Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Baysal, sık görülen beslenme hastalıklarından olan kansızlığın (demir yetersizliği), anne ve bebek ölümlerine yol açtığını söyledi. Prof. Baysal, kansızlığa karşı, demir yönünden zengin et, tavuk, balık, karaciğer, yumurta, kurubaklagiller, tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez ve tahin tüketilmesi önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Ayşe Baysal, kansızlığı, 'besinlerden vücuda demir mineralinin yetersiz alımına bağlı olarak kanda demirin (hemoglobinin) düşük olması' diye tarif etti. Kansızlığın en sık, kadınlarda, bebek ve çocuklarda görüldüğünü belirten Prof. Baysal, hastalığın belirtilerini ise yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, nefes almada güçlük., bulanık görme, uykusuzluk, titreme, iştahsızlık, deride, göz kapaklarının iç kısmında, avuçta solukluk, çarpıntı-bacaklarda ödem (parmakla basınca iz kalması), kaşık tırnak ve toprak yeme olarak sıraladı.
Kansızlık sebebiyle bebek ve çocuklarda büyümenin etkilendiğini, okul başarısının azaldığını, fiziki aktivitenin düştüğünü ve hastalıkların sık görüldüğünü ifade eden Prof. Baysal, hamilelerde ise anne ölümlerine sebep olduğunu, bebek ölümlerinin ve düşüklerin arttığını kaydetti. Prof. Baysal, kansızlığın yetişkinlerde yol açtığı sorunların ise işgücü azalması ve yorgunluk olduğunu bildirdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Baysal, kansızlığın önlenmesi için, demir yönünden zengin kaynakların tüketilmesi gerektiğini söyleyerek, et, tavuk, balık, karaciğer, yumurta, kurubaklagiller, tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez ve tahinin demir içerdiğini vurguladı. Prof. Baysal, C vitamini yönünden zengin turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, lahana, patates, domates ve yeşil biberin, her öğün yemeklerle birlikte tüketilmesi gerektiğini kaydetti.
Demirin vücutta kullanımını engelleyen çay ve kahvenin yemeklerle birlikte tüketilmemesi gerektiğini de ifade eden Prof. Baysal, öğün aralarında, açık ve limonla birlikte tüketilmesinin uygun olduğunu belirtti. Prof. Baysal, ekmek, diğer unlu besinlerin (börek ve çörekler) mayalandırılarak tüketilmesi ve kişisel temizlik kurallarına uyulmasının da büyük önem taşıdığını bildirdi.
İyotun, yaşamak için büyük önem taşıyan mineral olduğuna dikkat çeken Prof. Baysal, iyotun, normal büyüme ve gelişme, beyin ve sinir sisteminin normal çalışması, vücut ısısı ve enerjisinin düzenlenmesi için tiroid hormonlarının yapımı için gerekli olduğunu söyledi. Tiroid hormonunun, boyundaki tiroid bezinde yapıldığını vurgulayan Prof. Baysal, iyotun vücuda yeterli alınmaması sonucu tiroid bezinin çok çalışıp büyüdüğünü ve bu duruma guatr dendiğini kaydetti. Prof. Baysal, iyot yeteri kadar alınmazsa, bebek ve çocuklarda büyüme ve zeka geriliğiyle cücelik sorunu görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Ayşe Baysal, kansızlığı, 'besinlerden vücuda demir mineralinin yetersiz alımına bağlı olarak kanda demirin (hemoglobinin) düşük olması' diye tarif etti. Kansızlığın en sık, kadınlarda, bebek ve çocuklarda görüldüğünü belirten Prof. Baysal, hastalığın belirtilerini ise yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, nefes almada güçlük., bulanık görme, uykusuzluk, titreme, iştahsızlık, deride, göz kapaklarının iç kısmında, avuçta solukluk, çarpıntı-bacaklarda ödem (parmakla basınca iz kalması), kaşık tırnak ve toprak yeme olarak sıraladı.
Kansızlık sebebiyle bebek ve çocuklarda büyümenin etkilendiğini, okul başarısının azaldığını, fiziki aktivitenin düştüğünü ve hastalıkların sık görüldüğünü ifade eden Prof. Baysal, hamilelerde ise anne ölümlerine sebep olduğunu, bebek ölümlerinin ve düşüklerin arttığını kaydetti. Prof. Baysal, kansızlığın yetişkinlerde yol açtığı sorunların ise işgücü azalması ve yorgunluk olduğunu bildirdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Baysal, kansızlığın önlenmesi için, demir yönünden zengin kaynakların tüketilmesi gerektiğini söyleyerek, et, tavuk, balık, karaciğer, yumurta, kurubaklagiller, tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez ve tahinin demir içerdiğini vurguladı. Prof. Baysal, C vitamini yönünden zengin turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, lahana, patates, domates ve yeşil biberin, her öğün yemeklerle birlikte tüketilmesi gerektiğini kaydetti.
Demirin vücutta kullanımını engelleyen çay ve kahvenin yemeklerle birlikte tüketilmemesi gerektiğini de ifade eden Prof. Baysal, öğün aralarında, açık ve limonla birlikte tüketilmesinin uygun olduğunu belirtti. Prof. Baysal, ekmek, diğer unlu besinlerin (börek ve çörekler) mayalandırılarak tüketilmesi ve kişisel temizlik kurallarına uyulmasının da büyük önem taşıdığını bildirdi.
İyotun, yaşamak için büyük önem taşıyan mineral olduğuna dikkat çeken Prof. Baysal, iyotun, normal büyüme ve gelişme, beyin ve sinir sisteminin normal çalışması, vücut ısısı ve enerjisinin düzenlenmesi için tiroid hormonlarının yapımı için gerekli olduğunu söyledi. Tiroid hormonunun, boyundaki tiroid bezinde yapıldığını vurgulayan Prof. Baysal, iyotun vücuda yeterli alınmaması sonucu tiroid bezinin çok çalışıp büyüdüğünü ve bu duruma guatr dendiğini kaydetti. Prof. Baysal, iyot yeteri kadar alınmazsa, bebek ve çocuklarda büyüme ve zeka geriliğiyle cücelik sorunu görüldüğünü bildirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.