Ya da tarihten husumet çıkarılmasın, diyelim.
Danıştay'ın Ayasofya kararının ardından AKP İzmir/Buca İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kırdağ nam kişi sosyal medya hesabından, isim vermeden, Atatürk için "Taştan adam eriyor" ifadesini kullandı.
"İlahiyatçı" İhsan Şenocak ise: "Ayasofya'nın cami olarak açılması, onu kapatarak İslamiyet'in müzelik olduğunu ilan eden zihniyetin devrinin kapandığının, Allah'ın nizamının ise zaman ve mekân üstü olduğunun ilanıdır. Ayasofya'nın açılması; Allah'ın kalbini mühürlediği adamların, mukaddesatımıza vurduğu mühürlerin bir hüküm ifade etmediğini ilan etmektir. Onu kapatan zihniyetin fosilleştiğini ilan etmektir" dedi.
Anlaşılan o ki, Atatürk karşıtları, ulu önderin düşmanları her fırsatta kinlerini kusmakta, O'na saldırmak için pusuda beklemektedir. Müslüman Türkleri Avrupa'dan hatta tarihten ve haritadan külliyen silmek isteyen emperyalistlere Kurtuluş Savaşı ile sahada; Lozan zaferi ile masada hak ettikleri cevabı veren Mustafa Kemal Atatürk'e bunların kin ve düşmanlık beslemeleri doğaldır da, içimizden çıkanları anlamak ne müşkülmüş! Bu güruh ya dışardaki güçlerin işbirlikçisi ya da zır cahiller… Atatürk hakkında cim karnında nokta kadar bilgileri yok.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" eserini öncelikle bu arkadaşlara ve gerçek Atatürk'ü tanımak isteyen tüm insanlarımıza okumalarını tavsiye ederim.
Atatürk'e karşıt olan ve iğfal edilmiş olanlara, O'nu din düşmanı olarak belletenlere sadece şunu hatırlatalım:
1919-1922 yılları arasında 41 aylık sürede, Yunan ordusu Haymana'dan Ege ve Marmara Denizi'ne kadar olan bölgemizde;
-1,5 milyon insanımızı öldürür
-27 şehir, 1400 köy, 160.000 ev yakar
Bu rakamlar, Cemiyeti Akvam (Birleşmiş Milletler) ve Kızılhaç heyetleri tarafından yerinde incelenip rapora bağlanmış, hatta Lozan Barış Konferansı tutanaklarına geçmiştir. Yunanlıların Türklere karşı giriştiği soykırım ve tecavüz eylemlerini durduran ve düşman işgal eylemcilerini perişan ederek vatanın kurtulmasını sağlayan, ulusumuzu vahşetten, nesebimizi bozulmaktan, dinimizi haçlı zulmünden kurtaran Mustafa Kemal'e husumet, vatana ihanet değil de nedir?
Ayasofya'nın müze olması için taaa 1934'te alınmış kararı bugün siyasi malzeme yapanlara ve Atatürk'e saldırı için fırsat bilenlere sormak lazım: 86 yıldır hükûmet edenler, yetkileriniz varken niye parmağınızın ucunu kımıldatmadınız da, şimdi tarihten husumet çıkarıyorsunuz. O zamanki şartlar ve uluslararası ilişkiler, bir dünya kültürel mirası olan Ayasofya'nın statüsünün müze olmasını gerektirmiştir. Bu uluslararası stratejiyi din karşıtlığı olarak yorumlamak yanlış olur.
AKP iktidarının İslâm'ın haram kıldığı zinayı ceza kanununa suç olarak koymayışı, müze kararından daha az mı elimdir! Domuz etini, faizi, şans ve talih oyunlarını, kumarı saymıyoruz bile.
Danıştay'ın Ayasofya kararı biz ve tüm İslâm âlemi için sevindiricidir.
Ancak bu sevincimizi bile doya doya yaşatmayan güruh, "acıyı bal eyledik" sözüne inat sevincimizi avu etmişlerdir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023