Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız!

Önce Fiskobirlik üzerinde oynandı, parasız-pulsuz bırakıldı, üç kuruşluk kredi dahi sağlanmadı. Ardından Fiskobirlik yerine Toprak Mahsulleri Ofisi ikame edildi. Fındıkları TMO alacak denildi. Hangarlar kiralandı? vs. Lakin olan oldu; TMO da fındık işinden çekildi. Vatandaş ayazda kaldı. Böyle olacağı baştan belliydi; çünkü BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey uyarmıştı. Kulak asmadılar! Dün ona kulak asmayanların hepsinin kulakları, bugün düştü.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, 2002 seçimlerinde fındığın fiyatını 10 TL olarak açıklamış, biz bu parayı veririz, demişti. Başka da kimse veremez, diye uyarmıştı! Prof. Dr. Baş, "Türkiye, dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini sağlıyor. Fındık, stratejik ürünümüzdür" diyordu.Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz, fındığın kg. başına vereceğimiz 10 TL'yi şöyle ödeyeceğiz, demişti:1- Türk devleti de, aynen diğer Avrupa ülkelerinde ve ABD'de de olduğu gibi, milletin mahsulü karşılığında, Gayri Safi Milli Hasılası karşılığında parasını basacak, çiftçisine verecek! Fındık üreticisine, çay müstahsiline, buğday-arpa vs tarım üreticisine ürününün bedelini ödeyecek!Haydar Hoca, bu işin kitabını yazdı, dünyaya ilan etti? 80 civarında devlet, bu modeli uyguluyor.Prof. Dr. Baş, ben fındığa 10 TL vereceğim demişti ve ödeme planını şöyle açıklamıştı: Fındık toplama günlerinden 6 ay önce mahsulün yarısının bedelini avans olarak ödeyeceğim. Diğer yarısını da ürün teslimatında vereceğim; böylece çiftçinin mahsulünün bedelinin tamamını peşin ödeyeceğim? Tüm tarım ürünlerinde bunu yapacağım.Dün, ona kulak asmayıp AKP'ye destek verenler, şimdi hem avuçlarını yalıyor, hem de IMF kapısında banknot dilenen müflis hükümete köpürüyor!Bugün piyasadaki darlık, tüketim darlığıdır; tüketici kesim aradan çıkmıştır; ekonomi çökmüştür. Halbuki Prof. Dr. Baş'ın tüketim eksenli analiziyle ortaya koydu model çok açık ve bilimsel? Fındık gibi altın değerindeki mahsulü karşılığında köylünün-çiftçinin cebine para girecek. Cebine para giren çiftçi, pazara koşacak, müşteri olacak, daha çok alışveriş yapacak. Böylece hem piyasa canlanacak, iş artacak, hem de artan iş sebebiyle devlet de daha çok kazanacak! Emme basma tulumba gibi hem GSMH karşılığında milletinin cebine para koyan devlet, hem de cebindeki parayı piyasada kullanan millet zengin olacak!Haydar Hoca'yı dinlemediler, seçim öncesi yan ceplerine konan üç-beş kuruşu kandılar, IMF ve AB'nin emir eri durumundaki AKP hükümetine destek verdiler; şimdi de açlığa, yokluğa talim ediyorlar!Prof. Dr. Baş, fındık ödemelerine dair şu ikinci müjdeyi de vermişti:2- Fındık bölgelerinde, fındık işleme ve çikolata sanayi kuracağım. Çikolata yapacağım, fındık ezmesi yapacağım. Tarım sanayinde vatandaşa iş imkânı oluşturacağım. O zaman 10 TL'ye aldığım fındık, çikolata olarak 70 TL olacak. Bunun 10 TL'sini üreticiye vereceğim; gerisi devletin? Böylece hem devlet kâr edecek, hem de millet zengin olacak! Vatandaş da, hem fındıktan kazanacak, hem de çalıştığı fabrikadan?Aklı başından alınan millet, bunları duydu ama duymazlıktan geldi, kulak asmadı; şimdi kafasını duvarlara vuruyor!Haydar Hoca, AKP hükümeti ve diğer IMF'ciler fındığa para veremezler, bunlar, fındığı kökten söktürecekler, tarımı bitirecekler, sadece fındığa değil, hiçbir çiftçiye para veremezler, demişti? Nitekim öyle oldu. Millet kan ağlıyor, köylünün-çiftçinin anası ağlıyor. Olan bu değil mi?! Daha da beter olacak!Bunun birkaç sebebi var:1- AKP hükümeti de, önceki koalisyon gibi, AB ve IMF'ye, tarım nüfusunu 25 milyondan 15 milyona çekmeyi taahhüd etti. Bu sebeple fındığa para veremez. Hükümet, vatandaşın, fındığını sökmesini istiyor. Köylünün-çiftçinin bağını-bahçesini terk etmesini istiyor. Öyle söz vermiş AB ve IMF'ye? Pazarlarda AB ülkelerinin ve ABD'nin çiftçilerinin malı satılacak çünkü! Bu sebeple AB, çiftçisine 50 milyar euro, aBD de 70 milyar dolar destek veriyor! İplerini elinde tuttuğu hükümet eliyle Türk çiftçisini de parasız bırakarak yok ediyor, aradan çıkartıyor! Köylüsüyle-çiftçisiyle topyekun millet, Prof. Dr. Baş'a kulak ve destek verinceye kadar, bu böyle devam edecek; herkesin anası ağlayacak!2- Hükümetin, fındık parasını, ecnebiden kredi alarak, yani faizli borç alarak ödemekten başka yolu yok? Ancak yabancı güçler, emir eri gibi kapıda bekleyen AKP hükümetinden daha çok taviz kopartmak için borç bile vermeyince; üretici açıkta kaldı. Bundan sonra da kalacak? Taşıma su ile de değirmen dönmez.3- Çiftçinin ürününe yabancının faizli kredisini vermek, Türk çiftçisinin emek ve ürününü, fındığını, çayını, "yabancının karşılıksız para"sına "karşılık" yapmak demektir. Ecnebi, karşılıksız kağıdını boyuyor, kredi diye bize veriyor, böylece bizim fındığımıza karşılık kağıdını para yapıyor; bize de bu boyalı kağıdı kredi diye faiziyle satıyor.Sömürülenler hariç, her devlet, kendi GSMH karşılığında pozisyonuna uygun oranlarda kendi parasını basıyor? Türkiye ise, 20-25 yıldan beri, kendi Gayri Safi Milli Hasılası karşılığında kendi parasını basmıyor. Ecnebiden, kredi adıyla boyalı-faizli kağıt alıyor. Böylece hem borca batıyor, hem de milletin tüm emek ve üretimi ecnebiye transfer ediliyor.Ülkemizde, vatan topraklarından en kârlı işletmelere kadar her şey satıldı, satılıyor; ama borç hala azalmıyor, bilakis artıyor. Bu IMF ve AB bağımlısı, ekonomiyi bilmeyen anlayış yüzünden!Haydar Hoca'nın modelini 80'ne yakın devlet uyguluyor. Bilim adamları baş tacı yapıyor. Bizimkiler ise, borca-faize batarak devleti ve milleti batırıyor!AKP böyle de, diğerleri farklı mı? hayır? Hepsi birbirinin aynı; al birini vur ötekine?Bu arada kuru ile yaş da yanıyor! AKP'ye hükümet olma yetkisini verenler de batıyor, vermeyenler de batıyor; hep beraber batıyoruz. O halde el birlik çalışmamız ve bunlardan kurtulmamız şart!Yine kulak asmaz isek, o zaman sadece fındığımızı, paramızı değil; her şeyimizi kaybedeceğiz, her şeyimizi!Aklımızı başımıza devşirelim! BTP'den başka çözümün ve kurtuluşun adresi olmadığını artık görelim!