"Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum." Hz. Ali (a.s.)Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp!Bazen, hemen herkesin düşebileceği; "Ben biliyorum!" şeklinde bir galat?ı meşhûr vardır!Oysa biliriz ki; "Ben biliyorum!" diyen nadanlığını, nobranlığını, bilgisizliğini haykırıyordur!"Bin bilsen de, bir bilene danış!" öğüdü, bilgeliğin zirvesi değil midir?Bilmek, o kadar kolay mıdır?Bilmek, ifâde edildiği kadar kolay olsa; "De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bunu ancak akıl sahipleri düşünüp öğüt alır" (Zümer?9) İlâhî öğretisi verilir miydi?Bilmek ve bilmemek!Bilen ve bilmeyen!İnsanoğlunun yaratıldığı ilk günden günümüze kadar var olan ve kıyamete kadar da varlığını devam ettirecek kavram ve gerçekler!Biliyoruz ki; öğrenmenin yaşı yok!Okulunu derece ile bitirmiş bir öğrencinin, daha fazla öğrenmesi için tahsil hayatı devam eder. Her başarıyla bitirdiği mektepten sonra, bilgisini artırmak, ilim adamları arasına katılabilmek için bir sonraki tahsili başlar.İnsanoğlunun öğrenme ihtiyacı ve hevesi doğumuyla başlar, ölünceye kadar devam eder. Ölünceye kadar sürekli öğrenen, öğrenmeye çalışan kişinin; öldüğünde daha bilmediği, öğrenemediği sayısız meçhûl vardır!Tanımakla müftehîr olduğum bir Büyüğümüzün kulaklarını çınlatacağım. Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın II. Kuvay?ı Milliyecilerinin kurmaylarından; Yeni Mesaj Gazetemizin öğretici kalemi Hukuk Profesörü Ünal EMİROĞLU Hocamızın kulaklarını ihtirâmla çınlatırken; bizi böyle özel/güzel kişilerle buluşturan ve kaynaştıran Gönül Adam Haydar Hocam'a da, şükrânlarımi bildireceğim...26 Kasım 2015 Perşembe günlü "BAKLAVA" başlıklı yazılarında Prof. Dr. Ünal EMİROĞLU Hoca, "ıstırar"dan bahsetmişti.Istırar; sözlüklerde, "zorda kalmak, çaresizlik, mecburiyet" diye yer alır.Ünal Hoca; 1966 senesinde acıktığı için simit veya ekmek çalan bir çocuğun, yargılandığı mahkeme reisi tarafından "ıstırar gerekçesi" ile beraat ettirildiğini; 1997'de ise baklava çalan çocukların ağır şekilde cezalandırılışını; ibretlik yani ders alınması gereken bir örnek olarak tarihe şerh düşmüşler sağ olsunlar...Ünal Hoca'nın öğüt verici yazılarını okurken hemen aklıma; Allah'ın haramları ve mecbûr kalınırsa haramlar konusunda Allah'ın tanıdığı, yaşama hakkı geldi: "Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur." (Bakara?173)Allah'ın yaşama hakkına, insan hayatına verdiği önem, gösterdiği ihtiram anlamında muhteşem bir düstur! Ölmemek, yaşamak için Allah'ın kesin yasağından gösterdiği toleransın adı; bilen hukuk adamlarında "ıstırar" olmuş!Çok da iyi olmuş! Çok da şık olmuş!Bu konuyu, çoğumuz bilmemize rağmen yine çoğumuz bu "ıstırar"ı atlamışız! En azından ben atlamışım! Allah'ın hayatta kalmak için haram kıldıklarından yeme şansımızın olduğunu biliyordum ama Medeni Hukuk'a, "ıstırar" adıyla uygulanmışlığını bilmiyordum! Ünal Hocamız sağ olsunlar...Lâzım olduğunda, sohbetimize düştüğünde artık; göğsümü gere gere kulak misafirlerime ikrâm edebileceğim bir de; "Istırar" var; mecbûriyetten, çâresizlikten işlenmek zorunda kalınan suç ve İlâhî Adâletin, bu cürme toleransı!Haramların yasalaştırıldığı, helallerin yasalarla yasaklandığı herc ü merc bir zamanede; eğriler arasında mızrak misali doğruları, bulup buluşturan; "Akıl gerektiğinde kullanılacak bir malzemedir; insan, gönüldür, gönül" diyen GÖNÜL ADAM Haydar Hoca'ya tekrar tekrar teşekkürlerim var!Başta bendeniz olmak kaydıyla eksiklerimizi tamamlamayı kendisine şiâr edinmiş, bu güzel Türkoğlu Türk'ün canı sağ olsun, ömrü bereketli olsun!Allah hepimize şarhoş milleti, en kısa zamanda ayıktırarak Haydar Hoca'yı ve dünya insanlığına reçete ve çare olarak hazırladığı; Milli Devlet?Sosyal Devlet ve Milli Ekonomi Modeli projelerini görmelerini sağlamayı nasip etsin!İki yılda peş?peşe yaşadığımız seçimler süresince; asgari ücreti 5.000 TL olarak açıklayan, bunun üzerine, asgari ücret artırımında yarışa giren iktidar ve muhalefet partilerine; "Onlar söylediklerini veremezler! Çünkü millî değiller!" uyarısını dikkate almayanlar; bugün Hükumetin 1.300 TL yapmayı vaad ettiği asgari ücret yüzünden işverenlerin, toplu işçi çıkarmaya hazırlandıklarını duyunca paniklediler!Panikleyecekler! Bunlar seçim sath?ı mailinde bol keseden vaad ettiklerini vermezler, veremeyecekler, çünkü millî değiller! Çünkü kaynakları yok! Çünkü millî kaynaklarını kullanabilecek kadar bağımsız ve bağımsızlıkçı değiller!Anadolu çarıklı erkân?ı harbinin dediği gibi; "Ekmeği ekmekçiye ver, bir de üstüne.." gerçeğini uygulamadan; Haydar BAŞ Hoca'ya ve Milli Ekonomi Modeli'ne dönmeden; açlıkla mücadeleye ve "ıstırar" gerekçesiyle beraat eden veya ağır şekilde cezalandırılan haram filleri işlemeğe devam edecekler!Kurunun oduna yaş da yanmasa umurumuzda olmaz ama bir sürü mütedeyyin Müslüman da bu iş bilmezlerin uygulamasıyla onaylamadıkları halde muhataplar ve bu adâlet değil!Mâdem ki adâlet yok; adâleti sağlayıncaya kadar mücadeleye devam...Biliyor ve inanıyoruz ki; II. Kuvay?ı Milliyecilere; yorulmak ayıptır, durmak suç!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017