AKP hükümetinin terör konusundaki tavrı ve duruşu maalesef hiç de içaçıcı değil.Aylardan beri hergün üç-beş insanımızı teröre kurban veriyoruz, terör başkente ve büyükşehirlere indi, değil mi? Hatta Adalet Bakanlığı'nın kapısına dayandı.Terör, sivil-asker ayırmadan dağa adam kaldırıyor, dilediği zaman serbest bırakıyor. Doğru mu? Doğru; eksiği var, fazlası yok?Ankara erkânı böylesi bir süreçte nasıl rahat durabilir? Terör meselesini nasıl ağırdan alabilir? Somut tedbirlerden ziyade nasıl "lâf ebeliği ile idare-i maslahat" yapabilir?Milletimizin adeta "ekmek-su derdinden vazgeçip can derdine düştü"ğü böylesi bir ortamda Ankara nasıl tatil yapabilir?Onların dinlenme hakkı ve ihtiyacı yok mu, denebilir. Elbette var? Ama milletin can, mal, namus emniyetinin zaafa uğradığı süreçte tatil olmaz, dinlenti olmaz, şenlik olmaz, festivallerde boy göstermek olmaz, yaylalara çekilmek olmaz? Haaa, milletin en temel can, mal, namus emniyetini temin edersin, karnını tok, sırtını pek hale getirirsin; ondan sonra meşrebine göre horon da tepersin, sirtaki de?Başbakan Tayyip Erdoğan, bir zamanlar meydanlarda "Kenar-ı Dicle'de kapsa bir kurt bir koyunu / Hak gelip de sorar elbet Ömer'den onu" beytiyle Hz. Ömer timsali bir adalet ve emniyetten bahis açardı, sayha atardı? Şimdi Ekinlikte balık avlıyor.Bir koyundan değil, onlarca vatan evladının şehadetinden, onlarca masumun teröre kurban gidişinden bahsediyoruz şimdi? Onlarca vatan evladını can çekiştiği bir ortamda tatile çıkılmaz, kaçamak yapılmaz.Terör, vatanın her sathında dilediği vakit sivilimizi avlıyor, dilediği vakit askerimizi? Dilediğini istediği vakit dağa kaldırıyor, dilediğini salıveriyor. Ankara ne yapıyor?Tabloya bakın Allah aşkına?Başbakan Erdoğan, Ekinlik adası açıklarında balık avlıyor.Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener Sivas'ta bir çiftin nikah törenine koşuyor. Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin Antalya'da Feslikan Yaylası şenliklerine kapak atıyor. Bayındırlık Bakanı Faruk Özak Samsun'da Kunduz Yayla şenliklerinde? Refikimiz Yeni Şafak ise, kartelin yağdanlık seviyesini de aşan bir halet-i ruhiye içinde Bakan Özak'ın İngilizce Temel fıkraları anlatmasını bakanlık mahareti imiş gibi piyasaya sunuyor.Tarım Bakanı Eker Bolvadin'de termal otel açılışında, Kültür Bakanı Koç II. Alacakarpuz festivalinde. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu Eskişehir'de bir düğünde. Çiçeği burnunda Başmüzakereci Ali Babacan, Finlandiya turunda. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de kaçamak halinde?Böylesi "hassas bir süreç"te bu ahvali ortaya koyan kabineden teröre karşı hangi köklü çözüm beklersiniz?Beklerseniz, çok beklersiniz.Ben beklemediğim için; Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Bakan Cemil Çiçek'in yaptığı açıklamaları benim için sürpriz olmadı.Şöyle koca koca somut tedbirler bekleyenler vardı? Nerede?Ne tedbir almış hükümet, Bakan Çiçek ne açıkladı?"Topyekün mücadele kararı"Çiçek "Terörle mücadele topyekun mücadeledir. Terör konusu sadece güvenlik güçlerinin değil herkesin görevleri arasındadır. Örneğin; bir apartman yöneticisi apartmanına giren çıkana dikkat etse, şüpheli durumlarda bilgi verse bize yardımcı olmuş olur" diyor.Tamam, bu milletin görevi?Siz ne yapacaksınız? Sizin tedbiriniz ne?Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu adına şöyle sürdürüyor sözlerini: "Türkiye Cumhuriyeti ve hükümeti olarak terör örgütlerine karşı uluslararası desteğin kesilmesi hususunda çalışmalar sürdürülmektir. ABD ile bu anlamda toplantı yapıldı. Bu desteğin kesilmesi yönünde çağrıları yaptık. Ancak karşı bir destek göremedik. Bizim terörist dediğimize başkaları özgürlük savaşçısı demektedir. Terör konusunda gerekli işbirliğini hala göremiyoruz. En önemli destek halkımız ve devletimizdir, terörün önlenmesi için yapılacak herşeyi yapmaya hazırız ve gereken yapılacaktır."Bu cümlelerin içinde hangi somut tedbir var? Yok? Tedbirin kırıntısı dahi yok... Yakınma var; ey millet bu işi ancak beraber hallederiz tek başımıza bir şey yapamayız çağrısı ve çaresizliği var. Tıkanıklık da, çapulcuları cüretkâr kılan da orada burada değil; AKP'nin politik çizgisinde? Başbakan veya Bakan Çiçek cevap versin:Siz, "teröriste özgürlük savaşçısı diyenler" ile stratejik ittifak teranelerinden vazgeçecek misiniz?Siz, güya AB'ye uyum yasaları adı altında dün en üst düzeyde devlet erkânın yakındığı şu "bizim elimizi-kolumuzu bağlayan düzenlemeler"i Türkiye'ye dayatan ve "teröriste topraklarını ve bağrını açan" AB ülkelerine karşı dik duracak mısınız?AB ve ABD konusunda cevap rutin; kem küm? Kem küm.Böyle bir politika, terörü önleyemez. Bilakis Irak'ta ve Kuzey Irak'ta olduğu gibi bir zamanların çetebaşlarını ve terörist başlarını "koltuk sahibi" yapar. Millete evlatlarını, devlete vaktini kaybettirir.Ekonomide, siyasette, dış politikada ve stratejide? "körükörüne dışa bağımlılık"tan ve "mandacılık"tan kurtulamayan bir politik çizgi, başını terör belasından da kurtaramaz.
A. Faik Nabi / diğer yazıları
- Nuriye nenemin ağzından Atatürk / 10.11.2015
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009