‘Bilmediğini sormayan helak olur’
Ebu Abdullah (Cafer Sâdık aleyhisselâm) kendisine bir şey hakkında soru soran Humran b. A’yen’e şöyle dedi: “İnsanlar bilmediklerini sormadıkları için helak olurlar”
05.10.2021 10:50:00
Muhammed b. İsa, Yunus'tan, o da merfu olarak rivayet eder ki:
Lokman (aleyhisselâm), oğluna şöyle dedi:
"Ey Oğulcuğum! Arkadaşlarını basiret gözünle seç. Eğer bir topluluğun Allah Celle ve Azze'yi andıklarını görürsen, onlarla birlikte otur. Eğer âlimsen ilmin sana yararlı olur, şayet cahilsen onlar sana ilim öğretirler. Umulur ki Allah, onları rahmetinin gölge¬sine alır ve seni de onlarla birlikte rahmetinin kapsamına sokar.
Şayet Allah'ı anmayan bir topluluk görürsen, onlarla birlikte oturma. Eğer âlimsen onlarla birlikte oturmandan dolayı ilmin sana fayda vermez. Şayet cahilsen cehaletini artırırlar. Bakarsın Allah azabıyla onları gölgeler de bu azap, seni de kapsamına alır."
İbrahim b. Abdulhamid, Ebu'l-Hasan Musa b. Ca'fer (aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Bir âlimle çöplükte konuşmak, bir cahille koltuklar üzerinde oturarak konuşmaktan daha iyidir."
Fadl b. Ebu Kurra, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu ki: Havariler, İsa (aleyhisselâm)'a, 'Kiminle oturup kalkalım?' diye sordular.
'Gördüğünüzde size Allah'ı hatırlatan, konuştuğunda size bilgi öğreten ve amelleriyle sizi ahirete teşvik eden kimseyle oturup kalkın' dedi."
Mansur b. Hazım, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu ki: Din ehliyle oturmak dünya ve ahiret şerefidir."
Mis'ar b. Kidam şöyle rivayet eder:
Ebu Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum: "Güvendiğim biriyle oturmak, benim için bir senelik amelden daha güven vericidir."
İbn Ebu Umeyr, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aley- hisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
İmam'a sordum: "Çiçek hastalığına yakalanan bir adam cünub olunca tutup yıkamışlar ve adam da ölmüş. Buna ne buyurursunuz?"
Dedi ki: "Adamı öldürmüşler. Sorsalardı ya! Bilmemenin ilacı sormaktır."
Zurare, Muhammed b. Müslim ve Bureyd el-İclî şöyle rivayet ederler:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm) kendisine bir şey hakkında soru soran Humran b. A'yen'e şöyle dedi: "İnsanlar bilmediklerini sormadıkları için helak olurlar."
Abdullah b. Meymun el- Kaddah, Ebu Abdullah (aleyhisselâm)'dan şöyle rivâvet eder:
"Bu ilmin kapısında bir kilit vardır, anahtarı da sormaktır." Benzeri bir hadisi, Ali b. İbrahim, babasından o, en-Nevfelî'den o, es-Sekunî'den o, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan rivayet etmiştir.
Ebu Ca'fer el-Ahvel, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"İnsanlar bilmediklerini sormadıkça, dinde derin kavrayışa sahip olmadıkça ve imamlarını tanımadıkça ferahlığa, genişliğe kavuşamazlar. İmamın dediklerini tutmaları, takiye ile ilgili olsa bile onlara büyük bir genişlik, ferahlık sağlayacaktır."
Lokman (aleyhisselâm), oğluna şöyle dedi:
"Ey Oğulcuğum! Arkadaşlarını basiret gözünle seç. Eğer bir topluluğun Allah Celle ve Azze'yi andıklarını görürsen, onlarla birlikte otur. Eğer âlimsen ilmin sana yararlı olur, şayet cahilsen onlar sana ilim öğretirler. Umulur ki Allah, onları rahmetinin gölge¬sine alır ve seni de onlarla birlikte rahmetinin kapsamına sokar.
Şayet Allah'ı anmayan bir topluluk görürsen, onlarla birlikte oturma. Eğer âlimsen onlarla birlikte oturmandan dolayı ilmin sana fayda vermez. Şayet cahilsen cehaletini artırırlar. Bakarsın Allah azabıyla onları gölgeler de bu azap, seni de kapsamına alır."
İbrahim b. Abdulhamid, Ebu'l-Hasan Musa b. Ca'fer (aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Bir âlimle çöplükte konuşmak, bir cahille koltuklar üzerinde oturarak konuşmaktan daha iyidir."
Fadl b. Ebu Kurra, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu ki: Havariler, İsa (aleyhisselâm)'a, 'Kiminle oturup kalkalım?' diye sordular.
'Gördüğünüzde size Allah'ı hatırlatan, konuştuğunda size bilgi öğreten ve amelleriyle sizi ahirete teşvik eden kimseyle oturup kalkın' dedi."
Mansur b. Hazım, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu ki: Din ehliyle oturmak dünya ve ahiret şerefidir."
Mis'ar b. Kidam şöyle rivayet eder:
Ebu Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum: "Güvendiğim biriyle oturmak, benim için bir senelik amelden daha güven vericidir."
İbn Ebu Umeyr, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aley- hisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
İmam'a sordum: "Çiçek hastalığına yakalanan bir adam cünub olunca tutup yıkamışlar ve adam da ölmüş. Buna ne buyurursunuz?"
Dedi ki: "Adamı öldürmüşler. Sorsalardı ya! Bilmemenin ilacı sormaktır."
Zurare, Muhammed b. Müslim ve Bureyd el-İclî şöyle rivayet ederler:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm) kendisine bir şey hakkında soru soran Humran b. A'yen'e şöyle dedi: "İnsanlar bilmediklerini sormadıkları için helak olurlar."
Abdullah b. Meymun el- Kaddah, Ebu Abdullah (aleyhisselâm)'dan şöyle rivâvet eder:
"Bu ilmin kapısında bir kilit vardır, anahtarı da sormaktır." Benzeri bir hadisi, Ali b. İbrahim, babasından o, en-Nevfelî'den o, es-Sekunî'den o, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan rivayet etmiştir.
Ebu Ca'fer el-Ahvel, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:
"İnsanlar bilmediklerini sormadıkça, dinde derin kavrayışa sahip olmadıkça ve imamlarını tanımadıkça ferahlığa, genişliğe kavuşamazlar. İmamın dediklerini tutmaları, takiye ile ilgili olsa bile onlara büyük bir genişlik, ferahlık sağlayacaktır."