Ülkemizde PKK terörünün, tam bitti derken bir anda, sanki düğmeye basılmış gibi yeniden, daha güçlü bir şekilde ortaya çıkması, arkasındaki desteğin de boyutlarını göstermektedir. PKK terörünü Sevr Anlaşmasından, Sevr'i dayatanlardan bağımsız olduğunu düşünmek hata olur. Coğrafyamızı içeren sözde Kürdistan projesi taa o günlerin mirasıdır. Amaç ülkenin ve de milletin bölünüp parçalanması, dün omuz omuza Çanakkale'de, Kurtuluş savaşında mücadele edenlerin birbirilerine hasım olmasıdır, birbirini kırmasıdır.Sömürülecek ülkelerde kargaşa çıkarma, sömürgecilik mantığının vazgeçilmez unsurudur.Emperyalist devletlerin bir ülkeyi yıkmak için kullandıkları en önemli ve başarılı oldukları taktik, o ülke içindeki terörist grupları finanse etmek, siyasi ve askeri destek sağlamaktır. Bu sebeple özellikle İslam coğrafyasında bulunan terör örgütlerini Batıdan ayrı düşünmek yanlış olur.PKK'nın kullandığı silah, mayın ve bombalara bakarsanız hepsi Batı yapımıdır. Bizim askerimizde olmayan teknolojik silahlara sahipler. Akla "Bu değirmenin suyu nereden geliyor" sorusu geliyor.Bakın size bir misal.Kars 14. Mekanize Tugayından Astsubay İlhan Hamlı 1992'de şehit düşmüştü. Ağabeyi, PKK'nın kullandığı ve kardeşinin ölümüne sebep olan Vassela marka mayınları ürettiği ve PKK'ya verdiği gerekçesiyle İtalya ve Almanya aleyhinde AİHM'ne tazminat davası açtı. PKK'ya yakınlığı ile bilinen kişilerin davalarına olumlu yanıt veren ve de Türkiye'ye her fırsatta tazminat ödettiren Mahkeme, bu konuda tazminat ödenmeyeceği kararını aldı. Kararda "Hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği yönünde hiçbir belirti tespit edilememiştir" şeklinde ifade edildi.Mayınların niçin kullanıldığı belli, üreten belli, satan belli. Bu karar AB'nin PKK'ya bakışını ve de desteğini net olarak göstermektedir.Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, PKK'nın arkasındaki destekle ilgili şunları söylemektedir: "PKK örgütü, Türkiye'den isteklerini AB vasıtasıyla kültürel haklar olarak dikte ettirmeye çalışmaktadır. AB tarafından yayımlanan raporlarda Kürt kökenli vatandaşlar ile ilgili olarak yer alan hususların ferdi kültürel haklardan toplumsal siyasi haklara doğru tırmandığını, bunun Türkiye'nin AB'ye giriş müzakerelerinde karşılaşacağı baskıların boyutlarını da gözler önüne serdiğini bildirdi."Sayın Erdoğan da bu konuda AB'nin PKK'yı finansal olarak desteklediğini ifade etmişti.Tabii garip olan, bu gerçek bilinmesine rağmen birçok konuda olduğu gibi bu konuda da gerekli hassas duruş sergilenememektedir.Irak seçimlerinden önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Kerkük konusunda, ""Eğer akrabalarımız bu bölgelerde huzur içinde olmazlarsa, onlara haksızlıklar yapılırsa bu bizi derinden üzer ve demokratik bir ülkede yönetimler bu gibi gelişmelere seyirci kalamaz'' sözlerini sarfetmişti. Ama gelinen noktada Kerkük bir Türkmen şehriyken Kürt şehri olmaya doğru hızla gitmiş ve Hükümetimiz hiçbir önlem almamış ve bu konuda çaba harcamamıştır.PKK konusunda da Kıbrıs, Kerkük, İncirlik... gibi konularda olduğu gibi ipin ucu kaçmaktadır ve bu duyarsızlık maalesef AB serabı ve de ABD müttefikliği uğruna sergilenmektedir.PKK'nın arkasındaki en önemli destek ABD'dir. Ortadoğu'da oluşturduğu çekiç güçle beraber PKK'nın temellerini oluşturmuş ve güçlü destek sağlamıştır.Bakın BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda neler söylüyor: "Çekiç Güç ile beraber o bölgede taa baştan beri ABD bu işin temelini atmıştır. Biz yeni değil, 1980'li yıllardan bu yana, "Bu gücün burada ne işi var? Ne yapar?" diye sorduk. Bakıyorsun Çekiç Güç orada birtakım olayların, anarşinin merkezi. Eğer bunlar güvenliği temin etmek için burada ise anarşinin burada olmaması lazım. Bakıyoruz tamamen tersi oluyor. Dolayısıyla o bölgede bahsettiğiniz gücü, PKK'yı, milletin başına besleyip bela eden ABD'dir. Sen, gidiyorsun, ona, "Bunun önüne geç" diyorsun. Adam onunla seni vuruyor. Planı, programı, projesi onunla beraber hayata geçecek. Bir bütünü tamamlamak için bu tarafı hazırlama cihetinde devamlı adımlarını atıyor. Hiç bir zaman önüne geçmez. Geçmesi de mümkün değildir. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesinin ayaklarından bir tanesi de orada kurulacak olan Kürt Federasyonunun dört dörtlük olarak hayata geçmesidir. Bunu çok iyi görelim. ABD kesinlikle orada federasyonun aleyhinde bir adım atmaz. Bunu böyle bilmiş olalım.Bu gücün burada kalmasının, Türkiye'nin aleyhinde birtakım güçlerin odaklanması manasına geldiğini, hatta PKK'lıları ABD uçak ve helikopterlerinden atılan silah ve erzaklarla destekliyor olduklarını hatırlatıyorduk. O zaman bize gelen siyasiler de bunu söylüyor, bize katılıyorlardı."ABD bu projenin devamında, Irak'ın işgalinden sonra Kuzey Irak'a federal bir yapı kazandırıp, PKK için dinlenme tesisi haline getirdi.Dün sevmediğimiz Saddam zamanında rahatlıkla operasyon yapabildiğimiz Kuzey Irak artık ABD'nin koruması altındaydı. PKK yaralarını sarabileceği, lojistik desteğini sağlayabileceği bir üs elde etmişti. Saddam'ın ordusuna ait silahların promosyon olarak Kuzey Irak'a kalması da işin cabası.Yarın değerlendirmemize devam edeceğiz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024