Türkiye'de siyaset maalesef ayrılıklar üzerine inşa edilmiştir.Bazıları 'sağcı' diye grupladıkları vatandaşların seçmen gücüyle belli makamları işgal ederken, bazıları da 'solcu' diye kendilerini lanse ederek diğer vatandaş kitlesinin gücünü kendi çıkarları uğuruna kullandı.Uzun yıllar bu böyle sürüp gitti.Önceleri sağ-sol diye başlayan ayrılıklar yeterli gelmemiş olacak ki sonraları bu ayrımlara yenileri de eklendi.Sağcı, solcu, milliyetçi, Kürtçü, İslamcı, Alevi, Sünni diye vatandaşlar bölünüp, parçalanarak ayrı ayrı kutuplara yerleştirildiler.Milletin bu parça parça hali aslında devlet adamı olma kabiliyeti olmayan, birilerinin belli eğilimlere sahip halk kitlelerini yönlendirmek için bulup dayattığı, üç beş tane koyunu bile tek başına güdemeyecek derecede kabiliyetsiz olan sözde liderlerin işine geldi.Bu para pinçik edilmiş milleti yönetmeye talip olanlar iktidarlarını sürdürmek için bu ayrılıkları gidermek yerine, körüklemeyi tercih etmişlerdir. Onlara verilen görev de buydu zaten, birleştirmek değil ayırmak?Bu ayrılık siyaseti bizim milletimizin genlerine uygun değildi.Bu ayrılık siyaseti Tanrılarını bile 3 parçaya ayıran Batı medeniyetine belki yakışıyordu ama Tevhit medeniyetinin mensubu olan Türk milletine hiç uymadı ve yakışmadı.Bu doku uyuşmazlığından olsa gerek ki ayrılıklardan beslenen siyasetçiler bir araya gelip Türkiye'yi içten içe kemiren sorunların üstesinden gelemediler. Belki de bu sorunların üstesinden gelmek hiç istemediler?Oysa sağcı ya da solcu, Alevi ya da Sünni, Kürt ya da Türk, dindar ya da az dindar olsun bu milleti oluşturan fertlerin neredeyse tamamı aynı şeye ağlıyor, aynı şeye gülüyor, aynı inancı paylaşıyordu. Peki, neden bu ayrılıklar hala devam ediyordu?Birilerinin belli bir halk kitlesinin gücünü istismar edebilmesi için bu ayrılıklar bitmesin isteniyor.Peki, bu ayrılıklar üzerinden siyaset yapmayan, bu ayrılıkları bitirip Türkiye'de Alevi-Sünni, Türk-Kürt kardeşliği tesis etmeye çalışan hiç kimse yok mu?Elhamdülillah var, bir tek kişi, bir tek kadro var.Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadroları siyasete adım atmadan önce de birlik ve beraberliğin, kardeşliğin tesisi için çalışıyorlardı, şimdi siyaset sahnesinde de kardeşliğin temini için gayret gösteriyorlar. Artık suni ayrımlara son verip, 76 milyonluk bu millete kardeş olduğunu hatırlatan bir liderle, bir kadroyla yönetilmeye her zamankin çok daha fazla bugün Türkiye'nin ihtiyacı var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024