logo
13 TEMMUZ 2025

İmam Ali’nin El-Kasia Hutbesi -3-

İmam Ali (a.s): Allah için, Allah için, bu dünyada azgınlıktan, ahirette zulmün korkunç cezasından ve kibrin kötü akıbetinden sakının

17.06.2025 13:21:00
Haber Merkezi
İmam Ali’nin El-Kasia Hutbesi -3-
İmam Ali’nin El-Kasia Hutbesi -3-
İmam Ali (a.s): Allah için, Allah için, bu dünyada azgınlıktan, ahirette zulmün korkunç cezasından ve kibrin kötü akıbetinden sakının.

Çünkü bu (kibir), iblisin büyük av usulü, büyük tuzak şeklidir. Bu, insanların gönüllerine öldürücü zehirler gibi girerek onları zehirler; asla başarısız olmaz, hiç kimseyi vuruşunda da hata etmez.

Ne âlim bilgisiyle, ne de yoksul olan yoksulluğuyla (ondan kurtulup bir yol bulabilir.) Allah mümin kullarını bundan; namazlarla, zekatlarla, farz kılınmış günlerdeki orucun gayretiyle; ellerini ayaklarını sakinleştirip gözlerini sakındırarak; nefislerini ezip gönüllerine tevazu vererek ve kendini beğenmeyi onlardan gidererek korur.

Çünkü namazda, gönül alçaklığıyla yüzleri ve en değerli azalarını toprağa koyup tevazu göstermek; oruçta, karınları açlıkla terbiye ederek kibri yok etmek ve tevazuya alıştırmak; zekâtta da yerin bitirdiği ürünlerinden yeterince yararlanmak ve bunların dışındakileri miskinlere, yoksullara vermek vardır.

Bunların içinde bulunan, övünme belirtilerini yok eden, kibrin izlerini bile yasaklayan hükümlere bakın. Baktım da, cehalet hastalığına yakalanıp da kendisini kandıracak bir sebebe yapışmayan yahut sefihlerin aklına uyup da kendini bir delille bağnazlığa düşürmeyen sizden başka kimse bulamadım.

Çünkü siz sebebi ve nedeni bilinmeyen bir şey hakkında bağnazlık gösteriyorsunuz. İblis de aslını delil göstererek bağnazlığa düştü. Âdem'in yaratılışını kınayarak "Ben ateştenim, sen ise topraktansın" dedi.

Ümmetlerin eşraf sınıfından olan zenginler de ellerindeki nimetler yüzünden bağnazlık gösterdiler. "Biz mal ve evlatlar bakımından çokluğuz, bize azap edilecek de değildir."(Sebe: 35) dediler.

Eğer bağnazlık gerekirse, güzel huylarda, övgüye layık amellerde ve iyi işlerde bağnazlık gösterin. Arap kabilelerinin asilleri, seçkinleri güzel ahlakla, üstün ve büyük işlerle, yüce düşüncelerle ve övgüye layık eserlerle övünürler, birbiriyle yarışırlardı.

O halde siz de komşuların hakkını korumak, ahde vefa göstermek, iyiliğe uymak, kibirden sakınmak, cömert olmak, zulümden kaçınmak, kan dökmekten korkmak, halka insaflı davranmak, öfkeyi yenmek, yeryüzünde fesat çıkarmaktan kaçınmak gibi övülen iyi huylarda bağnazlık gösterin.

Sizden önceki ümmetlerin işledikleri kötülüklere, kınanan amelleri yüzünden uğradıkları belalara uğramaktan korkun. Hayırda ve serde onların durumlarını düşünün ve onlar gibi olmaktan sakının.

Hallerinin farklılığı (iyi ve kötü hallerini) düşündüğünüz zaman, her işte onların üstünlüğünü sağlayan, düşmanlarını kendilerinden uzaklaştıran, esenlik içinde yaşatan, onları nimetlere boğan; ayrılıktan çekinmek, birleşmeyi gerekli görmek, birbirini iyiye ve doğruya yönlendirip onu tavsiye etmek gibi yüceliğe ulaştıran hallerini elde etmeye çalışın.

Birbirlerini yardımsız bırakmaları, kendilerini düşünmeleri, gönüllerinde birbirine kin güdüp düşmanlık beslemeleri gibi belleri kıran, güçleri zayıflatan hallerinden sakının.

Sizden önceki müminlerin halini bir düşünün! Belaya ve imtihana uğradıkları zaman halleri nasıldı? Zahmetlerin en ağırını yüklenmediler mi? Belaların en çetinine uğramadılar mı? Dünya halkı içinde halleri en sıkıntılı olan onlar değil miydi?

Firavunlar, onları kul ediniyor, en kötü şekilde işkence ediyor, defalarca acılığı tattırıyorlardı; helak olmak zilletinden ve düşmanlarının üstünlüklerinden dolayı kahredilmekten bir türlü kurtulamıyorlardı.

Ne onları giderecek bir hile, ne de başlarından savacak bir yol vardı. Sonunda Allah, düşmanların cefalarına kendisine olan muhabbetleri sebebiyle dayandıklarını; Allah korkusundan kendilerine yapılan kötülüklere tahammül ettiklerini gördü de onlara belanın darlığından bir çıkış yolu açtı; zilleti izzete, korkuyu güvene çevirdi.

Onlara Allah katından ummadıkları yücelikler lütfedildi; mülkün sahipleri, hükmedenler, başkan ve önderler oldular.

Onların birlik içinde, dilekleri bir, gönülleri ılımlı, elleri ve kılıçları birbirlerine yardımcı, basiretleri açık ve azimlerinin tek olduğu zamanlarda nasıl olduklarına bakın; yeryüzünün efendileri olup, âlemleri idare etmediler mi?

Bir de işlerinin sonunun nasıl olduğuna bakın; birbirlerinden ayrıldıkları, birlikleri bozulduğu, arzuları, gönülleri birbirlerine zıtlaştığı, çeşitli fırkalara, bölüklere ayrılıp birbirleriyle savaşmaya kalkınca da Allah onlardan keramet elbisesini soyup çıkardı, nimetlerinin genişliğini esirgedi; onlardan geriye, yalnız, içinizden ibret alanların işine yarayan hikayeler kaldı.

İsmail'in evladından, İshak oğullarından, İsrail (Yakub) oğullarından (a.s) ibret alın. Hallerinin benzerliği ne kadar çok, durumları birbirlerine ne kadar da yakındır.

Onların bölünüp ayrıldıkları zamanı düşünün, Kisralar, Kayserler, onlara nasıl da efendiler oldular! Onları dünyanın mamur yerlerinden, Irak'ın denizinden (Dicle ve Fırat'tan) ve dünyanın yeşilliklerinden çıkardılar; yalnızca çalı çırpı biten, şiddetli rüzgârların estiği ve yaşanması güç çöllere sürdüler.

Onları sırtı yaralı hayvanlarla birlikte, fakir ve miskin bir halde bıraktılar. Onlar evleri açısından milletlerin en zelili idi ve yerleri en verimsiz topraklardı. Ne kendisine sığınacakları ve kendilerini hakka davet eden birileri ve ne de izzet ve şevketine dayanacakları ülfet ve birlik gölgeleri vardı. Halleri perişan, güçleri darmadağın oldu.

Dağınık birçokluk halinde, şiddetli bir belaya tutulmuş kapkaranlık cehalet içindeydiler. Kızlarını diri diri toprağa gömüyor, putlara tapıyor, akrabalığı gözetmiyor, geniş bir çapta yağma ve baskınlar yapıyorlardı.

Bir de Allah'ın onlara Resulünü yollayıp nimetlendirdiği zamana bakın; diniyle itaatlerini pekiştirdi, onları daveti etrafına toplayarak uzlaşmalarını sağladı; bu dinde birleşmeleri yüzünden yücelik kanatlarını gererek nimetini üzerlerine nasıl yaydı!

Türlü türlü nimetlerini, bereketlerini, hayırlarını üzerlerine akıttı. Nimetler içinde yüzenler, o nimetle yaşamanın zevkine erdiler. Güçlü bir hükümet gölgesinde işleri düzene girdi, izzet içinde yaşayacak güzel bir konuma geldiler.

Sağlam, güvenilir bir güç sayesinde işleri derlenip toparlandı. Âlemlerin hâkimleri ve etraflarında iktidar sahibi oldular. Önceden kendilerini yönetenlerin işlerini kendileri idare ettiler, kendilerine hükmedenlere hükmettiler. Kimse onlara mızrak ve taş atamaz oldu." Nehc'ul Belaga 192 Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
123456789101112131415
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.