Buca'da tarım
İzmir'in en büyük ve kalabalık ilçelerinden biri olan Buca, hızla büyüyen kentleşmeyle birlikte tarımsal faaliyetlerin giderek azaldığı bir bölge haline geldi
27.07.2025 00:20:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





İzmir'in en büyük ve kalabalık ilçelerinden biri olan Buca, hızla büyüyen kentleşmeyle birlikte tarımsal faaliyetlerin giderek azaldığı bir bölge haline geldi.
Ancak geçmişten günümüze uzanan bir tarım kültürü ve hala varlığını sürdüren üreticiler, bu alanda Buca'nın kimliğinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Kentleşmenin getirdiği baskılara rağmen, Buca'da yetişen ürünler ve tarım sektörünün karşılaştığı sorunlar yakından incelenmeyi gerektiriyor.
Buca'da Tarımsal Üretim ve Yetişen Ürünler

Buca, coğrafi yapısı ve iklimi sayesinde aslında tarıma elverişli topraklara sahip. Özellikle geçmişte bağcılık ve sebzecilik oldukça yaygındı. Bugün ise tarım alanları büyük ölçüde azalmış olsa da, çeşitli ürünlerin yetiştiriciliği hala devam ediyor:
Zeytin: Ege Bölgesi'nin genelinde olduğu gibi, Buca'da da zeytin ve zeytincilik önemli bir yer tutuyor. Özellikle kırsal mahallelerde zeytin ağaçları hala görülebiliyor ve sofralık zeytin ile zeytinyağı üretimi yapılıyor.
Meyve ve Sebzeler: Küçük ölçekli tarlalarda ve bahçelerde mevsimine göre çeşitli sebzeler (domates, biber, patlıcan, kabak vb.) ve meyveler (incir, nar, erik vb.) yetiştiriliyor. Bu üretim genellikle yerel tüketimi karşılamaya yönelik oluyor.
Narenciye: Bazı bölgelerde portakal, mandalina gibi narenciye ürünleri de yetiştiriliyor.
Süs Bitkileri ve Fidan Üretimi: Kentleşmeyle birlikte artan peyzaj ihtiyacına paralel olarak, Buca'da süs bitkileri ve fidan üretimi yapan işletmeler de bulunuyor. Bu alan, geleneksel tarıma göre daha farklı bir segment oluşturuyor.
Özellikle Kaynaklar, Kırıklar, Karaağaç, Doğancılar gibi nispeten daha az yapılaşmış bölgelerde tarımsal faaliyetler yoğunlaşmış durumda.
Buca Tarımının Karşılaştığı Sorunlar

Buca'da tarım sektörünün ayakta kalma mücadelesi, bir dizi ciddi sorunla karakterize ediliyor:
Hızla Azalan Tarım Alanları: En temel sorun, Buca'nın plansız ve hızlı kentleşme sürecidir. Tarım arazileri, konut ve ticari alanlar açmak için imara açılarak betonlaşmaya kurban ediliyor. Bu durum, çiftçilerin üretim yapabileceği toprakların giderek yok olmasına neden oluyor.
Sulamada Yetersizlik ve Altyapı Sorunları: Özellikle yaz aylarında artan su ihtiyacına karşılık sulama altyapısının yetersizliği, ürün verimliliğini olumsuz etkiliyor. Yağmur sularının depolanması ve tarımsal sulamada kullanılmasına yönelik projelerin eksikliği hissediliyor.
Artan Üretim Maliyetleri: Gübre, tohum, ilaç ve özellikle akaryakıt fiyatlarındaki artışlar, çiftçinin üretim maliyetlerini katlayarak kar marjlarını düşürüyor. Bu durum, küçük ölçekli üreticilerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor.
İşgücü Sorunu ve Genç Nüfusun Tarımdan Uzaklaşması: Tarımsal faaliyetler genellikle fiziksel güç ve bilgi birikimi gerektiriyor. Ancak genç nesillerin tarıma olan ilgisinin azalması ve kentlere göç etmesiyle birlikte, tarımda çalışacak nitelikli işgücü bulmak zorlaşıyor.
Pazarlama ve Aracı Sorunu: Üreticiler, ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırmakta zorlanabiliyor. Aracıların devreye girmesi, ürünlerin nihai fiyatını artırırken, üreticinin eline geçen parayı düşürüyor. Bu da üreticinin motivasyonunu azaltıyor.
İklim Değişikliğinin Etkileri: Kuraklık, düzensiz yağışlar ve aşırı sıcaklıklar gibi iklim değişikliğine bağlı olumsuzluklar, tarımsal üretimi doğrudan etkiliyor ve rekoltede düşüşlere neden olabiliyor.
Destekleme Politikalarının Yetersizliği: Devletin ve yerel yönetimlerin tarıma yönelik desteklerinin, Buca gibi kentleşen bölgelerdeki çiftçilerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı düşünülüyor.
Buca'nın tarımsal kimliğini korumak ve gelecek nesillere aktarmak, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın da korunması anlamına geliyor. Bu nedenle, kentleşme baskısı altında tarımın ayakta kalma mücadelesi, Buca'nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Ancak geçmişten günümüze uzanan bir tarım kültürü ve hala varlığını sürdüren üreticiler, bu alanda Buca'nın kimliğinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Kentleşmenin getirdiği baskılara rağmen, Buca'da yetişen ürünler ve tarım sektörünün karşılaştığı sorunlar yakından incelenmeyi gerektiriyor.
Buca'da Tarımsal Üretim ve Yetişen Ürünler

Buca, coğrafi yapısı ve iklimi sayesinde aslında tarıma elverişli topraklara sahip. Özellikle geçmişte bağcılık ve sebzecilik oldukça yaygındı. Bugün ise tarım alanları büyük ölçüde azalmış olsa da, çeşitli ürünlerin yetiştiriciliği hala devam ediyor:
Zeytin: Ege Bölgesi'nin genelinde olduğu gibi, Buca'da da zeytin ve zeytincilik önemli bir yer tutuyor. Özellikle kırsal mahallelerde zeytin ağaçları hala görülebiliyor ve sofralık zeytin ile zeytinyağı üretimi yapılıyor.
Meyve ve Sebzeler: Küçük ölçekli tarlalarda ve bahçelerde mevsimine göre çeşitli sebzeler (domates, biber, patlıcan, kabak vb.) ve meyveler (incir, nar, erik vb.) yetiştiriliyor. Bu üretim genellikle yerel tüketimi karşılamaya yönelik oluyor.
Narenciye: Bazı bölgelerde portakal, mandalina gibi narenciye ürünleri de yetiştiriliyor.
Süs Bitkileri ve Fidan Üretimi: Kentleşmeyle birlikte artan peyzaj ihtiyacına paralel olarak, Buca'da süs bitkileri ve fidan üretimi yapan işletmeler de bulunuyor. Bu alan, geleneksel tarıma göre daha farklı bir segment oluşturuyor.
Özellikle Kaynaklar, Kırıklar, Karaağaç, Doğancılar gibi nispeten daha az yapılaşmış bölgelerde tarımsal faaliyetler yoğunlaşmış durumda.
Buca Tarımının Karşılaştığı Sorunlar

Buca'da tarım sektörünün ayakta kalma mücadelesi, bir dizi ciddi sorunla karakterize ediliyor:
Hızla Azalan Tarım Alanları: En temel sorun, Buca'nın plansız ve hızlı kentleşme sürecidir. Tarım arazileri, konut ve ticari alanlar açmak için imara açılarak betonlaşmaya kurban ediliyor. Bu durum, çiftçilerin üretim yapabileceği toprakların giderek yok olmasına neden oluyor.
Sulamada Yetersizlik ve Altyapı Sorunları: Özellikle yaz aylarında artan su ihtiyacına karşılık sulama altyapısının yetersizliği, ürün verimliliğini olumsuz etkiliyor. Yağmur sularının depolanması ve tarımsal sulamada kullanılmasına yönelik projelerin eksikliği hissediliyor.
Artan Üretim Maliyetleri: Gübre, tohum, ilaç ve özellikle akaryakıt fiyatlarındaki artışlar, çiftçinin üretim maliyetlerini katlayarak kar marjlarını düşürüyor. Bu durum, küçük ölçekli üreticilerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor.
İşgücü Sorunu ve Genç Nüfusun Tarımdan Uzaklaşması: Tarımsal faaliyetler genellikle fiziksel güç ve bilgi birikimi gerektiriyor. Ancak genç nesillerin tarıma olan ilgisinin azalması ve kentlere göç etmesiyle birlikte, tarımda çalışacak nitelikli işgücü bulmak zorlaşıyor.
Pazarlama ve Aracı Sorunu: Üreticiler, ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırmakta zorlanabiliyor. Aracıların devreye girmesi, ürünlerin nihai fiyatını artırırken, üreticinin eline geçen parayı düşürüyor. Bu da üreticinin motivasyonunu azaltıyor.
İklim Değişikliğinin Etkileri: Kuraklık, düzensiz yağışlar ve aşırı sıcaklıklar gibi iklim değişikliğine bağlı olumsuzluklar, tarımsal üretimi doğrudan etkiliyor ve rekoltede düşüşlere neden olabiliyor.
Destekleme Politikalarının Yetersizliği: Devletin ve yerel yönetimlerin tarıma yönelik desteklerinin, Buca gibi kentleşen bölgelerdeki çiftçilerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı düşünülüyor.
Buca'nın tarımsal kimliğini korumak ve gelecek nesillere aktarmak, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın da korunması anlamına geliyor. Bu nedenle, kentleşme baskısı altında tarımın ayakta kalma mücadelesi, Buca'nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































