Çok az kişinin kendine sorduğu bir soru, "Ben niçin yaşıyorum?" sorusu. Hani nasıl çoğumuz Müslüman bir ülkede doğduğumuz için Müslüman isek, "Ben niçin yaşıyorum?" diye bir sorunun sorulmadığı bir kitle içersinde doğduğumuz için olsa gerek, bizim de aklımıza böyle bir soru sormak gelmiyor?Oysa hayat bir yolculuk ve "Ben niçin yaşıyorum?" sorusu bu yolculukta "Nereye gitmek istiyorum"'un cevabını verdirecek bir soru! Nereye gittiğini bilmeyen önüne gelen yola sapar. Yokuşları tercih etmez. Gölgelerde dinlenir. Nereye gittiğini bilmeyene "Yolcu" değil "deli" denir. Aç kalmamak için çalışıyoruz. Üşümemek ve örtünmek için elbiseye, sokakta kalmamak için eve ihtiyacımız var. İyi de, bu tür ihtiyaçlar diğer canlılar için de geçerli. Üşümemek için göç edenler, yağmur ve doludan kurtulmak için inlerine girenler, aç kalmamak için ot ve et yiyenlerle bir farkımız olmalı değil mi? Diğer canlılar da yavruları için ne zorluklara katlanıyor. Kutuptaki penguenlerin yumurtalarını korumak için katlandıkları fedakârlıkların insanlar onda birine bile katlanamaz. Yavrusunu korumak ve beslemek için bırakınız çalışmayı, hayatını tehlikeye atar hayvanlar.Tabii ki, "Niçin yaşıyorum?" diye soran ilim ve irfan erbabı da vardır. Açık söylüyorum, Prof. Dr. Haydar Baş bu aklıselimlerdendir. Sorunun cevabını "Kula hizmet" olarak tespit etmiştir. Çünkü "Kula hizmetin Allah'a hizmet olduğunu" bilen ilmî ve tasavvufî bir damarın mensubu olmuş ve zamanla o damarın lideri durumuna yükselmiştir. "Bilmenin" ve "Yaşamanın" yetmediğini de kavramış, "yaşatmak" gerektiğinin idrakine varmış, bunun en kestirme ve en sağlam yolunun da "siyaset" olduğunu görmüş, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)'yi kurarak milletin huzuruna çıkmıştır. Diğer partiler gibi devlet hazinesinden değil kendi kazandığından sarf ederek bütün dünyanın takdirini kazanan, uygulandığı her ülkede devleti güçlü, halkı mutlu eden Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri ile rakiplerine "Hodri meydan" demiş, milletine de altın tepside fırsatların en mükemmelini sunmuştur.Hesap ortadadır.Kitap ortadadır.Haydar Baş milletten bir "Allah razı olsun", bir de "oy" istemektedir. Karşılığında sofrasına ye, ye bitmez ekmek, işsizine iş ve neredeyse 40 yıldır kardeşi kardeşe kırdıran teröre, ülke ve devlet bütünlüğü içerisinde çözüm iksiri sunmuştur. Sisteme yapılan eleştiriler ya ekonomik ve matematik mantıktan mahrum eleştiriler veya dünyayı sömüren Kapitalist ya da iflas etmiş sosyalist aklın şablon ürünleridir.Netice-i kelâm?Şimdi gün milletin "Nereye gidiyorum?" diye sorma günüdür. Nereye gittiğini bilmez bir halde bu yolculuğa devam mı edecektir, yoksa bu gidişin sonunun uçurum olduğunu gören ve ona selamet sahilini gösteren Haydar Baş'a mı yönelecektir?Bu bakımdan 7 Haziran seçimleri her yönüyle Türk milleti için bir milâttır.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015