Baksı Müzesi yerli ürünler üretecek
Endüstriyel tasarım çalışmalarını Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, tasarımcı Faruk Malhan, seramik sanatçısı Oya Koçan, koleksiyoncu Zeynep Koloğlu ve Mimar Sinan, Okan, İTÜ, Yeditepe, Kadir Has, Doğuş, Marmara üniversitelerinden 16 öğrencinin katıldığı 20 kişilik grup gerçekleştirecek. Çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına bir arada yer veren müze bu yıl tasarım alanındaki atölye çalışmalarını tasarımcı Faruk Malhan öncülüğünde yürütüyor.
Bayburt'ta var olan altyapı, malzeme ve imkânların neler olduğu konusunda kalıplar çıkaracak olan ekibin nihai hedefi Bayburt'a özgü ortaya çıkacak yeni ve özgün ürünlerin pazarlanması için altyapı kurulmasına dayanıyor.
Baksı'nın destansı öğeler barındırdığı ve göçü önlemek için adanmışlık içerisinde Baksı Müzesi'ni kurduğunu hatırlatan Koçan, "Bayburt'ta insanların en büyük özlemleri, köydekilerin kente, kenttekilerin büyük kentlere gitmesidir. Bunun yanında Bayburt insanı bu dünyada sizin çok önemli bir insan olduğunuzu size hatırlatacak kadar cömerttir. Ben Baksı Müzesi'ni kurmakla çok iyi bir adım attığıma inanıyorum. Bizim derdimiz burada çok iyi bir kurumsallaşma sağlamak. Burada insanlar üretsinler istiyoruz. Bu köyden burada 35 tane kadın çalışıyor. Kadının biraz daha üretime katılmasını istiyoruz. Onu çok destekliyoruz. Burada yapılacak her şey, her adım, her öneri bizim bazen içinde kaybolduğumuzu zannetiğimiz büyük bir projenin ideali olan şeyler. Burada insani bir yolculuk yapmak için yola çıktık. Sizin buraya gelmeniz bizim için büyük katkı. Umuyorum ki yapacağınız tasarımlar burada yaşar ve yaşatılırlar diye düşünüyorum. Böylece ben de düşünürüm ki bir genç kuşak bizim projemizin, bizim hayalimizin, bizim bir düşümüzün bir parçası oldu."
Sanatın içinde ebedilik kısmı bir de coğrafyasına, zamanına, sanatına bağlı bir kısım olduğuna değinen Endüstriyel tasarımcı Faruk Malhan ise, "Eğer siz ebedi kısmını yakalayabilirseniz o zaman bir şey getirebilirsiniz. Bu gözle bakın. Renk konusuna gelince buradaki iplikler boyanabiliyor. Renk bu işin önemli bir parçasıdır. Biz tasarlanan ürünlerin üretilmesine karar verirsek bunlar zaten baştan satılmış olacak. Yapılacak işin bir pazar olduğunu da düşünmemiz gerekiyor. Ehram doku var burada bir de. Bunlardan elbise yapmak kolay bir iş değil. Onlara kullanım yeri verilmezse fazla yapılacak bir şey olmaz. Çünkü o yavaş ilerleyen bir iş. İçinde emek var. Ben isterim ki biz buradan bir şeyler çıkaralım ve üretim siparişi verebilelim” dedi. (İHA)