3. Dünya Savaşı çıkar mı, çıkmaz mı diye hep konuşulur durur. Bugün yaşananlar savaş değil de eğlence midir? Savaş başka türlü nasıl olur çok merak ediyorum!
Filistin'de 100 bin masum insan katledilmiş ve taş taş üstüne kalmamışken hangi kafa ile halen daha 3. Dünya Savaşı çıkar mı, deniliyor.
Bütün dünya alev ateş yanıyor.
Dünyada yaşanacak olayları bertaraf etmesi gereken BM gibi kurumların, aslında savaşı çıkaranların arka bahçesi olduğu gerçeğini anlamak için okuryazar olmaya bile gerek yoktur.
Bazen kaynaklar savaşı şeklinde cereyan eden olayların, bazen de inanç ve medeniyet farklılığı üzerinden meydana geldiği çok açıktır.
Bugün İsrail terör devleti tarafından İran'a yönelik başlatılan savaşın en çok rahatsız edeceği ülke, Türkiye olacaktır.
Şimdilik TV ekranlarından maç izler gibi acımasız savaş görüntülerini izleyen Türk milletinin, bu söylediğimin ne anlama geldiğini yakın bir zamanda acı bir şekilde göreceğinden şüphem yoktur.
Hele de bazı MOSSAD devşirmesi ekran maymunlarının, "İran'ın eline nükleer silah geçerse, Ortadoğu için çok tehlikeli olur" şeklindeki zırvaları, anlaşılır gibi değildir.
Yani İsrail gibi bir terör devletinin elinde nükleer silah bulunmasını değil de, İran'ın elinde olmayan nükleer silahın tehlikeli olacağını söyleyen şahsın ve o gibi zihniyet sahiplerinin, mutlaka mercek altına alınması gerekir!
Bugün dünyada hava kuvvetleri bakımından en zayıf ülkeler, İslam ülkeleridir.
İşte bunun dokümanı:
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri (USAF), dünyanın en büyük ve en güçlü hava kuvvetidir. ABD'nin 13.200 ila 13.300 arasında askeri uçağı olduğu tahmin ediliyor.
Rusya, 4.255 uçaklık operasyonel bir envantere sahiptir.
Çin, 3.304 uçaklık bir uçak envanteriyle üçüncü sırada olsa da pek çok kaynak yakın gelecekte USAF'ı geride bırakacağı belirtiliyor.
Hindistan, 2.296'dan fazla uçaktan oluşan filosuyla dünyanın dördüncü büyük hava kuvvetine sahiptir.
Güney Kore Hava Kuvvetleri, Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri (ROKAF) olarak bilinir. Şu anda toplam 1.576 askeri uçağıyla dünyanın beşinci büyük hava kuvvetidir.
Japonya dünyanın altıncı en büyük hava kuvvetine sahiptir ve Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri (JASDF) olarak bilinir. 2024'te JASDF yaklaşık 1.459 askeri uçağı işletiyor ve bunların yaklaşık 217'si savaş uçağıdır.
Pakistan Hava Kuvvetleri (PAF), dünyanın yedinci büyük hava kuvvetleridir. PAF'ın 2024 itibarıyla PAF'ın 1.434 aktif askeri uçak filosu bulunuyor.
Mısır, dünyanın en büyük sekizinci hava kuvvetlerine sahiptir. Ayrıca Orta Doğu'nun en büyük ve en güçlü hava kuvvetlerinden biri olarak kabul edilir. Toplam 1.080 aktif uçağa sahiptir.
Türkiye, 2024 yılı itibarıyla toplam 1.069 uçaklık aktif envanteriyle dünyanın en güçlü dokuzuncu hava kuvvetine sahiptir. Türk Hava Kuvvetleri'nin (TurAF) envanterinin büyük bir bölümünü oluşturan 205 savaş uçağı, kuvvetin omurgasını oluşturur.
İsrail'in ise 600 aktif savaş uçağına sahip olması oldukça dikkat çekici.
Zira Türkiye sıralamada 9. gibi gözükse de, aktif kullanımda olan savaş uçağı sayısı 205.
Yani Türkiye hava kuvvetleri ve savaş uçağı bakımından İsrail'in çok gerisinde yer alıyor.
Oysa Türkiye'nin nüfusu 90 milyona yaklaşırken, İsrail'in Yahudi nüfusu sadece 9 milyon.
Bu arada İran'ın hava kuvvetleri de oldukça zaayıf ve yetersiz.
İran'ın toplama ve yüksek teknolojiye sahip olmayan uçak sayısı 300 civarında.
Yüzölçümü ve nüfusa göre değerlendirildiğinde Türkiye'nin sahip olduğu savaş uçağı ile İsrail'in sahip olduğu savaş uçağı arasında ki uçurum oldukça düşündürücü ve bir o kadarda kaygı vericidir.
Zaten ABD ve diğer müttefikleriyle İsrail'in savaş uçağı sayısı ve hava kuvvetleri kabiliyeti, neredeyse Ortadoğu ülkelerininkine denk!
Türkiye'nin buradaki en büyük hatası, 1952 yılında hiç gerek yokken NATO'ya girmiş olmasıdır.
NATO'ya girildikten sonra Türkiye kendi öz kaynakları ve milli imkanları ile hiçbir silah üretmemiş.
1974 Kıbrıs harekatı sonrası ABD'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı askeri yaptırımlarla bir anlamda aklı başına gelen Türkiye, bu tarihten sonra milli savunma sanayi alanında emeklemeye başlamıştı.
Türkiye'nin bu alanda ki geç kalmışlığı, beraberinde büyük handikapları getirmiştir.
Türkiye'nin bundan sonra yapması gereken şey, kademeli olarak NATO'dan çıkmak için talepte bulunmasıdır.
NATO bugün tüm terör örgütlerinin kurucusu ve yöneticisi durumdadır!
Türk Ordusunun böyle bir kanlı örgütte bulunmasının güvenlik endişesiyle hiçbir alakası yoktur!
Bunu söyleyen her kimse, biliniz ki CIA veya MOSSAD ajanıdır!
Bugün Çin, Rusya, Hindistan veya Pakistan NATO'da değildir.
Ne oldu peki, kim bu ülkelere bir şey yapabildi.
Türkiye'nin bu safsatadan acilen kurtulması ve tam yerli ve milli savunma sanayi üretimine odaklanması şarttır.
Savaş uçağı açığını ABD veya Fransa'dan değil, Rusya'dan kapatmalıdır.
Bugün İran'ın zaaflarının neler olduğuna dikkat kesilmeli ve aynılarının bizim başımıza gelebileceği öngörüsü ile hareket edilip, azami tedbirler alınmalıdır.
Türkiye'nin hava savunma sistemleri öyle dizilere konu edilmemeli ve adam gibi Türk milletine anlatılmalıdır.
Ulu ATA'mız havacılık ile ilgili görüşlerini şöyle açıklar:
"İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar".
Atatürk'ün bu kesin hükmü, gerçeğin ta kendisidir.
Daha o yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktaydı.
Şayet Türkiye Atatürk'ten sonra aptalca yönünü Batı emperyalizmden çevirmiş olmasaydı, bugün dünyanın en güçlü ordusuna sahip olurdu.
Nasıl büyük hatalar yapıldığını görelim ve yönümüzü tekrar Atatürk'e çevirelim.
Asla unutmayalım ki; Ortadoğu'da asıl hedef, Türkiye'dir!
Filistin'de 100 bin masum insan katledilmiş ve taş taş üstüne kalmamışken hangi kafa ile halen daha 3. Dünya Savaşı çıkar mı, deniliyor.
Bütün dünya alev ateş yanıyor.
Dünyada yaşanacak olayları bertaraf etmesi gereken BM gibi kurumların, aslında savaşı çıkaranların arka bahçesi olduğu gerçeğini anlamak için okuryazar olmaya bile gerek yoktur.
Bazen kaynaklar savaşı şeklinde cereyan eden olayların, bazen de inanç ve medeniyet farklılığı üzerinden meydana geldiği çok açıktır.
Bugün İsrail terör devleti tarafından İran'a yönelik başlatılan savaşın en çok rahatsız edeceği ülke, Türkiye olacaktır.
Şimdilik TV ekranlarından maç izler gibi acımasız savaş görüntülerini izleyen Türk milletinin, bu söylediğimin ne anlama geldiğini yakın bir zamanda acı bir şekilde göreceğinden şüphem yoktur.
Hele de bazı MOSSAD devşirmesi ekran maymunlarının, "İran'ın eline nükleer silah geçerse, Ortadoğu için çok tehlikeli olur" şeklindeki zırvaları, anlaşılır gibi değildir.
Yani İsrail gibi bir terör devletinin elinde nükleer silah bulunmasını değil de, İran'ın elinde olmayan nükleer silahın tehlikeli olacağını söyleyen şahsın ve o gibi zihniyet sahiplerinin, mutlaka mercek altına alınması gerekir!
Bugün dünyada hava kuvvetleri bakımından en zayıf ülkeler, İslam ülkeleridir.
İşte bunun dokümanı:
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri (USAF), dünyanın en büyük ve en güçlü hava kuvvetidir. ABD'nin 13.200 ila 13.300 arasında askeri uçağı olduğu tahmin ediliyor.
Rusya, 4.255 uçaklık operasyonel bir envantere sahiptir.
Çin, 3.304 uçaklık bir uçak envanteriyle üçüncü sırada olsa da pek çok kaynak yakın gelecekte USAF'ı geride bırakacağı belirtiliyor.
Hindistan, 2.296'dan fazla uçaktan oluşan filosuyla dünyanın dördüncü büyük hava kuvvetine sahiptir.
Güney Kore Hava Kuvvetleri, Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri (ROKAF) olarak bilinir. Şu anda toplam 1.576 askeri uçağıyla dünyanın beşinci büyük hava kuvvetidir.
Japonya dünyanın altıncı en büyük hava kuvvetine sahiptir ve Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri (JASDF) olarak bilinir. 2024'te JASDF yaklaşık 1.459 askeri uçağı işletiyor ve bunların yaklaşık 217'si savaş uçağıdır.
Pakistan Hava Kuvvetleri (PAF), dünyanın yedinci büyük hava kuvvetleridir. PAF'ın 2024 itibarıyla PAF'ın 1.434 aktif askeri uçak filosu bulunuyor.
Mısır, dünyanın en büyük sekizinci hava kuvvetlerine sahiptir. Ayrıca Orta Doğu'nun en büyük ve en güçlü hava kuvvetlerinden biri olarak kabul edilir. Toplam 1.080 aktif uçağa sahiptir.
Türkiye, 2024 yılı itibarıyla toplam 1.069 uçaklık aktif envanteriyle dünyanın en güçlü dokuzuncu hava kuvvetine sahiptir. Türk Hava Kuvvetleri'nin (TurAF) envanterinin büyük bir bölümünü oluşturan 205 savaş uçağı, kuvvetin omurgasını oluşturur.
İsrail'in ise 600 aktif savaş uçağına sahip olması oldukça dikkat çekici.
Zira Türkiye sıralamada 9. gibi gözükse de, aktif kullanımda olan savaş uçağı sayısı 205.
Yani Türkiye hava kuvvetleri ve savaş uçağı bakımından İsrail'in çok gerisinde yer alıyor.
Oysa Türkiye'nin nüfusu 90 milyona yaklaşırken, İsrail'in Yahudi nüfusu sadece 9 milyon.
Bu arada İran'ın hava kuvvetleri de oldukça zaayıf ve yetersiz.
İran'ın toplama ve yüksek teknolojiye sahip olmayan uçak sayısı 300 civarında.
Yüzölçümü ve nüfusa göre değerlendirildiğinde Türkiye'nin sahip olduğu savaş uçağı ile İsrail'in sahip olduğu savaş uçağı arasında ki uçurum oldukça düşündürücü ve bir o kadarda kaygı vericidir.
Zaten ABD ve diğer müttefikleriyle İsrail'in savaş uçağı sayısı ve hava kuvvetleri kabiliyeti, neredeyse Ortadoğu ülkelerininkine denk!
Türkiye'nin buradaki en büyük hatası, 1952 yılında hiç gerek yokken NATO'ya girmiş olmasıdır.
NATO'ya girildikten sonra Türkiye kendi öz kaynakları ve milli imkanları ile hiçbir silah üretmemiş.
1974 Kıbrıs harekatı sonrası ABD'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı askeri yaptırımlarla bir anlamda aklı başına gelen Türkiye, bu tarihten sonra milli savunma sanayi alanında emeklemeye başlamıştı.
Türkiye'nin bu alanda ki geç kalmışlığı, beraberinde büyük handikapları getirmiştir.
Türkiye'nin bundan sonra yapması gereken şey, kademeli olarak NATO'dan çıkmak için talepte bulunmasıdır.
NATO bugün tüm terör örgütlerinin kurucusu ve yöneticisi durumdadır!
Türk Ordusunun böyle bir kanlı örgütte bulunmasının güvenlik endişesiyle hiçbir alakası yoktur!
Bunu söyleyen her kimse, biliniz ki CIA veya MOSSAD ajanıdır!
Bugün Çin, Rusya, Hindistan veya Pakistan NATO'da değildir.
Ne oldu peki, kim bu ülkelere bir şey yapabildi.
Türkiye'nin bu safsatadan acilen kurtulması ve tam yerli ve milli savunma sanayi üretimine odaklanması şarttır.
Savaş uçağı açığını ABD veya Fransa'dan değil, Rusya'dan kapatmalıdır.
Bugün İran'ın zaaflarının neler olduğuna dikkat kesilmeli ve aynılarının bizim başımıza gelebileceği öngörüsü ile hareket edilip, azami tedbirler alınmalıdır.
Türkiye'nin hava savunma sistemleri öyle dizilere konu edilmemeli ve adam gibi Türk milletine anlatılmalıdır.
Ulu ATA'mız havacılık ile ilgili görüşlerini şöyle açıklar:
"İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar".
Atatürk'ün bu kesin hükmü, gerçeğin ta kendisidir.
Daha o yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktaydı.
Şayet Türkiye Atatürk'ten sonra aptalca yönünü Batı emperyalizmden çevirmiş olmasaydı, bugün dünyanın en güçlü ordusuna sahip olurdu.
Nasıl büyük hatalar yapıldığını görelim ve yönümüzü tekrar Atatürk'e çevirelim.
Asla unutmayalım ki; Ortadoğu'da asıl hedef, Türkiye'dir!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- PKK’ya değil, ABD’ye silah bıraktırın / 07.07.2025
- Türkiye işgal mi edildi? / 05.07.2025
- Dünya aya giderken biz Silivri’ye gidiyoruz! / 04.07.2025
- Fakirliğe şükretmek Müslümanlık değil, salaklıktır! / 03.07.2025
- İsrail Kıbrıs’a yerleşiyor! / 01.07.2025
- Ortadoğu için tek kurtuluş: ATATÜRK modeli / 29.06.2025
- Türkiye uyuşturucu batağında! / 27.06.2025
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar / 26.06.2025
- Bu vebal, Abdülhamit’in boynunadır! / 25.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 24.06.2025
- Türkiye işgal mi edildi? / 05.07.2025
- Dünya aya giderken biz Silivri’ye gidiyoruz! / 04.07.2025
- Fakirliğe şükretmek Müslümanlık değil, salaklıktır! / 03.07.2025
- İsrail Kıbrıs’a yerleşiyor! / 01.07.2025
- Ortadoğu için tek kurtuluş: ATATÜRK modeli / 29.06.2025
- Türkiye uyuşturucu batağında! / 27.06.2025
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar / 26.06.2025
- Bu vebal, Abdülhamit’in boynunadır! / 25.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 24.06.2025