TMMOB Mimarlar Odası, Türkiye'deki yapı işlerinin yüzde 60'dan fazlasının kaçak ve kuralsız yapıldığını ve yasalara uyulsa bile güvenli yapılaşmanın gerçekleşmediğini dile getirdi. Açıklamada, Türkiye'de yapılan binaların özellikle deprem veya göçük gibi olaylar sonrası güvenli ve yasalara uygun olarak yapılmadığının ortaya çıktığı belirtildi
TMMOB Mimarlar Odası, Türkiye'deki yapı işlerinin yüzde 60'dan fazlasının kaçak ve kuralsız yapıldığını ve yasalara uyulsa bile güvenli yapılaşmanın gerçekleşmediğini dile getirdi. TMMOB Mimarlar Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de yapılan binaların özellikle deprem veya göçük gibi olaylar sonrası güvenli ve yasalara uygun olarak yapılmadığının ortaya çıktığı belirtildi. Günümüzde yapı teknolojisinin hızla gelişmesine rağmen söz konusu olayların yaşanmasını, "kontrol ve denetimi yetersiz kılan yasalara ve sadece kağıt üzerinde uyulan teknik kurallara" bağlayan TMMOB Mimarlar Odası, mesleğin gereklerine uymayan üyeleri hakında da işlem yapacağını belirtti. Açıklamada, arsa spekülasyonu ve müteahhit karlılığını asıl amaç olarak gören bir anlayışın imarlı bölgelerde bile yaygınlaştığı ve bunun bir sonucu olarak, Türkiye'deki yapı üretiminin genel olarak niteliksiz, sağlıksız ve güvensiz olduğu vurgulandı. TMMOB Mimarlar Odası, söz konusu anlayışın vatandaşı da madur ettiğini ifade ederken, "insanlarımızın pek çoğu özellikle konut alırken, yanıltılmakta, çok yüksek bedeller karşılığında kötü, hatta bazen çürük mal almaktadırlar" denildi.
Konya'nın Selçuk İlçesi'nde çöken 11 katlı Zümrüt Apartmanı'nın enkaz kaldırma çalışmaları sırasında, koordinasyon merkezinin çok kısasürede kurulamadığını ifade eden ÇAKAY Başkanı Hüşan, "Binanın çökmesinin ardından olay yerine giren sivil savunma birlikleri, arama kurtarma ekipleri ile gönüller arasındaki koordinasyon iyi sağlanamadı'' dedi. Hüşan, yaşanan bu koordinasyon eksikliğinin görünen nedeninin, enkaz altında kalanların hemen çıkarılmak istenmesinden kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi: "Her şeyden önce enkaz bölgesinde, keşif ve tespitin yapılabilmesi için enkazın üstü ve çevresi tamamen boşaltılmalıydı. Daha sonra ekipler, binanın nerelerinde kurtarma çalışmaları yapacaklarını belirlemeliydi. Fakat benim gözlemlediğim kadar, enkazın üzerinde onlarca insan vardı. Bu kadar çok kişinin yapacağı ağırlık, bir insanın hava aldığı boşluğu çökertmiş olabilir. Sistemli ve düzenli kurtarma çalışması yapılması gerekirdi.'' Bu tür olaylarda ilk dakikaların büyük önem taşıdığını da hatırlatan Ufuk Hüşan, "Çökmenin olduğu ilk dakikalarda çevreden yetişenler, yaklaşık 20 kişiyi kurtardılar. Bu da gösteriyor ki, gönüllü vatandaşların en azından bilinçlendirilmesi gerekiyor. Böyle afetlerde gönüllülerin bilgileri hafife alınmamalıdır'' diye konuştu.
Vali Kayhan: Arama Kurtarmada gönüllü kuruluş kalmadı
Konya Valisi Ahmet Kayhan, şu anda arama-kurtarmada gönüllü kuruluşun kalmadığını kaydetti. Kayhan, arama-kurtarma çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü, zemin katlara ulaşıldığını bildirdi.
Çalışmaların sivil savunma ve jandarma ekipleri tarafından yürütüldüğünü ifade eden Kayhan, şu anda arama-kurtarmada gönüllü kuruluşun kalmadığını söyledi.
Kayhan, çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için özel bir işletmeden küçük beton parçaları ve kumların taşınması amacıyla taşıyıcı bant getirildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu taşıyıcı sistem, ekiplerin hızını artırdı. Bugün itibariyle zemin katlara ulaşmayı başardık. Asansör boşluğunun birine ekipler ulaştı, ancak ne canlı ne de bir ceset bulundu. Diğer asansör boşluğu ise daha aşağıda olduğu için henüz ulaşamadık. Arama-kurtarma çalışmalarında şimdilik sıkıntı yok. Her şey yolunda gidiyor. Ayrıca, geniş güvenlik önlemleri alındığı için herhangi bir yağma olayı meydana gelmedi.''
"Evimin duvarında
çatlak var" telefonları
Vali Kayhan, binanın çökmesinin ardından vatandaşlarda bir tedirginlik ortaya çıktığını belirterek, "Bu çok doğal. Kriz masasına (Evimin duvarında çatlak var) diye sürekli telefon ediliyor. Bu acı olaydan herkesin ders çıkarması gerekir. Oturduğu yer ile ilgili endişesi olanlar hemen inceletsinler. Bu artık çok kolaylaştı'' diye konuştu.
Kayhan, yıkılan Zümrüt Sitesi'nin iki yanında bulunan ve eğimli olduğu iddia edilen Safir ve Yakut sitelerinin incelemeye alındığını, bu binalara giriş-çıkışın yasaklandığını sözlerine ekledi.
TMMOB Mimarlar Odası, Türkiye'deki yapı işlerinin yüzde 60'dan fazlasının kaçak ve kuralsız yapıldığını ve yasalara uyulsa bile güvenli yapılaşmanın gerçekleşmediğini dile getirdi. TMMOB Mimarlar Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de yapılan binaların özellikle deprem veya göçük gibi olaylar sonrası güvenli ve yasalara uygun olarak yapılmadığının ortaya çıktığı belirtildi. Günümüzde yapı teknolojisinin hızla gelişmesine rağmen söz konusu olayların yaşanmasını, "kontrol ve denetimi yetersiz kılan yasalara ve sadece kağıt üzerinde uyulan teknik kurallara" bağlayan TMMOB Mimarlar Odası, mesleğin gereklerine uymayan üyeleri hakında da işlem yapacağını belirtti. Açıklamada, arsa spekülasyonu ve müteahhit karlılığını asıl amaç olarak gören bir anlayışın imarlı bölgelerde bile yaygınlaştığı ve bunun bir sonucu olarak, Türkiye'deki yapı üretiminin genel olarak niteliksiz, sağlıksız ve güvensiz olduğu vurgulandı. TMMOB Mimarlar Odası, söz konusu anlayışın vatandaşı da madur ettiğini ifade ederken, "insanlarımızın pek çoğu özellikle konut alırken, yanıltılmakta, çok yüksek bedeller karşılığında kötü, hatta bazen çürük mal almaktadırlar" denildi.
Konya'nın Selçuk İlçesi'nde çöken 11 katlı Zümrüt Apartmanı'nın enkaz kaldırma çalışmaları sırasında, koordinasyon merkezinin çok kısasürede kurulamadığını ifade eden ÇAKAY Başkanı Hüşan, "Binanın çökmesinin ardından olay yerine giren sivil savunma birlikleri, arama kurtarma ekipleri ile gönüller arasındaki koordinasyon iyi sağlanamadı'' dedi. Hüşan, yaşanan bu koordinasyon eksikliğinin görünen nedeninin, enkaz altında kalanların hemen çıkarılmak istenmesinden kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi: "Her şeyden önce enkaz bölgesinde, keşif ve tespitin yapılabilmesi için enkazın üstü ve çevresi tamamen boşaltılmalıydı. Daha sonra ekipler, binanın nerelerinde kurtarma çalışmaları yapacaklarını belirlemeliydi. Fakat benim gözlemlediğim kadar, enkazın üzerinde onlarca insan vardı. Bu kadar çok kişinin yapacağı ağırlık, bir insanın hava aldığı boşluğu çökertmiş olabilir. Sistemli ve düzenli kurtarma çalışması yapılması gerekirdi.'' Bu tür olaylarda ilk dakikaların büyük önem taşıdığını da hatırlatan Ufuk Hüşan, "Çökmenin olduğu ilk dakikalarda çevreden yetişenler, yaklaşık 20 kişiyi kurtardılar. Bu da gösteriyor ki, gönüllü vatandaşların en azından bilinçlendirilmesi gerekiyor. Böyle afetlerde gönüllülerin bilgileri hafife alınmamalıdır'' diye konuştu.
Vali Kayhan: Arama Kurtarmada gönüllü kuruluş kalmadı
Konya Valisi Ahmet Kayhan, şu anda arama-kurtarmada gönüllü kuruluşun kalmadığını kaydetti. Kayhan, arama-kurtarma çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü, zemin katlara ulaşıldığını bildirdi.
Çalışmaların sivil savunma ve jandarma ekipleri tarafından yürütüldüğünü ifade eden Kayhan, şu anda arama-kurtarmada gönüllü kuruluşun kalmadığını söyledi.
Kayhan, çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için özel bir işletmeden küçük beton parçaları ve kumların taşınması amacıyla taşıyıcı bant getirildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu taşıyıcı sistem, ekiplerin hızını artırdı. Bugün itibariyle zemin katlara ulaşmayı başardık. Asansör boşluğunun birine ekipler ulaştı, ancak ne canlı ne de bir ceset bulundu. Diğer asansör boşluğu ise daha aşağıda olduğu için henüz ulaşamadık. Arama-kurtarma çalışmalarında şimdilik sıkıntı yok. Her şey yolunda gidiyor. Ayrıca, geniş güvenlik önlemleri alındığı için herhangi bir yağma olayı meydana gelmedi.''
"Evimin duvarında
çatlak var" telefonları
Vali Kayhan, binanın çökmesinin ardından vatandaşlarda bir tedirginlik ortaya çıktığını belirterek, "Bu çok doğal. Kriz masasına (Evimin duvarında çatlak var) diye sürekli telefon ediliyor. Bu acı olaydan herkesin ders çıkarması gerekir. Oturduğu yer ile ilgili endişesi olanlar hemen inceletsinler. Bu artık çok kolaylaştı'' diye konuştu.
Kayhan, yıkılan Zümrüt Sitesi'nin iki yanında bulunan ve eğimli olduğu iddia edilen Safir ve Yakut sitelerinin incelemeye alındığını, bu binalara giriş-çıkışın yasaklandığını sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.