Avrupa Birliği'ne girme çabası ve emperyalizm sarhoşluğuyla Türkiye Cumhuriyeti gözünün önünde, burnunun dibinde yaşanan Bosna, Hocalı, Filistin gibi katliamlara fiilen müdahale etmemiş, tam olarak zulme dur dememiştir. Ülkemizin İslam coğrafyasındaki bu zulme karşı tavrı göz yummayı, kınamayı da geçerek Afganistan ve Irak işgallerine ön ayak olma şeklinde gerçekleşti. Böylece yüzyıllardır Haçlı Seferlerine göğüs gererek İslam dünyasının koruyuculuğu yapmış, daima mazlumun yanında zulmün karşısında durmuş Müslüman Türk kimliği ve rolü alt üst edildi. Yani Türk İslam dünyasının babası, hâmisi, koruyucusu ve kurtarıcısı olan adalet timsali olarak tanınan ve bununla gurur duyan bir milletin tarihine ve kimliğine yüz çevrilmiştir. Bana bu gerçeği en iyi şekilde anlama imkânını 2011'de ABD'de tanıştığım Meena (Mina) adında Afgan bir üniversiteli kız sağladı. Mina, işgal altındaki ülkesinde işgalci ülkeye 7 haftalığına liderlik ve kadın adlı bir eğitime katılsın diye getirilmiş. Oldukça iyi İngilizce konuşan Mina ile konuştukça kültürel ve dil yönünden pek çok ortak noktamızın olduğunu fark edip kısa sürede samimi olduk. İkimizin de farklı ve çok yoğun programlarından bir fırsat bulup bir gün uzunca bir sohbet ettik. Bir ara konu ailelerimize geldi. Mina 'babam yok' dedi. Ben 'sebep vefat mı' diye sordum. O, 'hayır, aslında Amerika' dedi ve sustu. Derin bir nefes alıp 'Bir gün Amerikan askerleri evden aldı babamı, yıllardır görmedik' dedi. Gözleri doldu, sesi titredi 'Öldürüldüğünü biliyoruz ama belki bir gün?' cümlenin sonu gelmedi.Bu konuşmasının ardından ona cevaplarını ömrümce unutmayacağım iki soru daha sordum. Afganistan'da şu anda okul, ev iş hayatınızı nasıl sürdürüyorsunuz? Soruma soruyla cevap verdi: 'Siz okula giderken annenizle her gün helalleşir misiniz? Akşam olunca okuldan eve sağ dönebildiğiniz ve ailenin diğer üyelerinin eksiksiz evde toplanabildiği için sevinip şükreder misiniz? Sevdiklerimizi bir daha görüp göremeyeceğimizi bilmiyoruz, işgal korkunç bir şey. Amerika Irak'ta olduğu gibi Afganistan'da da aynı zulmü, tecavüzü ve katliamı yaptı, yapıyor.' Mina'nın Afganistan'daki günlük sıradan bir gününü dinlerken dehşete kapıldık Türk arkadaşlarımla. Ardından, 'Peki şu an Afganistan'da Türkiye nasıl biliniyor, nasıl görülüyor?' diye sorduk. Haftalardır bize samimiyetle davranan Mina acı bir gülümsemeyle bize baktı ve sanki hep bu soruyu bekliyormuş gibi öfkeyle yanıtladı: 'Bizim için siz akraba gibisiniz çünkü Osmanlı'ydık bir zamanlar. Türkiye bizim babamız gibidir, eskiden bize öyle derlerdi.' Bize kızmakta haklıydı Mina, hem de çok.Türkiye Afganistan'ın emperyalizm tarafından esir alınmış Baba'sıdır; tıpkı Mina'nın babası gibi. Evlatlarının imdadına koşamaz, yardım edemez, kurtaramaz onları. Emperyalizm ve BOP, Türkiye'nin hem kendi milleti, hem de diğer ülkeler için baba devlet olma özelliğini elinden almış, geleneğinin ve tarihinin aksine bir rol belirlemiştir. Ne yazık ki ülkemiz bu rolü Maide suresinin, 'Her kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur' 32. ayetinde belirtildiğinin aksine oynamaktadır.Umut ediyoruz ki, bir gün bu ülke, bu millet hâlâ kendinden umut kesmemiş kardeşlerine, kurtarılmayı bekleyen evlatlarına, kısacası insanlığa yapılmakta olan bu zulmün karşında dimdik durabilsin. O dik duruş, o kudret bizim asil milletimizin damarlarında mevcuttur.
İlay Sultan / diğer yazıları
- Ehl-i Sünnet İmamları'nın Ehl-i Beyt sevdası / 19.06.2017
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015