Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, CNN Türk'te Ahmet Hakan ile yaptığı programda "Milli bağımsızlık mücadelesi" verdiklerini ve uyguladıkları ekonomik modeli değiştirdiklerini söyledi.
Şimdiye kadar uygulanan yüksek faiz, düşük kur politikasının artık sürdürülebilir olmadığını, bu yüzden eski modelden çıktıklarını belirtti.
Sayın Albayrak, dünyada bir devrim yaşandığını, büyük bir devrim ile eski sistemin çöktüğünü, yeni bir sistemin geldiğini ifade etti.
Türk ekonomisinin 2 sene öncesine göre çok daha güçlü olduğunu anlattı.
Evet, Sayın Bakan'ın söyledikleri önemli. Milli bağımsızlık mücadelesinin veriliyor olması, şu ana kadar uyguladıkları ekonomik modelin Türkiye'yi daha kötüye götürdüğünü itiraf etmesi, dünyada bir devrim yaşandığını ve eski sistemin çöktüğünü belirtmesi önemli ama uyguladıkları modelin Milli Ekonomi Modeli ile alakası olmadığını belirtelim.
Öncelikle milli bağımsızlığımız her Türk vatandaşının kırmızı çizgisidir. Bu konu güncel politikalara malzeme yapılamayacak kadar hassas bir konudur. Mevzu bahis ulusal bağımsızlığımız olduğunda her Türk vatandaşı sonuna kadar bağımsızlık mücadelesinin uygulayıcısı olur. Fakat Ak Parti iktidarının bugüne kadar yaptığı yanlışlar yüzünden ulusal bağımsızlığımız tehlikeye altına girmedi mi!
FETÖ'yü bu ülkenin tüm kurumlarının içine sokan, ne istedilerse veren ve parsel parsel satan Ak Parti iktidarı değil mi! Bu inatları yüzünden 15 Temmuz yaşandı ve ulusal bağımsızlığımız tehlike altına girdi. Ege'deki adalarımız Yunanistan'a kaptırıldı. Ülkemiz, yabancı sermayenin cirit attığı bir alan haline getirildi ve ekonomimiz bağımsızlığını kaybetti. Altın, gümüş, petrol ve daha nice madenlerimizin işletmesi yabancı şirketlere devredildi. AB'nin isteklerine göre kanunlarımız değiştirildi... Buna benzer bağımsızlığımızı zedeleyen o kadar çok uygulamalar yapıldı ki, hepsi de Ak Parti iktidarında oldu.
Gelelim ekonomiye, Sayın Albayrak'ın ekonomi modelini değiştirdiklerini söylemesi, daha önce uyguladıkları modelin Türkiye'yi dış tehditlere açık hale getirdiğinin itirafıdır. Bu yanlışlığın anlaşılması önemlidir çünkü ekonomik bağımsızlığımızı küresel sermayeye devreden bir sistemdi. Ancak yüksek faiz, düşük kur politikasının değiştirilerek düşük faiz, inişli çıkışlı kur politikası ekonomimizi bağımsız hale getirmez. Nitekim düşük faizle borçlanma modeli yine Kapitalizmin krizden kurtulmak için uyguladığı bir yamadır. Keynes'e ait olan bu görüş, vatandaşları daha büyük bir borç batağına sürüklemektedir.
Sayın Albayrak'ın Türk ekonomisinin 2 sene öncesine göre daha güçlü olduğunu ifade etmesi de önemli bence. Zira, Türk ekonomisini yıllarca yöneten Ali Babacan'a Sayın Bakan bir gönderme yapmıştır. Babacan'ın yönettiği ekonomi ile Türkiye bu hale gelmedi mi? Babacan sayesinde Türkiye, yabancı sermaye ve faiz cenneti (cehennem) olmadı mı? Aslında Ali Babacan'ın ekonomiden anladığı şey; yabancı sermaye, dış borç ve israfın önlenmesi. Başka da bir çözümü yok! Ama Türk ekonomisinin Sayın Albayrak'ın söylediği gibi güçlü olduğunu da iddia etmek doğru değil.
Sayın Albayrak yaptığı açıklamada, para basmadıklarını, para basılmasını isteyenlerin büyük bir tuzak kurduğunu da belirtti. Sayın Bakan'ın para basıp basmadıklarını bilemem, fakat Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli prensiplerinin dışında para basılmasının, yani faiz ekonomisine dayalı bir sistemde ekonomimize büyük yara açacağı kesindir.
Özetleyecek olursak, Sayın Berat Albayrak'ın söyledikleri önemlidir. Şimdiye kadar uyguladıkları ekonomik sistemin çöktüğünü itiraf etmesi manidardır. Ancak, Sayın Bakan'ın ifade ettiği 'bağımsız ekonomi' yalnızca Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür. Türkiye'nin kurtuluş anahtarı Milli Ekonomi Modeli ve Bağımsız Türkiye Partisi'ndedir.
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022