Beşiktaş kaostan nasıl çıkar?
Beşiktaş için bu dönem bir çöküş değil, yeniden yapılanma fırsatı olabilir. Bu süreç sancılıdır, sabır ister, direnç ister. Ama Beşiktaş camiasının tarihinde, en zor dönemlerden nasıl ayağa kalktığına defalarca tanık olduk.
22.09.2025 14:57:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Türk futbolunun üç büyüklerinden biri olan Beşiktaş, tarihsel kimliği, köklü taraftarı ve sembolleşmiş duruşuyla sadece bir futbol kulübü değil, bir kültürdür. Ancak son birkaç sezondur, bu büyük camia yeşil sahalarda arzuladığı başarıyı bir türlü yakalayamıyor. Teknik direktör değişiklikleri, istikrarsız kadrolar, yönetimsel belirsizlikler ve sönük futbol… Tüm bu etkenler Beşiktaş'ı sadece skor tabelasında değil, ruhsal anlamda da yıpratıyor.
Peki, Beşiktaş bu başarısızlıktan nasıl çıkabilir? Bunun cevabı sadece "transfer yapalım" ya da "hoca değiştirilsin" kadar yüzeysel değil. Çözüm, kulübün DNA'sını yeniden tanımlamakta ve sürdürülebilir bir yol haritası çizmekte yatıyor.
1. Kimlik Yeniden İnşası: Beşiktaş Nasıl Bir Takım Olmak İstiyor?
Beşiktaş yıllarca mücadeleci, yüksek tempolu ve seyir zevki yüksek futboluyla tanındı. 2000'li yılların ortalarında Şenol Güneş yönetiminde oynanan dominant futbol, sadece başarıyı değil, taraftarla bütünleşmeyi de getirmişti. Ancak son yıllarda Beşiktaş, ne oynadığı belli olan bir takım ne de ne oynamak istediği net olan bir yapı sunuyor.
Bu yüzden ilk adım, kulübün futbol kimliğini yeniden inşa etmek olmalı. Beşiktaş sadece sonuç değil, oyun olarak da karakterli bir duruş sergilemeli. Bu da doğru bir teknik direktör tercihi ve sabırla oluşturulmuş bir oyun felsefesiyle mümkün.
2. Geçici Başarı Değil, Uzun Vadeli Planlama
Beşiktaş'ta sık görülen bir döngü var: Sezon başında umutlar, birkaç kötü sonuç sonrası panik, teknik direktör değişikliği, ara transfer hamleleri, yeniden kurulan kadro ve yeniden başarısızlık... Bu kısır döngü, uzun vadeli başarıyı imkânsız hale getiriyor.
Çıkış için yapılması gereken, en az 3 yıllık bir plan dahilinde hareket etmek. Bu planda:
Akademiden yetişen oyunculara yatırım,
Maaş dengesi gözetilerek yapılan transferler,
Futbol aklı olan profesyonel bir sportif direktör yapısı
olmazsa olmaz.
3. Taraftar ile Güven Temelli Bir İlişki
Beşiktaş taraftarı sabırsız değildir, kandırılmaya tahammülü yoktur. Şeffaflık ve dürüstlük, bu camiada en çok kıymet gören değerlerdir. Dolayısıyla yönetimin, alınan kararları açık bir şekilde taraftara anlatması, süreci birlikte yürütme iradesi göstermesi önemlidir.
Çünkü Beşiktaş'ı krizlerden çıkaran her zaman taraftarının inancı olmuştur. Bu bağ yeniden kurulursa, takım saha içinde kötü gitse bile, o inançla toparlanma şansı daha yüksek olur.
4. Doğru Yerlere Doğru Transferler
Son yıllarda yapılan transferlere bakıldığında, maliyet/performans oranı son derece düşük isimler göze çarpıyor. "İsmi var ama sahada yok" oyuncularla yol almak mümkün değil.
Beşiktaş'ın iyi scout edilmiş, Avrupa'nın ikinci liglerinde potansiyel gösteren, aç oyunculara yönelmesi gerekiyor. Bu isimler hem daha uygun maliyetlidir hem de başarıya aç oldukları için camiayla daha kolay bütünleşirler.
5. Altyapıdan Yükselen Yıldızlar: Kalıcı Başarının Anahtarı
Alt yapıdan gelen bir oyuncunun sahaya çıkması sadece teknik değil, duygusal bir bağın da göstergesidir. Necip Uysal bunun en uzun soluklu örneğidir. Ancak artık yeni Necip'lere, yeni Atiba'lara ihtiyaç var.
Beşiktaş'ın son dönemde Arda Kılıç, Emrecan, Demir Ege gibi gençleri zaman zaman sahaya sürmesi olumlu bir adım olsa da, bu süreç sistemli işletilmedikçe sadece tesadüflerden ibaret kalır.
Altyapıdan gelen oyuncuların A takım düzeyine hazırlanması için profesyonel bir "B takımı" organizasyonu artık şart.
Küllerinden Doğmak Mümkün
Beşiktaş için bu dönem bir çöküş değil, yeniden yapılanma fırsatı olabilir. Bu süreç sancılıdır, sabır ister, direnç ister. Ama Beşiktaş camiasının tarihinde, en zor dönemlerden nasıl ayağa kalktığına defalarca tanık olduk.
Kartal bazen yere iner, ama asla orada kalmaz. Şimdi yeniden havalanma zamanı. Ama bu sefer daha planlı, daha kararlı, daha gerçekçi bir uçuşla…
Peki, Beşiktaş bu başarısızlıktan nasıl çıkabilir? Bunun cevabı sadece "transfer yapalım" ya da "hoca değiştirilsin" kadar yüzeysel değil. Çözüm, kulübün DNA'sını yeniden tanımlamakta ve sürdürülebilir bir yol haritası çizmekte yatıyor.
1. Kimlik Yeniden İnşası: Beşiktaş Nasıl Bir Takım Olmak İstiyor?
Beşiktaş yıllarca mücadeleci, yüksek tempolu ve seyir zevki yüksek futboluyla tanındı. 2000'li yılların ortalarında Şenol Güneş yönetiminde oynanan dominant futbol, sadece başarıyı değil, taraftarla bütünleşmeyi de getirmişti. Ancak son yıllarda Beşiktaş, ne oynadığı belli olan bir takım ne de ne oynamak istediği net olan bir yapı sunuyor.
Bu yüzden ilk adım, kulübün futbol kimliğini yeniden inşa etmek olmalı. Beşiktaş sadece sonuç değil, oyun olarak da karakterli bir duruş sergilemeli. Bu da doğru bir teknik direktör tercihi ve sabırla oluşturulmuş bir oyun felsefesiyle mümkün.
2. Geçici Başarı Değil, Uzun Vadeli Planlama
Beşiktaş'ta sık görülen bir döngü var: Sezon başında umutlar, birkaç kötü sonuç sonrası panik, teknik direktör değişikliği, ara transfer hamleleri, yeniden kurulan kadro ve yeniden başarısızlık... Bu kısır döngü, uzun vadeli başarıyı imkânsız hale getiriyor.
Çıkış için yapılması gereken, en az 3 yıllık bir plan dahilinde hareket etmek. Bu planda:
Akademiden yetişen oyunculara yatırım,
Maaş dengesi gözetilerek yapılan transferler,
Futbol aklı olan profesyonel bir sportif direktör yapısı
olmazsa olmaz.
3. Taraftar ile Güven Temelli Bir İlişki
Beşiktaş taraftarı sabırsız değildir, kandırılmaya tahammülü yoktur. Şeffaflık ve dürüstlük, bu camiada en çok kıymet gören değerlerdir. Dolayısıyla yönetimin, alınan kararları açık bir şekilde taraftara anlatması, süreci birlikte yürütme iradesi göstermesi önemlidir.
Çünkü Beşiktaş'ı krizlerden çıkaran her zaman taraftarının inancı olmuştur. Bu bağ yeniden kurulursa, takım saha içinde kötü gitse bile, o inançla toparlanma şansı daha yüksek olur.
4. Doğru Yerlere Doğru Transferler
Son yıllarda yapılan transferlere bakıldığında, maliyet/performans oranı son derece düşük isimler göze çarpıyor. "İsmi var ama sahada yok" oyuncularla yol almak mümkün değil.
Beşiktaş'ın iyi scout edilmiş, Avrupa'nın ikinci liglerinde potansiyel gösteren, aç oyunculara yönelmesi gerekiyor. Bu isimler hem daha uygun maliyetlidir hem de başarıya aç oldukları için camiayla daha kolay bütünleşirler.
5. Altyapıdan Yükselen Yıldızlar: Kalıcı Başarının Anahtarı
Alt yapıdan gelen bir oyuncunun sahaya çıkması sadece teknik değil, duygusal bir bağın da göstergesidir. Necip Uysal bunun en uzun soluklu örneğidir. Ancak artık yeni Necip'lere, yeni Atiba'lara ihtiyaç var.
Beşiktaş'ın son dönemde Arda Kılıç, Emrecan, Demir Ege gibi gençleri zaman zaman sahaya sürmesi olumlu bir adım olsa da, bu süreç sistemli işletilmedikçe sadece tesadüflerden ibaret kalır.
Altyapıdan gelen oyuncuların A takım düzeyine hazırlanması için profesyonel bir "B takımı" organizasyonu artık şart.
Küllerinden Doğmak Mümkün
Beşiktaş için bu dönem bir çöküş değil, yeniden yapılanma fırsatı olabilir. Bu süreç sancılıdır, sabır ister, direnç ister. Ama Beşiktaş camiasının tarihinde, en zor dönemlerden nasıl ayağa kalktığına defalarca tanık olduk.
Kartal bazen yere iner, ama asla orada kalmaz. Şimdi yeniden havalanma zamanı. Ama bu sefer daha planlı, daha kararlı, daha gerçekçi bir uçuşla…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.