logo
24 NİSAN 2024

Babacan'ın mesajı ve Arınç'ın kuru gürültüsü

24.01.2005 00:00:00
Türkiye'de, AB veya ABD'ye sırtını dayayarak içeride birilerine "teslim ol mesajı" vermek" veya "yabanî havuç"la kandırılamayanlara "ecnebi sopası" göstermek politik moda halini aldı. Bu yöntem, özellikle Türk Milletini dağıtmak ve Cumhuriyeti tasfiye etmek suretiyle Irak'ta olduğu gibi "uniter devlet" yapısından "etnik/federatif lokmalar" üretmek isteyen AB ve ABD'nin "yerli siyasal-dinsel taşeronlar"ı tarafından içte ve dışta sık sık sergilenmektedir. "Sümen altından bir paslaşma" mı desek, yoksa "kesintisiz tesadüf mü desek bilemiyorum; enteresandır, "fırsat AB fırsatı" diyerek Haçlı'nın "Türk Milletini ve medeniyetini dağıtma misyonu"nda gemi azıya alan kimi "besleme yerlilerin" karşısında, güya halkçı ve devletçi görünenlerin birçoğu "aynı ecnebi senaryosu"nda adeta rol paylaşmaktadırlar.Anlayacağınız oyun içinde oyun var; kuzu postu içinde koyun yok?"Kesintisiz demokrasi" ve "kesintisiz tasfiye"Cumhuriyet tarihinin çok partili siyaset dönemini şöyle sinema şeridi gibi gözünüzün önünden geçirirseniz; Türk Milleti ve güzelim ülkemiz, bu AB veya ABD yapımı tezgâh etrafında, yani "ecnebi yazılım ortak senaryo" çerçevesinde kimi dindar kisveli, kimi milliyetçi kisveli, kimi Atatürkçü-devletçi kisveli figüranların güya "kapışmalarına ve atışmaları"na şahit olmaktadır. Böylece ülke ve devletin bugün sürüklendiği "tasfiye süreci"nin "kesintisiz devamı" sağlanmaktadır. Türkiye'nin "kesintisiz demokrasi" süreci ile "kesintisiz tasfiye" süreci atbaşı ilerlemektedir? Bu gerçeği aklınızın bir köşesine yazıverin, kulağınıza küpe olsun."Türkiye'yi tasfiye süreci" bağlamında "AB hayaliyle ilgili tavizkâr taahhütleri ve gelişmeler"i, ciddi endişeyle takip ettiğimi birkez daha yinelemek istiyorum. Bugün tartışmasız tüm çıplaklığıyla ortada olan böylesi tavizkâr bir AB hayali, Türkiye'nin "devlet politikası" olarak sunulamaz; zira hiçbir devlet, "kendi ayağına, kendi kalbine veya kendi beynine kurşun sıkmak" tarzında bir gidişatı "devlet politikası" edinemez.AB'nin "Milli kırıntı"mıza bile tahammülü yokKöklü ekonomik, politik, dış politik ve askeri taviz talepleri bir yana; AB'nin, kimi bakanlıklarımızın başındaki "Milli" ifadesinin ve "devlet kurumları"nın brövelerinden "Atatürk figürü"nün kaldırılmasından, hutbelerde "Allah katında yegâne Hak din İslam'dır" ayet-i kerimesinin okunmamasına ve "kesinlikle misyonerlik aleyhtarlığının yapılmaması"na varıncaya değin, "Türk Milletinin kimlik ve kişiliği"ni oluşturan en tabii öğelere dahi dadandığını görmemek körlük olur. Milletimizin ve gençlerimizin artık yüksek sesle "AB'ye hayır" diye haykırmaya başladığı bu "vahim kavşak"ta asıl gürlemesi gereken etkili ve yetkili çevrelerden kimiz zaman çok "kısık ses" çıkmaması, kimi zaman da "varoluş gerekçesiyle bağdaşmayan" türden bir karaktere bürünerek AB mandasının yardım ve yatakçılığına soyunmaları "tasfiye süreci"nin vahametini artırmaktadır.Devlet gitti, kavga bitti; öyle mi?İşte bu kavşakta Türk Milleti, Ankara'daki "AB'ci, ABD'ci, IMF'ciler"in foyasını fark etmek üzere iken, bir kuru gürültü, bir kof patırtı, bir boş kavga başlayıveriyor.Bu karşılıklı "aşık atışmaları" neticesinde, cilası dökülen işbaşındaki mandacılar cilalanıyor. Boyası dökülen Müslüman kılıklı kimi Haçlı meftunlarına "İslam boyası" vuruluyor. Yorgan kavgasının ortasında kalan milletimiz ise, "tiyatro muhalefeti"nin yıllardan beri "işi-gücü hep dine, dindara ve dini öğelere muhalefet etmektir" zehabına kapılarak, güya din namına kendilerine taarruz edilen tarafı sahipleniyor. Halbuki onlar, millete ve milletin Hak dinine hizmetten ziyade, "AB'nin akide ve inançları"na hizmet etmeyi misyon edinmişlerdir.    AKP ile başta CHP olmak üzere AB ve IMF yanlısı sair muhalefet partileri arasındaki son patırtıları, bu "cilalamama tiyatrosu" nevinden görmek lazım gelir.Sürekli cilalama tiyatrosu ibretlikBayram değil seyran değil, Ali Babacan neden "Yabancı sermayeyi ürkütmeyelim, altında kalırız" uyarısı yapıyor? Bayram değil seyran değil AKP'nin Bülent Arınç'ı, neden "başörtüsü gürültüsü" çıkartıyor? Bunlar karşısında ise CHP, neden rutin "çığırtkanlığı"nı sürdürüyor?Bu soruların basiretli, makul ve mantıklı karşılıkları, Cumhuriyet tarihinin "sürekli oyun"unu ortaya çıkartacak türden işaretlerdir.Devlet tasfiye edilirken, millet dağıtılırken, vatan yasal olarak satılırken, Kıbrıs-Ege-Suriçi İstanbul elden giderken tısss çıkarmayan CHP, bir yerlerden düğmeye basılmış "başörtüsü hışırtısı" duyunca, feryadı basıyor. Millet de, en basit "geleneksel öğeleri" dahi görünce kriz geçiren bu "güya halkçı ve devletçi"lerin karşısında, AB'ci ve ABD'ci de olsa berikileri "bunlar ötekilere nispetle zemzemle yıkanmışlar canım" diyerek terk edip bıraktığı yerden "tekrar inadına tutmaya" başlıyor.Başörtüsü gürültüsü neden? Asıl mesaj Babacan'dan?"AKP hükümetinin başörtüsü aleyhine yaptığı tarihi savunma" neticesinde "yasağa aynen devam" diyen AİHM'nin ve Büyük Dairesi'nin nihai temyiz kararı ile, artık başörtüsü tam gidecek, gitti; AKP sayesinde artık başörtüsü işi de bitecek, bitti; ondan? AKP, üzerindeki bu "başörtüsü yasağının müdafii" olma lekesini örtmek üzere "kuru gürültü" çıkartıyor, CHP de "kuru gürültüye pabuç bırakmayan" güya karşı atağıyla "cilanın tam tutması"na katkı sağlıyor.Asıl mesajı ise Babacan veriyor; "yabancıları ürkütmeyelim ha?" diyor. Babacan kime, ne demek istiyor?Yabancı sermayeyi milletimiz ürkütemez; ekonomide milletin esamesi zaten okunmuyor. Yabancı sermayeyi AKP ürkütmez; yabancılara her türlü yasal katkıyı sağlamak AKP'nin birincil misyonu? Muhalefetin de öyle bir söylemi bugüne kadar hiç olmamış, şimdi de yok. O halde bayram değil seyran değil Babacan kimi, niye öpüyor? Babacan kime, hangi konjonktür gereği "yabancı sopa"yı gösteriyor?Babacan önden yol kesiyorKonjonktür, AB sürecinin taviz talepleriyle dolu raporunun açıklanmasıdır. Raporda, uniter devlet yapısını, devletin kuruluş senedi olan Lozan'ı, milli ve dini bütünlüğümüzü hedef alan talepler söz konusudur. AKP'nin endişesi şu; hani olmaz ama, AB raporu karşısında ola ki, uniter devlet ve milli bütünlük hususlarında hassas olan yetkili ve etkili çevreler, "Hayırdır inşallah, bu ne iş!" diye sorarlar. Böyle bir soru ve sorgu gelmeden "yabancı sermaye ikazı" ile önden yolu kesiyor Babacan. AB ne derse sindirelim, aksi halde yabancı sermaye ürker, biz de altta kalırız, demeye getiriyor.Anlaşıldı mı şimdi, Cumhuriyet tarihinin en temel iki "sürekli oyun"unun birgün içinde aynı anda nasıl oynanıp, gerçekte kimlerin kazançlı çıktığını? Anlaşıldı mı dostlar?Artık oyun bozuluyorTürk devletini, Türk Milleti ve medeniyetini içten içe kemiren bu "sürekli oyun"u bozmak üzere Bağımsız Türkiye Partisi ve Kuvay-ı Milliye kadrolarının azmi ve kararı "topyekün vatanımızı ve milletimizi" kucaklamıştır.26-27 Kasım günü İstanbul Lütfi Kırdar ve Grand Cevahir Uluslararası Kongre merkezlerinde gerçekleşecek olan "Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi"nde yüzü aşkın yerli ve yabancı bilim ve düşünce adamı tarafından değerlendirilecek olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin açacağı "sınırsız ufuk"ta, artık AB mandacıları "yabancı sermaye sopası" gösteremeyecekler. Göreceksiniz; 26-27 Kasım'dan sonra güneş farklı doğmaya başlayacak.
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekiplerince 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.
24.04.2024 07:58:00
İhlas Haber Ajansı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi açıklarında kaçak göçmenler olduğu bilgisi üzerine harekete geçti.

Kaçak göçmenlerin olduğu lastik botun motor arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisi üzerine Sahil Güvenlik Botu 'KB-20' tarafından lastik bot içerisindeki 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.

Kaçak göçmen işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.