Aytuğ Atıcı: CHP adayı bile olsa oy vermem, genel başkanlık dahil her yolu deniyorum

Aday belirleme yöntemi ve belirlenen adaylar CHP teşkilatlarında ve CHP tabanında rahatsızlığa yol açtı. Hatay, İzmir ve İstanbul'un ilçelerinde yaşanan tartışmalar yaşanan krizlerden sadece bir kaçı.

Parti içinde yaşanan krizi 26. Dönem Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı ile konuştuk.

Genel seçimlerde CHP yönetiminin Deva, Gelecek ve Saadet Partilerine 39 milletvekili vermesine benzer bir durumun yerel yönetimlerde de olmasından endişe ettiklerini dile getiren Atıcı parti ilkelerini özümsememiş bir CHP adayına oy vermeyeceğini söyledi.

CHP içinde kendisi gibi binlerce insanın benzer endişeleri taşıdığını ifade eden Atıcı, "Genel Başkan adaylığı dahil olmak üzere sistemi değiştirmek üzere her yolu deniyorum, denemeye de devam edeceğim"  dedi.

Aytuğ Atıcı'nın açıklamaları şöyle; 

"Partimiz yöneticileri Ekmeleddin İhsanoğlu olayından ders almayarak Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı adayı olarak lanse etmeye hazırlanıyorlardı. Bizimle siyasi hiçbir bağı olmayan partilere 39 milletvekili vererek benzer olayı bize yaşattılar. Şimdi belediye başkanlıklarında ve Meclis üyeliklerinde böyle bir şey ortaya çıkma ihtimali olabilir. Ben oy vermem açık söylüyorum. Ben partimin neferiyim, Meclis üyeliğinde oy veririm ama eğer Belediye Başkanı gerçekten halkın belirlediği bir insan değil ve gerçekten partinin ilkeleriyle ters düşen, partili bile olmayan ithal bir aday ise ve gerçekten Atatürk'le sorunlu, Cumhuriyetle sorunlu, partinin altı ilkesi ile sorunlu bir insansa ben oy vermeyeceğim."

"CHP'nin 6 okuyla sorunu olan hiçbir kimseye oy vermeyeceğim"

Aytuğ Atıcı, "Sizi, partinin diğer kadroları dinliyorlar mı? Tepkileri nedir yönetim kadrolarının, bunlara kulakları tıkalı mı yoksa dikkate alıyorlar mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi;

"Açıklık getireyim sözlerime. Ben, 'Benim istemediğim isim aday gösterilirse oy vermem' demiyorum. Ön seçim yapılmadan iyi bir insan, iyi bir CHP'li atandı buna rağmen 'oy vermem' demiyorum. Dediğim çok net, CHP'nin 6 okuyla sorunu olan hiçbir kimseye oy vermeyeceğim nokta. Sorunuza gelelim, bizi dinliyorlar mı? Benim gibi binlerce insan bunları haykırıyor. Eğer dinlemiyorlarsa çok büyük sıkıntı,  dinleyip yapmıyorlarsa çok daha büyük sıkıntı. O nedenle bugüne kadar geldiğimiz noktada bu seslerin duyuluyor olması ve gereğinin yapılıyor olması lazım. Ama bütün adaylar belirlendikten sonra… 1 Nisan'dan itibaren de birisi karşımıza çıkıp, 'Kardeşim bundan sonra hep sizin dediğinizi yapacağız' derse ben o kişiye inanmayacağım kim olursa olsun. Sen yerel seçimlerde benim fikrimi almadan, sen belediye başkanını belirlerken benim fikrimi almadan, Meclis üyeleri için benim fikrimi almadan atamalar yaptıysan kusura bakma bundan sonra senin yapacağın tüzük değişikliği de, senin söyleyeceğin işte efendim 'Hadi portallara üye olun, size fikirler soracağız' söylemi de benim için boştur. Kimse kusura bakmasın. O yüzden dinlemek zorundalar.


"Sistemden beslenen insanlar radikal değişiklik yapamaz"

Bunu dinlemediklerinin ya da hesaplarına gelmediklerinin farkındayım. Bu nedenle şuan ki Cumhuriyet Halk Partisi için konuşuyorum;  Cumhuriyet Halk Partisi'nin sisteminin içinde olmadan, bu sistemden beslenmeden bir değişiklik yapmamız şarttır. Biraz daha açık söyleyeyim şu ana kadar sistemden beslenen insanların yani Kemal Kılıçdaroğlu döneminde, ondan önce Baykal döneminde,  şimdi sistemden beslenen ve aynı sistemi sürdüren insanların devrim yapmaları ya da radikal köklü değişiklikler yapmalarını ve yönlerini halka dönmelerini beklemiyorum.

"Genel başkan adaylığı dahil her yolu deniyorum"

O yüzden ben sadece konuşmakla, yazmakla kalmayıp planlı bir şekilde yönetim kademelerine girmeyerek genel başkan adaylığı dahil olmak üzere sistemi değiştirmek üzere her yolu deniyorum, denemeye de devam edeceğim. Çünkü bu ilkelerime, bu düşüncelerime inanıyorum samimi bir şekilde. Ama tabii her şeyin bir yeri, zamanı var. Yeri, zamanı geldiğinde bunları daha detaylı teferruatlı konuşuruz."