Berlin ABD ilişkilerini sorguluyor
G7 zirvesinde Trump'la yaşanan görüş ayrılıkları Berlin'de tartışmalara neden oldu. Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Schulz, "Trump'a verilecek en iyi karşılık Avrupa'dır" dedi
29.05.2017 00:00:00
ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupalı liderler arasıdaki görüş ayrılıklarının gölgesinde geçen G7 Zirvesi sonrasında Berlin'de ABD ile ilişkiler sorgulanıyor. Zirve sonrası "Başka ülkelere güvenilebilecek zamanların geride kaldığını" ve "Avrupa'nın kaderini eline alması gerektiğini" söyleyen Başbakan Angela Merkel'in ardından Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı ve başbakan adayı Martin Schulz da benzer bir açıklama yaptı.
Schulz, "En iyi yanıt Avrupa'dır. Avrupa ülkeleri arasında her seviyede daha güçlü bir işbirliği kurulması Trump'a verilecek en iyi karşılıktır" dedi. Avrupa'nın Trump'a karşı daha kararlı bir tutum benimsemesi gerektiğini söyleyen Schulz, "Bu tavrın herkesi aşağılamaya çalışan, otoriter bir hükümdar tarzında davranan ABD Başkanı'na karşı alınması gerekiyor" şeklinde sözlerini sürdürdü. Trump'ın NATO ülkelerinin bütçelerinden yüzde 2'lik payı savunmaya ayırması yönündeki talebini de eleştiren Schulz, "Trump'ın savunma politikalarına boyun eğmemeliyiz.
Bay Trump'ın isteği üzerine 20-30 milyar euroyu ordunun silahlandırılmasına ayırmak yanlış olur" dedi. Hayal kırıklığı yaratan G7 Zirvesi sonrasında diğer Alman politikacılardan da eleştirel mesajlar gelmeye devam ediyor. Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grubu'nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Trump'ı ABD'nin dünyadaki öncü rolünü tehlikeye atmakla suçladı. Hardt, "ABD Başkanı Trump G7'deki hatalı analizleri ve sürdürdüğü seçim kampanyası retoriği ile kendisini tecrit etti" dedi. Sol Parti Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch ise Alman birinci kanalı ARD'de katıldığı bir programda, "Bir dip noktada bulunuyoruz. Bunu G7 de gösterdi. Ne yazık ki zirvede yemek yemek dışında bir şey yapılmadı" dedi. DIŞ HABERLER
Schulz, "En iyi yanıt Avrupa'dır. Avrupa ülkeleri arasında her seviyede daha güçlü bir işbirliği kurulması Trump'a verilecek en iyi karşılıktır" dedi. Avrupa'nın Trump'a karşı daha kararlı bir tutum benimsemesi gerektiğini söyleyen Schulz, "Bu tavrın herkesi aşağılamaya çalışan, otoriter bir hükümdar tarzında davranan ABD Başkanı'na karşı alınması gerekiyor" şeklinde sözlerini sürdürdü. Trump'ın NATO ülkelerinin bütçelerinden yüzde 2'lik payı savunmaya ayırması yönündeki talebini de eleştiren Schulz, "Trump'ın savunma politikalarına boyun eğmemeliyiz.
Bay Trump'ın isteği üzerine 20-30 milyar euroyu ordunun silahlandırılmasına ayırmak yanlış olur" dedi. Hayal kırıklığı yaratan G7 Zirvesi sonrasında diğer Alman politikacılardan da eleştirel mesajlar gelmeye devam ediyor. Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grubu'nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Trump'ı ABD'nin dünyadaki öncü rolünü tehlikeye atmakla suçladı. Hardt, "ABD Başkanı Trump G7'deki hatalı analizleri ve sürdürdüğü seçim kampanyası retoriği ile kendisini tecrit etti" dedi. Sol Parti Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch ise Alman birinci kanalı ARD'de katıldığı bir programda, "Bir dip noktada bulunuyoruz. Bunu G7 de gösterdi. Ne yazık ki zirvede yemek yemek dışında bir şey yapılmadı" dedi. DIŞ HABERLER
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.