Ali: "Yazılarını her okuyuşumda daha iyiye, güzele, doğruya yönelik bir gelişme görüyorum. Kullandığın her sözcüğü dikkatli ve özenli seçtiğini farkediyorum. Kurduğun her cümlede içtenlik, incelik; cümleler arasında ise uyum seziyorum. Böylece kendine özgü bir anlatım biçimi geliştirmeyi başardığın için seni kutluyorum."
Elif: "Yazılarımla ilgili övgü dolu sözlerinizi duyunca yüreğime su serpildi. Bu umut veren sözlerden sonra -güzel yazı- çalışmalarımda daha çok başarılı olmam için çaba götereceğim. Çalışmalarımda bana yol gösterdiğiniz, beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim."
Ali: "Böylece bugünkü yazma konumuzu da belirlemiş olduk:
"Teşekkür etmek."
Elif: "Teşekkür etmek, bir kimsenin yaptığı maddi ya da manevi iyiliğe, sunduğu bir armağana karşılık söylediğimiz söz. Bizimle herhangi bir şeyi paylaşan insana karşı insanlık görevimiz, teşekkür etmek. Kolay olduğu kadar, içtenlik ve güzellik taşıyan önemli bir söz.
Ali: "Teşekkür etmek üzerinde biraz daha kapsamlı düşünürsek sahip olduğumuz, kavuştuğumuz şeylerin değerini bilme, dolayısıyla Allah'a şükretme kavramıyla karşılaşırız".
Elif: "İnsana teşekkür etmeyi öğrenen kimse, Allah'a şükretmeyi de bilir, diyebilir miyiz ağabey?"
Ali: "Evet Elif. Bunun tersi ise 'nankörlük' olarak nitelenir. Yapılan iyiliğe teşekkürle karşılık; desteğin, yardımın devamını sağlar. Sosyal yaşam içinde insanların birbirine teşekkürü o ortamda nezaket ve saygıyı geliştirir. Sonuç olarak, bir insanın iç düyasında var olan ruh olgunluğunun ve taşıdığı erdemin başka insanlara güzel bir söz olarak yansımasıdır teşekkür etmek. Kimlere teşekkür etmemiz gerektiğine gelince:
Başta ailemiz olamak üzere bizim iyiliğimize çalışan, başarımıza katkısı olan herkese."