İçinde olduğu Irak karşı.
Kuzeyindeki Türkiye karşı.
Batısındaki Suriye karşı.
Doğusundaki İran karşı.
Çevresi bu ülkelerle çepeçevre sarılmış bir Barzani'nin referandumdan son anda vazgeçeceğini düşünüyordu Türkiye.
Çünkü böyle bir vaziyette çevresindeki ülkelerin tepkilerini hesaba katmadan referanduma gitmek intiharla eşdeğerdi.
Hesaplar buna göre yapıldı.
Cümleler buna göre sarf edildi.
Hiçbir adım atılmadı, çünkü zaten son dakikada iptal edileceği tahmin ediliyordu.
Herkes bir hesap yapıyordu da Barzani'nin hesabı yok muydu?
Elbette vardı.
Barzani'den iptal bekleyenler 25 Eylül sabahı şoke oldu.
Referandum başladı ve oyunu kullanan Mesut Barzani, birilerinin gözüne sokar gibi boyalı parmağıyla poz vermeyi de ihmal etmedi.
Türkiye'de devletin tepesinden iki önemli açıklama geldi.
Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yaptı:
"Onların bize bir sözü vardı. Özellikle Mesut Barzani'nin. 'Diğer ülkelerin ne dediği önemli değil, burada Türkiye'nin ne dediği önemli, Türkiye'nin tavsiyelerini dinleriz' demişti. Ama gördük ki dinlemedi."
Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde bağımsızlık referandumuna ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Açıkçası biz son ana kadar Barzani'nin böyle yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız. İlişkilerimizin tarihteki en iyi seviyesinde olduğu bir dönemde, önceden hiçbir danışma ve görüşme yapılmadan alınan bu karar, açıkçası ülkemize ihanettir."
Bu açıklamalar gösteriyor ki, dünün çapulcusu Barzani, herkese mavi boncuk dağıtarak planlarını adım adım uygulamış.
Dün ABD'den Barzani yönetimine yönelik askeri tehditlere "Kuzey Irak'ta dostlarımız var. Her kimden gelirse gelsin kesinlikle şiddete karşıyız" açıklaması geldi.
Bütün bunlar Barzani'nin sadece Türkiye'yi acınacak duruma düşürmekle kalmadığını, bağlantılarını Atlantik ötelerine kadar genişlettiğini gösteriyor.
Barzani bunları kazanmışken Türkiye'nin ne yapacağını mı merak ediyorsunuz.
Hemen söyleyeyim.
Bugün günlerden Perşembe. Referandumun üzerinde 4 gün geçti. Türkiye, sınırımızda tanklarına resmigeçit yaptırmanın dışında hiçbir karar almış değil.
Hükümet yetkililerinden Türkiye'nin neyi yapacağını değil, neleri yapmayacağını duyuyoruz. Bütün bunlar hükümette eğilimin süreci zamana yayarak, olayı yavaş yavaş millete hazmettirme noktasında olduğunu gösteriyor.
Kuzeyindeki Türkiye karşı.
Batısındaki Suriye karşı.
Doğusundaki İran karşı.
Çevresi bu ülkelerle çepeçevre sarılmış bir Barzani'nin referandumdan son anda vazgeçeceğini düşünüyordu Türkiye.
Çünkü böyle bir vaziyette çevresindeki ülkelerin tepkilerini hesaba katmadan referanduma gitmek intiharla eşdeğerdi.
Hesaplar buna göre yapıldı.
Cümleler buna göre sarf edildi.
Hiçbir adım atılmadı, çünkü zaten son dakikada iptal edileceği tahmin ediliyordu.
Herkes bir hesap yapıyordu da Barzani'nin hesabı yok muydu?
Elbette vardı.
Barzani'den iptal bekleyenler 25 Eylül sabahı şoke oldu.
Referandum başladı ve oyunu kullanan Mesut Barzani, birilerinin gözüne sokar gibi boyalı parmağıyla poz vermeyi de ihmal etmedi.
Türkiye'de devletin tepesinden iki önemli açıklama geldi.
Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yaptı:
"Onların bize bir sözü vardı. Özellikle Mesut Barzani'nin. 'Diğer ülkelerin ne dediği önemli değil, burada Türkiye'nin ne dediği önemli, Türkiye'nin tavsiyelerini dinleriz' demişti. Ama gördük ki dinlemedi."
Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde bağımsızlık referandumuna ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Açıkçası biz son ana kadar Barzani'nin böyle yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız. İlişkilerimizin tarihteki en iyi seviyesinde olduğu bir dönemde, önceden hiçbir danışma ve görüşme yapılmadan alınan bu karar, açıkçası ülkemize ihanettir."
Bu açıklamalar gösteriyor ki, dünün çapulcusu Barzani, herkese mavi boncuk dağıtarak planlarını adım adım uygulamış.
Dün ABD'den Barzani yönetimine yönelik askeri tehditlere "Kuzey Irak'ta dostlarımız var. Her kimden gelirse gelsin kesinlikle şiddete karşıyız" açıklaması geldi.
Bütün bunlar Barzani'nin sadece Türkiye'yi acınacak duruma düşürmekle kalmadığını, bağlantılarını Atlantik ötelerine kadar genişlettiğini gösteriyor.
Barzani bunları kazanmışken Türkiye'nin ne yapacağını mı merak ediyorsunuz.
Hemen söyleyeyim.
Bugün günlerden Perşembe. Referandumun üzerinde 4 gün geçti. Türkiye, sınırımızda tanklarına resmigeçit yaptırmanın dışında hiçbir karar almış değil.
Hükümet yetkililerinden Türkiye'nin neyi yapacağını değil, neleri yapmayacağını duyuyoruz. Bütün bunlar hükümette eğilimin süreci zamana yayarak, olayı yavaş yavaş millete hazmettirme noktasında olduğunu gösteriyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023