Allah'ı çok zikretmek gerekiyor. O'nu istemen için bir yolun olması lazım. Zikir ile ilgili yazılmış bütün eserlerde Cenab-ı Hakk'ın, kulun kalbine tecellisinden bahsedilir. Sevgi, sevda o tecellidedir. Muhabbet oradadır. Zikrullah ile birlikte kulun kalp alemi fetholunur. Allah'ın muhabbeti o kulun kalbine iner. Cenab-ı Hakk'ın sevgisi sende hakim olursa Allah'ın emrettiği hususlara itaatsizlik söz konusu olur mu hiç? Bütün emirlerine itaat gelişir. Emirlerine itaat geliştiği için dediklerini öğrenmek istersin. "Acaba ne buyurdu benim Rabbim?" O zaman Kur'an'ını okumayı seversin. Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın beyanları var. Anlattıkları var. "Ama Hocam, ben bunun manasını bilmiyorum ki. Okumamın faydası olur mu?" Olur, hem de yüzde beş yüz olur. Doktora gidersin. Doktor sana bir reçete takdim eder. İlacın, ne oluşumundan haberin var, ne kendisinden haberin var. Doktora teslim olursun. İlaçları kullanırsın, sapasağlam olursun. Bu, ilacı nasıl oluşturulduğunu bildiğin için mi olmuştur? Doktorun dediğine teslim olduğun için mi olmuştur? "İlle de oluşumunu bilerek bu ilacı uygulamamız lazım" dersen o zaman her hastanın eczacılık fakültesini bitirmesi gerekir. Bunu şunun için söylüyorum. Bu ara bazı arkadaşlarımız "Okunan Kur'an'ın manasını bilmeden ibadet olur mu?¨ diyorlar. Evet mansını bilmeden de okunan Kur'an ibadet olur.İçinde bir sürü yanan lamba yanan bir mağaza düşünün. Hepsinin açmakapama düğmeleri ayrı ayrı da olsa, sen bilerek şarteli açtın mi bir de baktın ki devre tamamlandı, lambalar yanıyor. Bilmeyerek de kapatsan lamba söner. Düğmeye basma misalidir bu. Anlayarak da okusan, anlamayarak da okusa, o ayetler o lamba gibi senin gönül dünyanı aydınlat.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.