Ülke nüfusunun beşte birinin tıkış tıkış doluştuğu; yalnız yaşayan, kendine yeten becerikli kişilerin, yalnızlıktan korkanlardan oluşan kalabalıkta boğulmağa başladığı İstanbul'da âsâyişi sağlamak elbette kolay değil!Asayişi sağlamak kolay değil diye İstanbul gibi binlerce yıllık dünya şehrinde yaşamayı, "mecbûriyet ve işkence"den etmek de yöneticilik değil!Ta ki cevap alıncaya kadar veya kendim cevap buluncaya kadar sormağa devam edeceğim: "Şehr-i Emîn" denilen Belediye Başkanı, İstanbul'da da var mı? Varsa ne iş yapar?Yoksa; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tabelası asılı olan kocaman bina niye var?Sabah 08.00'den, akşama kadar binlerce kişi, o binada niye oturur ve bu yüzden dolayı, devlet bütçesinden niye maaş alırlar? Kadir TOPBAŞ adlı seçilmiş, ne iş yapar?AKP'nin Genel Başkanı olması hasebiyle İstanbul'un her türlü işiyle bizzat ilgilenen; park yıkımı, yapımı, bakımı ve umûmi tuvaletler dahil her işe müdahale eden bir Başbakan olduğu için İstanbul şanslı mı, şanssız mı?Parti Genel Başkanı'nın, partili Belediye Başkanlarının işlerine müdahil olması, demokratlık ise; Y-CHP'nin ve Y-MHP'nin Genel Başkanları niçin yapmazlar?Veya Başbakan; Eskişehir gibi bir bozkırı, Dünya Şehri yapan, ülkenin yaşanabilir şehirleri arasında birinci sıraya yükselten Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in işlerine niye el atmaz? Aksine, -partizanca- işlerini zora sokturur?Veya İzmir gibi, dünya şehri ve binlerce yıllık yerleşim merkezinde, bürokratik engellemeler yüzünden bir türlü bitirilemeyen işlere neden müdahale edilmez?Merak ettiklerim çok ve çeşitli!Meselâ; Taksim Gezi Parkı'yla başlayan "İnadına Tayyip!" muhalifi hareketler sırasında, Başbakan'ın söylediği gibi, evlerinde zor tutulan yüzde ellilik kesimin tamamı, evlerinde satır mı bileğiliyorlar?Evinden çıkan, yüzde elliden her bir "Tayyiban"ın elinde de satır, pala olacak mı? "Kırk katır mı, kırk satır mı?" uygulamasına; döndük mü, dönüyor muyuz, dönecek miyiz?Üretimin sıfırlandığı, büyüme rekorları kıran ülke(!)mizde; satır üretimi var mı? Yoksa satırda da, Çin üretimi kopyalara mecbûr muyuz?PKK'lı bebek katillerine rağmen, otuz yıldır Kürt komşusuna kîn beslemeyen, komşuluk ilişkilerinde değişiklik yapmayan Türk Milleti'nin, "AKP'liyim" diyenlere karşı, husûmet beslediğinin farkında olan bir AKP kurmayı, yok mu? Varsa varlığını, ne zaman hissedeceğiz?Bir başka merakımı da, Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız'a iletmeliyim:Sayın Bakan! Altı gün önce size ulaşmaya çalıştım. 0. 312. 215 82 39 numaralı Bakanlık telefonundan aradım. Akşam saatleriydi. Bana cevap veren görevli, Bakanlar Kurulu'nda olduğunuzu, Özel Kalem Müdürünüzün de sizinle birlikte olduklarını söylediler. "Sayın Bakan'ın şahsını ilgilendiren, önemli bir konuda bir bilgilendirmem olacak" diye not bıraktım. Zannımca yandaş, yalaka, dolma kalemlerden olmadığım için, zât-ı âlileriniz cevâba tenezzül buyurmadınız! Olabilir!Sayın Bakan! Biliyorum ki; "Mahkeme, kadıya mülk kalmaz!" Yarın, "Eski Bakan" sıfatını aldığınızda, eminim ki siz bana ulaşmakta zorlanacaksınız! Bu zorlanma, benden olmayacak! Sizin rehbersiz yürüme alışkanlığınızın olmayışından, karanlıkta tek başınıza yürüme cesaretinizin olmayışından olacak!Ama inanın ki; Yozgat ve Yozgatlılara olan özel sevgimden de hareketle en yakınlarınızın bile sizi terk edeceği o günlerde ben sizi; Türk Milliyetçisi ve Türk Milletçisi karakterimle kucaklayacak ve Türklük karakteri olan korumacılığımla size haksızlık yapılmasına mani olmaya çalışacağım!Belki aradığımdan ve bıraktığım nottan haberiniz olmamıştır düşüncemle -şimdilik- sizi neden aradığımı, açıklamıyorum ama Allah nasip eder ve ömür verirse seçim sath-ı mâilinde, Yozgat'a bizzat gelerek, Yozgatlı Dostların evinde konaklayarak, sizin ve mensûbu olduğunuz AKP'nin aleyhinde, özellikle bizzat bildiğim olayları anlatarak Türk'lük görevimi, fazlasıyla yapacağım, emîn olabilirsiniz! Biliriz ki insan, insanın aynasıdır ve aynaya nasıl bakarsanız, aynadaki de size öyle bakar! Vesselâm!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜMDEMEYEN."Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017