İletişim, her çağda insanlığın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Peki, iletişim çağı olarak tanımladığımız bu günlerde gerçekten doğru ve etkili iletişime girebiliyor muyuz? Çevremizdeki uyaranlara, mesajlara yani iletişime tamamen vâkıf mıyız? Verdiğimiz mesajla vermek niyetinde olduğumuz mesaj aynı etkiyi bırakıyor mu? Gerçek bir iletişim içinde hem alıcı hem de bir verici olarak ne kadar başarılıyız? Evet, iletişimde hem mesaj veren hem de alan tarafız. Her şeyden önce şunu kabul etmeliyiz ki; her bireyin kendine has bir algı dünyası ve düşünce yapısı var. Aynı olaya aynı mesaja maruz kalan bireyler her biri kendi algısıyla ve yargısıyla değerlendirip farklı farklı sonuçlar elde edebiliyor. Bu insanın doğasında var. Bunun yanı sıra, her kişinin yargılarını oluşturan yaşanmışlıkları, geçmişi ve sosyo-kültürel mirasını da göz ardı etmemek gerekiyor. Yani her birey biriciktir ve bu yüzden algı konusunda genelleme yapmak kesinlikle yanıltıcı olacaktır.Bizde iletişim çoğunlukla şu fıkradaki gibi gelişiyor: Yolun birinde kocaman bir çukur var. Yoldan gelen geçen içine düşüyor, yaralanıyor. Bunun derdi bir adama düşüyor. Diyor ki ahali: 'Burada bir sorun var gelin buna bir çare bulalım.' Biri çıkıp diyor ki: 'Çukurun yanına bir ambulans bulunduralım', öbürü diyor: 'Yok, çukurun yanına hastane yaptıralım.' Bunları dinleyen biri atılıyor: 'Fazla masraf çıkartmayın, bu çukuru kapatalım gidip bizim hastanenin önüne açalım.'Yani çukurun çaresini bilen adam mesajını net ifade edemiyor ve herkes de kendi algı dünyasıyla konuyu farklı ele alıyor. Fıkra bu elbette ama emin olun fıkraların çoğu algı ve iletişim eksikliklerimizden ortaya çıkıyor. Bizim söylediklerimiz söylediğimizi sandıklarımız acaba alıcılarımıza nasıl ulaşıyor ve ne gibi anlamalar kazanıyor?Bir görüşünüz var ve siz bunu insanlarla paylaşıp onlara da aynı görüşü kazandırmak istiyorsunuz. Mesajınızı iletip sonra karşıdan olumlu tepkiyi alamayınca da üzülüyor, belki de geriliyorsunuz. Mesajı doğru iletememiş olabilirsiniz. Yani sorun verici olan sizden kaynaklanabilir. Diğer yandan alıcı da mesajı algılayamamış yahut mesajı doğru algılamış kendi yargı süzgecinden geçirip sizin görüşünüze onay vermemiş olabilir. Bu durum her gün her an her iletişime girdiğimizde sayısız mesaj sayısız alıcı ve verici bazen tam çoğunlukla eksik ya da yanlış bir şekilde yaşanıyor hayatımızda.Etkili iletişim için öncelikle iletişimin doğasını, eksilerini artılarını bilmek ve kabul etmek gerekiyor. Aksi takdirde üzülüp yorulup derdinizi kimseye tam ifade edemeden geçer vakit. Unutmayın, iletişim mutlu ve sağlıklı bir yaşamın önemli bir unsuru. Bu sebeple empatiyi ve sempatiyi geliştirmek yani insanları anlamak, etkili dinlemek ve olaya bir de kendinizi onların yerine koyarak bakmak açıkçası etkili dinlemek gerekiyor. Diğer yandan da kendimizi ve bilgimizi en iyi şekilde ifade etmeliyiz. Bakış açılarını iyi tahlil etmeli büyüklerimizin de dediği gibi birebir iletişimlerde üç dinleyip bir söylemeli ama ne söylüyor ne savunuyorsak onu net ve etkili söylemeli.Sonuç olarak, iyi dinleyen etkili konuşan ve iletişim eksikliklerini en aza indirgeyen, farklı görüşlere tahammül edebilen ve tüm bunların sonucu olan açık iletişimle karşıyı ikna eden bireyler etkili iletişimin anahtarına sahiptir. Toplumda en çok sevilen ve dinlenen de onlardır. Eğer siz de görüşünüze bilginize veya bir derdinize başkalarının da sizin kadar sahip çıkmasını istiyorsanız etkili iletişimi ilk hedef haline getirmelisiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İlay Sultan / diğer yazıları
- Ehl-i Sünnet İmamları'nın Ehl-i Beyt sevdası / 19.06.2017
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
































































































