Başkanlık sistemi uğruna terör ülkesi haline gelen topraklarımızda huzur, adalet, güven, can emniyetine dair hiçbir şey kalmadı. Ülkeyi refaha ulaştırmakla görevli olup meclis koltuklarını işgal eden siyasiler 14 yıldır iktidarından muhalefetine birbiriyle dalaşmaktan başka hiçbir icraat gösteremediler.
Mevcut üyelerinin ayrılmak için gün aldığı Avrupa Birliği'ne girmek için, dinimizden, medeniyetimizden, kimliğimizden verilen tavizler sonucunda benliğini unutan bir Türk milleti ortaya çıktı.
Şimdi de eyalet sistemiyle yönetilen ülkelerin üniter yapıya geçmek için çaba harcadığı bir dünyada, bizleri yönetenler, mevcut üniter yapımızı bozup başkanlık sistemine geçmek için her yolu deniyorlar. Hadi birileri eyalet sistemine geçirmek için ecnebi ülkeleri örnek veriyor. Peki, eyalet sistemiyle yönetilen, ABD, Arjantin, Brezilya, Meksika gibi ülkelerden bizi ayıran kimlikten de mi haberiniz yok?
Hacı Bektaş Veli Hazretleri'nin Anadolu'daki etnik grupları İslam medeniyetiyle yoğurmasıyla ortaya çıkan Müslüman Türk kimliği, sonrasında Türk, Laz, Çerkez, Kürt, Arap, Boşnak ve diğer halkların İslamiyet'le tanışmasıyla beraber Türk milleti adını almadı mı? Sonrasında Atatürk, Lozan'da görüşmelerinde bugün yapılmak istenen Güneydoğu bölgemizi bizden ayırma gayretinde olanlara "Kürtler azınlık değildir, azınlık olan ancak gayrimüslimlerdir. Topraklarımızda Müslüman olarak yaşayan herkes Türk Milletidir" cevabını vermedi mi? Sadece bu gerçek bile bizi bölmeyi gaye edinenlerin kimlere hizmet ettiğini ve Mustafa Kemal Paşa'ya düşmanlık yapanların maskelerini düşürmek için yeterli.
Başkanlık sistemi, federatif yapılar ve devletlerin federasyon adı altında bir kurum oluşturması anlamına gelir. Bugünkü üniter yapımızda herkes eşit haklara sahipken başkanlık sisteminde ise halklara ayrı ayrı imtiyazlar verilecek ve kısacası et tırnaktan ayrılmış olacak. Biz Müslüman Türk milletiyiz, Kürdümüz, Lazımız, Çerkezimiz, Arabımız hepimiz biriz. Tarihte bir bilek bir yürek olmamız vesilesiyle haçlı birliklerinin ve sayısız devletlerin boyun eğdiremediği Türkiye Cumhuriyeti'nin fertleri olan bizler eğer ayıkmazsak, tabiri caizse parçalara ayrılıp küçük lokmalar haline getirilip 'Büyük İsrail' projesine kurban gideriz.
Zaten evveliyatı hayırsız olan bir hadisenin sonucunun hayırlı olması mümkün değildir. Mevcut üniter yapıda binlerce insanın hayatı kararırken, başkanlık sloganıyla yola çıkanlar amaçlarında ulaşıp bizi böldüklerinde daha mı hayırlı olacak? Türk milletine sahip çıkamayanlar, bizleri parçalara ayırıp mı sahip çıkmanın derdindeler? Bu büyük bir vebaldir, başkanlık sistemi demek ya topraklarımızda köle olmak ya da yok olmak demektir. Allah anlayacak akıl ve iman nasip etsin.
Mevcut üyelerinin ayrılmak için gün aldığı Avrupa Birliği'ne girmek için, dinimizden, medeniyetimizden, kimliğimizden verilen tavizler sonucunda benliğini unutan bir Türk milleti ortaya çıktı.
Şimdi de eyalet sistemiyle yönetilen ülkelerin üniter yapıya geçmek için çaba harcadığı bir dünyada, bizleri yönetenler, mevcut üniter yapımızı bozup başkanlık sistemine geçmek için her yolu deniyorlar. Hadi birileri eyalet sistemine geçirmek için ecnebi ülkeleri örnek veriyor. Peki, eyalet sistemiyle yönetilen, ABD, Arjantin, Brezilya, Meksika gibi ülkelerden bizi ayıran kimlikten de mi haberiniz yok?
Hacı Bektaş Veli Hazretleri'nin Anadolu'daki etnik grupları İslam medeniyetiyle yoğurmasıyla ortaya çıkan Müslüman Türk kimliği, sonrasında Türk, Laz, Çerkez, Kürt, Arap, Boşnak ve diğer halkların İslamiyet'le tanışmasıyla beraber Türk milleti adını almadı mı? Sonrasında Atatürk, Lozan'da görüşmelerinde bugün yapılmak istenen Güneydoğu bölgemizi bizden ayırma gayretinde olanlara "Kürtler azınlık değildir, azınlık olan ancak gayrimüslimlerdir. Topraklarımızda Müslüman olarak yaşayan herkes Türk Milletidir" cevabını vermedi mi? Sadece bu gerçek bile bizi bölmeyi gaye edinenlerin kimlere hizmet ettiğini ve Mustafa Kemal Paşa'ya düşmanlık yapanların maskelerini düşürmek için yeterli.
Başkanlık sistemi, federatif yapılar ve devletlerin federasyon adı altında bir kurum oluşturması anlamına gelir. Bugünkü üniter yapımızda herkes eşit haklara sahipken başkanlık sisteminde ise halklara ayrı ayrı imtiyazlar verilecek ve kısacası et tırnaktan ayrılmış olacak. Biz Müslüman Türk milletiyiz, Kürdümüz, Lazımız, Çerkezimiz, Arabımız hepimiz biriz. Tarihte bir bilek bir yürek olmamız vesilesiyle haçlı birliklerinin ve sayısız devletlerin boyun eğdiremediği Türkiye Cumhuriyeti'nin fertleri olan bizler eğer ayıkmazsak, tabiri caizse parçalara ayrılıp küçük lokmalar haline getirilip 'Büyük İsrail' projesine kurban gideriz.
Zaten evveliyatı hayırsız olan bir hadisenin sonucunun hayırlı olması mümkün değildir. Mevcut üniter yapıda binlerce insanın hayatı kararırken, başkanlık sloganıyla yola çıkanlar amaçlarında ulaşıp bizi böldüklerinde daha mı hayırlı olacak? Türk milletine sahip çıkamayanlar, bizleri parçalara ayırıp mı sahip çıkmanın derdindeler? Bu büyük bir vebaldir, başkanlık sistemi demek ya topraklarımızda köle olmak ya da yok olmak demektir. Allah anlayacak akıl ve iman nasip etsin.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018