Baba devletle henüz tanışamadık?

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın çoğunlukla 'baba devlet' tabiriyle vurguladığı devlet anlayışı üzerine değerlendirmelerini dinlediğimde bu yaşıma gelene kadar böyle bir devletle tanışmadığımı düşünürüm hep.Ben tanışmadığım gibi Atatürklü yıllardan sonra doğan hiç kimse de tanışmadı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarif ettiği devletle. Prof. Dr. Baş tariflerinde tam bir sosyal devletten bahsediyor. Lafta kalan, sadece edebiyatı yapılan sosyal devletten değil, gerçek sosyal devletten bahsediyor BTP genel Başkanı.Sosyal devlet, yani vatandaşının huzurunu, güvenliğini amaç edinmiş bir devlet. Yani milletli için var olan bir devlet. Prof. Dr. Haydar Baş böyle bir devlet anlayışını ifade ediyor.Baba devlet anlayışını bir tez haline de getiren ve "Sosyal Devlet - Milli Devlet" eserini yazan Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayata geçireceği sosyal devlet projeleri Türk milletinin bu güne kadar hayallerinde bile göremediği şeyleri içeriyor. İşte bazıları;Asgari ücret 2000 TL olacak.Her Türk vatandaşı 500 lira vatandaşlık maaşı alacak.Ev hanımları 500 lira ev hanımı meslek maaşı alacak.Her çocuk, çocuk maaşına bağlanacak.Doğum yapan her anneye doğum parası verilecek. Devlet sağlık hizmetlerinden para almayacak.Gençler için uzun vadeli faizsiz krediler ile evlenme imkânı sağlanacak.Geliri 100 bin liranın altında olanlardan vergi alınmayacak.Kobilere, sanayiciye ve küçük esnafa proje mukabili, faizsiz kredilerle iş ve yatırım imkânı sunulacak.Özürlü vatandaşlarımız tüm sosyal haklarında devlet garantisinde olacak.Evi olmayanlar uzun vadeli, faizsiz kredilerle konut sahibi yapılacak.Tarım kesimine ve hayvancılıkla iştigal edenlere avans ve faizsiz üretim desteği verilecek.Burada birkaçını ifade ettiğim projelerden bazıları sadece Atatürk döneminde uygulanabildi. O dönemden sonra Türk milleti bir daha böyle projeler göremedi. Kısa süre önce yaptığı bir basın açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş şunları söylemişti: "Bugün dünyanın unuttuğu bir gerçek var. Ekonomiler sistemi hep üretim üzerine inşa ediyorlar. Ama aslolan insanın tüketimidir. Tüketimi tam deveye koyacaksınız ki üretime pazar bulasınız. Yapılacak olan iş tüketiciyi yani tüketimi desteklemektir. Tüketim devreye girdiği zaman pazara gidecek neye ihtiyacın varsa onu alacaksın. Tüm ihtiyaçlarını alabileceksin çünkü cebinde para var. Pazara gelen insan ise üreten veya üretime vesile olan insandır. O da malının tamamına müşteri bulabilecek. Dolayısıyla böyle bir piyasada bir insanın işsiz kalması ya da aç kalması mümkün değildir."Prof. Dr. Baş'ın bahsettiği bu anlayışın devrede olduğu bir ülkede ekonomiden kaynaklanan sorunlar kısa zamanda tarihe gömülecektir değil mi?Türkiye'de terör sorunu gibi pek çok problemin altında ekonomik faktörlerin yattığını artık herkes kabul ediyor. Bu sorunların çözüme kavuşturulmasıyla ancak terör gibi köklü problemler ortadan kaldırılabilecektir. Buna da kimse hayır demez sanırım. O zaman bu projeleri gerçekleştirecek devlet nerede? diye soranlar da mutlaka olacaktır.Bu sorulara verilecek cevap ise 'Prof. Dr. Haydar Baş'ın dönemindeki devlet'tir.Bu devletle anlayışıyla yakın zamanda tanışmak ümidiyle?