Milli Eğitimin bu yıl ilk kez uygulamaya koyduğu dört dönemli eğitim öğretimin ilk dönemi son erdi ve öğrenciler bir hafta sürecek tatile girdi. Uygulamanın faydalı olması ve eğitimdeki sorunlarımızın çözülmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum!
İnsan eğitimi çok önemli ve bir o kadar da zordur. Yetişecek yeni nesiller, o ülkenin geleceğini oluşturacağından eğitim–öğretim konusu son derece hassas ve üzerinde çaba sarf edilmesi gereken bir husustur.
Bu nedenle teşhis ve çözümlerin doğru ve isabetli olması gerekmektedir. Günü birlik kararlarla, sürekli değişkenlik gösteren uygulamalarla netice alınamayacağı hepimizin malumudur.
Bu günler bize çok acı gerçekleri yaşatıyor. Her geçen gün artan ve milletimizi derinden sarsan sorunlar acil çözüm bekliyor.
İstatistikler ne yazık ki karşımıza korkunç bir tablo koyuyor. Türkiye'de her yıl 2 binden fazla cinayet işleniyor. Bu kadar insanımızı kaybetmenin yanında unutmayalım ki, diğer taraftan baktığınızda her yıl iki bin katil bu toplumun içine giriyor. Dehşet verici bir durum… Bir insanın canına kıyabilen bir kişinin ıslah olmazsa daha neler yapabileceği de unutulmamalıdır.
Her yıl kayıtlara geçen 100 binden fazla hırsızlık vakası yaşanıyor. Uyuşturucu kullanma yaşı her geçen gün düşerken, kullananların sayısı katlanarak artıyor. Fuhuşta aynı şekilde bir seyir gösteriyor. Tecavüz vakalarını her gün duymaktan artık kahroluyoruz.
Peki, bunlar olurken, diğer taraftan milletin manevi değerlerini sahiplenişinde bir gelişme var mı?
Yine yapılan araştırmalar, anketler bu konuda da önemli boyutlarda gerileme olduğunu gösteriyor. Allah'a inanmadığını söyleyen % 14'lük bir kesimden bahsediliyor. % 30'dan fazla insan, Peygamberimizi kabul etmediklerini söylüyor. Kur'an-ı Kerim'i kabul etmeyen, ahirete inanmayan, meleklere inanmayan vs. vs. devam ediyor.
Tabii bu hususlarda darbe yiyen bir toplumda her alanda bir çöküntü olması kaçınılmaz.
Milleti 'millet' yapan, insanı 'insan' yapan değerleri kaybederseniz, her türlü akıbete hazır olmanız gerekir. Her geçen gün önemini kaybeden; dürüstlük, çalışkanlık, sevgi, saygı, kardeşlik, adalet gibi değerlerin yanında insanın manevi yönünü düzenleyerek, maddi yönünün de dosdoğru olmasını sağlayan Allah inancı, Peygamber inancı, Ehl-i Beyt sevgisi, Atatürk sevgisi, vatan, bayrak ve benzeri değerler bizi bugüne kadar ayakta tutmuştur.
Bunlar insan vücudundaki iskelet gibidir. İskeleti sağlam ve sağlıklı olmayan beden ayakta duramaz, yıkılmaya ve yok olmaya mahkûmdur.
Acil müdahale edilmeyi bekleyen husus Eğitimde insan faktörüdür. Maddeyi çok çeşitli şekillerde işleyen insanoğlu, ne yazık ki 'insan'ı ihmal etmiş ve geri plana atmıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in uzun yıllar önce bir eserinde verdiği ve hala tazeliğini koruyan 'bıçak' örneği vardır. Diyor ki; "Bir bıçak annenin elinde ailesine yemek hazırlamaya vesile iken, cerrahın elinde hayat kurtarmaya, kasabın elinde rızkını kazanmaya vesiledir. Ancak katilin elinde ise cinayet aleti olur. Burada yanlış yapan, suçlu olan 'bıçak' değildir. Onu kullanan eldir."
İşte sevgili okurlar, bütün mesele budur. Siz insanı ihmal ederek hiçbir şey elde edemezsiniz. Tatiller çoğalsa da, dersler azalsa da sonuçta istediğimiz olmuyor.
Bu nedenle daha fazla vakit kaybetmeden, Eğitimde "insan" merkez noktaya koyan ve onun maddi–manevi her türlü ihtiyacı karşılayacak bir anlayışa geçilmelidir.
Bunu yaparken de asıl olan milletimizin sahip olduğu değerlerle onu buluşturmak ve çocuklarımızın önüne eğitimde müşahhas örnekler koymak zarurettir. İnsanımızı, çocuklarımızı öz kimliği ile buluşturmak, inancı ve değerleriyle yoğurmak zorundayız. Aksi halde diğer pansuman tedbirler yeterli olmayacak ve netice alınamayacaktır.
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021