Bu ifade Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sıklıkla kullandığı bir ifadedir; "Mustafa Kemal Atatürk, 'Asker Atatürk' idi, ben ise 'dindar Atatürk'üm"...Değerli dostlar bu ifadeler üzerinde dikkatle durulması gereken ifadelerdir. Bu ifadenin toplumsal yansımalarını görmek ve de anlamaya çalışmakla farklı ufuklara ulaşmak mümkündür. Bu ifadeler derin anlamlar içermektedir. Ve toplumsal mutabakatın altı çizilmektedir.Geçtiğimiz akşam SKY Türk TV'de Gürkan Hacır'ın "Şimdiki Zaman" programını seyrettim. Programın konuğu ise gerçekten sahasında ehliyetli ve dolu dolu biriydi (konuğun ismini bu makaleyi kaleme aldığım esnada hatırlayamadığım için yazamadım, affınıza sığınırım), senelerdir Sayın Baş'tan duyduğumuz ülkenin gerçeklerini, maden rezervlerini, yer altı yerüstü zenginliklerimizin yabancılara nasıl peşkeş çekildiğini ve kurtuluş yolunun toplumsal birlikle sağlanacağını; askeriyle siviliyle siyasetçisiyle etnik ve siyasi ayrılıklar gözetilmeden, birlikte hareket ederek sağlanabileceğini anlattı. Dikkatimi çeken ve üzerinde durulması gereken birkaç ifadeyi aklımda kaldığı kadarıyla aktarmak istedim: "Yeni dünya düzeni adıyla dayatılmaya çalışılan düzende din ve millet kavramları üzerinde oyunlar oynanmaktadır. Her iki kavramda köklerinden ayrıştırılarak bozulmak istenmektedir. Din kavramı Muhammedsiz bir din anlayışıyla, millet kavramı da Atatürksüz bırakılarak bozulmaya çalışılmaktadır. Evet ülkemiz dünden daha karanlık günler yaşamaktadır ancak Atatürk'ün dediği gibi her türlü ahval ve şeraite rağmen yarınlara umutla bakabilmeliyiz. Kurtuluş için bir çizgi lazım, o çizgi; dinde Muhammed Mustafa çizgisi; Milli çizgide Mustafa Kemal çizgisidir." Bu ifadelerden sonra derin bir muhasebeye daldım? Evet görünenler de bu değil mi? Dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakı faaliyetleriyle Muhammedsiz din anlayışı, ulus ve bağımsız devlet anlayışından uzaklaşmak için de Atatürksüz bir AB üyesi (mandacılığı) olmak için gayret sergilenmiyor mu? Yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz yapancılara peşkeş çekilmiyor mu? Bunlar, yıllardan beri Prof. Dr. Haydar Baş tarafından haykırılmıyor mu? Ve Sayın Baş "ben dindar Atatürk'üm" demiyor mu? Dün Kurtuluş Savaşı vardı; "asker Atatürk"e ihtiyaç vardı. Bugün hem siyasi, hem dini, hem ekonomik, hem kültürel sömürü var, silahsız bir işgal var; öyleyse dindar Atatürk'e ihtiyaç vardır. Demek ki, bu tehlikeler Prof. Baş'ın engin ferasetiyle çok öncelerden görülmüş, hem dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakı faaliyetlerine hem de AB'ye karşı çıkılmıştır. "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projeleriyle de milli ve dini bütünlük sağlanmaya çalışılmış ve şu ifadede yerini bulmuştur; "Ben dindar Atatürk'üm".
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan gençlere mesaj / 29.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024