Batan gemilerin veya düşmekte olan yük balonlarının hali hepimizin bilgisi dahilindedir. Hep filmlerde izlediğimiz bu manzaralar buruk ve heyacanlı hatıralar bırakmıştır, zihnimizde.
Maalesef artık bu hatıralar bizim halimiz oldu.
Batmakta olan bir gemiye; düşmekte olan bir yük balonuna benziyor halimiz.
Öncelikle kendi işletmelerimize bakalım, ardından komşularımızın, tanıdıklarımızın hepsinin haline. Sonra yurdun dört bir yanını seyredelim. Ardından basın ve yayın organlarına göz atalım değişen hiçbir şeyin olmadığı görülecektir.
Küçük bir azınlık hariç memleketimizin kahir ekseriyeti ortak bir paydada buluşmuş durumda.
Geminin içinde ki insanımız oradan oraya koşturup duruyor. Balonun içindeki insanlar düşmemek için kara kara düşünüyor.
Bakınız çözüm getirmekle yükümlü insanlar nasıl bir çözüm buluyorlar.
Zaten ayakta durmaya takadi kalmamış insanımızdan hem de mevcut durum içerisinde taviz isteniyor. Vergisi arttırılıyor, cezalar arttırılıyor, üretimi, zorlaştırılıyor, zaten üretimin önündeki engellerden birisi olan ve devletin sırtındaki en büyük yüklerden olan faiz, teşvik ediliyor.
Örnekler o kadar çok ki... Taşıt, özel işlem ve damga vergileri ile harç tutarları yeni yılda en az yüzde 52.5 zamlanacak. Çevre temizlik vergisi ile emlak vergisindeki artış da yüzde 26'dan az olmayacak. Maliye Bakanlığı'nın hesaplarına göre, vergilerin çoğundaki yıllık artış oranı yüzde 52.5 ile yüzde 53 arasında olacak.
Vergi Kanunlarına göre çok sayıda vergi ve harç ile vergi cezaları da aynı oranda artacak.
2002'de değerli kağıt bedellerindeki artış yüzde 52.5 seviyesinde olacak. 1 milyon lira olan kira sözleşme kağıt bedeli 1.5 milyon liraya; pasaport işlemleri 20 milyon lira yerine 30 milyon 500 liraya; nüfus cüzdanı için 500 bin liradan 763 bin liraya; cep telefonu ve tapu işlemleri 10 milyon lira yerine 15 milyon 250 bin liraya yükselecek.
Zaten gücü son derece azalmış insanımız vergi veremeyeceğinden iki türlü tehlike ile karşılaşılacak.
Birincisi vatandaşın vergi verecek parası olmadığı için işlemlerini mümkün mertebe askıya alacak. Yani üretimini, alım satımını, ticaretini yapamayacak.
İkincisi devlet zaten zorlanmakta olduğu vergi tahsilatını yapamayacak.
Özet olarak balonun düşmemesi için geminin batmaması için yolcular yani millet gemiden atılıyor, balondan aşağı fırlatılıyor.
İşte bu aşamada milletimizin önünde bir fırsat sözkonusu o da "Bağımsız Türkiye Partisi"nin uygulayacağı "Milli Ekonomik Model" Bu modelde yıllık geliri 100 milyarın altında olan vatandaştan hiç vergi alınmayacak.
Netice olarak önü açılan milletimiz çalışacak ve üretecek. Çalışan ve üreten milletimiz kendi içinde layık olduğu hayat standardına kavuştuğu gibi ülkemiz de dünyada lider ülke konumuna yükselecek.
O halde yurt çapında yoğun ilgiyle kucaklanan BTP ile tanışmanın vakti gelmiştir.
Maalesef artık bu hatıralar bizim halimiz oldu.
Batmakta olan bir gemiye; düşmekte olan bir yük balonuna benziyor halimiz.
Öncelikle kendi işletmelerimize bakalım, ardından komşularımızın, tanıdıklarımızın hepsinin haline. Sonra yurdun dört bir yanını seyredelim. Ardından basın ve yayın organlarına göz atalım değişen hiçbir şeyin olmadığı görülecektir.
Küçük bir azınlık hariç memleketimizin kahir ekseriyeti ortak bir paydada buluşmuş durumda.
Geminin içinde ki insanımız oradan oraya koşturup duruyor. Balonun içindeki insanlar düşmemek için kara kara düşünüyor.
Bakınız çözüm getirmekle yükümlü insanlar nasıl bir çözüm buluyorlar.
Zaten ayakta durmaya takadi kalmamış insanımızdan hem de mevcut durum içerisinde taviz isteniyor. Vergisi arttırılıyor, cezalar arttırılıyor, üretimi, zorlaştırılıyor, zaten üretimin önündeki engellerden birisi olan ve devletin sırtındaki en büyük yüklerden olan faiz, teşvik ediliyor.
Örnekler o kadar çok ki... Taşıt, özel işlem ve damga vergileri ile harç tutarları yeni yılda en az yüzde 52.5 zamlanacak. Çevre temizlik vergisi ile emlak vergisindeki artış da yüzde 26'dan az olmayacak. Maliye Bakanlığı'nın hesaplarına göre, vergilerin çoğundaki yıllık artış oranı yüzde 52.5 ile yüzde 53 arasında olacak.
Vergi Kanunlarına göre çok sayıda vergi ve harç ile vergi cezaları da aynı oranda artacak.
2002'de değerli kağıt bedellerindeki artış yüzde 52.5 seviyesinde olacak. 1 milyon lira olan kira sözleşme kağıt bedeli 1.5 milyon liraya; pasaport işlemleri 20 milyon lira yerine 30 milyon 500 liraya; nüfus cüzdanı için 500 bin liradan 763 bin liraya; cep telefonu ve tapu işlemleri 10 milyon lira yerine 15 milyon 250 bin liraya yükselecek.
Zaten gücü son derece azalmış insanımız vergi veremeyeceğinden iki türlü tehlike ile karşılaşılacak.
Birincisi vatandaşın vergi verecek parası olmadığı için işlemlerini mümkün mertebe askıya alacak. Yani üretimini, alım satımını, ticaretini yapamayacak.
İkincisi devlet zaten zorlanmakta olduğu vergi tahsilatını yapamayacak.
Özet olarak balonun düşmemesi için geminin batmaması için yolcular yani millet gemiden atılıyor, balondan aşağı fırlatılıyor.
İşte bu aşamada milletimizin önünde bir fırsat sözkonusu o da "Bağımsız Türkiye Partisi"nin uygulayacağı "Milli Ekonomik Model" Bu modelde yıllık geliri 100 milyarın altında olan vatandaştan hiç vergi alınmayacak.
Netice olarak önü açılan milletimiz çalışacak ve üretecek. Çalışan ve üreten milletimiz kendi içinde layık olduğu hayat standardına kavuştuğu gibi ülkemiz de dünyada lider ülke konumuna yükselecek.
O halde yurt çapında yoğun ilgiyle kucaklanan BTP ile tanışmanın vakti gelmiştir.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Tarihin derinliklerinden günümüze: Ermeni tehciri ve tarihsel gerçekler / 06.05.2024
- Geçmişten geleceğe 23 Nisan: Millî bayramlar ve kimlik inşası / 24.04.2024
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- Geçmişten geleceğe 23 Nisan: Millî bayramlar ve kimlik inşası / 24.04.2024
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024