları değiştiriyor. Akıl üzerinde kurduğumuz düşüncelere kadar herşeyi değiştirmeye zorluyor bizi. Bilimin o coşku atılışı önünde hiçbir şey duramıyor."

Şimdi sorarım size: Bütün bu zaman çaba, süklüm püklüm gelip, ahlak dünyasının eşiğinde yığılıp kalacak öyle mi? Bilgi alanındaki böylesine güzel değişmelerin yanı başında ahlak dünyasında hiçbir değişme olmayacak ha? (Bilim Ahlakı, İş Bank., Yay., sy. 25).

Artık kutsal dinin yanında en az bir o kadar kutsal olan modern bilim vardır. Bu durumda Avrupa'da Hıristiyanlığın kısmen kaybettiği kutsallığını kendi toprakları dışında sömürgeciliğin öncü kuvveti olarak aradığını söyleyebiliriz. Bunun adı ise misyonerliktir.

Yarın: Modernizmin etkisindeki İslam dünyasında reform çalışmaları
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.