Balıkçılığın geleceği açık denizlerde
Açık deniz balıkçılığının mutlaka desteklenmesi gerektiğini söyleyen TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Balıkçılığımızın geleceği açık denizlerdedir. Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir" dedi
30.08.2018 00:00:00
Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ereceğini hatırlatan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, balıkçılara ürünü bol, bereketli bir sezon diledi.
Türkiye'nin 8 bin 333 kilometre kıyı şeridine sahip olması nedeniyle su ürünlerinde büyük bir potansiyel sahibi olduğunu bu durumun iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, kıyıların aşırı av baskısı altında olduğuna dikkati çekti.
Bayraktar, altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığının yeterince yapılamadığının altını çizerek, "Oysa balıkçılığımızın geleceği açık denizlerdedir. Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Su ürünleri üretiminin geçen yıl yüzde 7.2 büyümeyle 589 bin tondan 631 bin tona yükseldiğini bildiren Bayraktar, üretimin yüzde 42.8'ini deniz balıkları, yüzde 8.3'ünü diğer deniz ürünleri, yüzde 5.1'ini iç su ürünleri ve yüzde 43.8'ini ise yetiştiricilik ürünlerinin oluşturduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir avcılık şart
Bayraktar balıkçılığın daha iyi yerlere gelmesi için sürdürülebilir avcılık yapılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Sürdürülebilir su ürünleri üretimi, ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
Stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir." Türkiye'de dünya ortalamasının altında kalan kişi başı su ürünleri tüketiminin artırılması için çalışmalar yapılmasını isteyen Bayraktar, "Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.
Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı güçlendirilmelidir. Sektörde katma değeri artırmanın yolu, ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulmasından geçer. Bu tesislerin kurulması desteklenmelidir" ifadelerini kullandı.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Türkiye'nin 8 bin 333 kilometre kıyı şeridine sahip olması nedeniyle su ürünlerinde büyük bir potansiyel sahibi olduğunu bu durumun iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, kıyıların aşırı av baskısı altında olduğuna dikkati çekti.
Bayraktar, altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığının yeterince yapılamadığının altını çizerek, "Oysa balıkçılığımızın geleceği açık denizlerdedir. Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Su ürünleri üretiminin geçen yıl yüzde 7.2 büyümeyle 589 bin tondan 631 bin tona yükseldiğini bildiren Bayraktar, üretimin yüzde 42.8'ini deniz balıkları, yüzde 8.3'ünü diğer deniz ürünleri, yüzde 5.1'ini iç su ürünleri ve yüzde 43.8'ini ise yetiştiricilik ürünlerinin oluşturduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir avcılık şart
Bayraktar balıkçılığın daha iyi yerlere gelmesi için sürdürülebilir avcılık yapılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Sürdürülebilir su ürünleri üretimi, ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
Stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir." Türkiye'de dünya ortalamasının altında kalan kişi başı su ürünleri tüketiminin artırılması için çalışmalar yapılmasını isteyen Bayraktar, "Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.
Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı güçlendirilmelidir. Sektörde katma değeri artırmanın yolu, ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulmasından geçer. Bu tesislerin kurulması desteklenmelidir" ifadelerini kullandı.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.