logo
25 NİSAN 2024

Bir merhamet hikayecisi: Muharrem Bayraktar

11.03.2012 00:00:00
Muharrem Bayraktar, Rüzgâr Gülü (İcmal Yayıncılık İstanbul 2009) adlı hikâye kitabında “Cigara”, “Rüzgâr Gülü”, “Çulsuz Mehmed”, “Mektup”, ”Soğuğun Ötesi”, “Duvar”, “Öküz” ve “Deli Oğlan” olmak üzere toplam 8 hikâyeye yer vermiş. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu hikâyelerin Türk edebiyatındaki özgün boyutlarını şöyle irdeleyebiliriz.
Yazar, öncelikle bireysel konulardan çok Türk milletinin toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlarına yer vermiş. Bunları sergilerken de realizm bağlamında toplumsal eleştiri anlayışına bağlı kalmış. Her ne kadar bireysel olandan hareket etse de, aslında toplumsala uzanan bir çizgide seyrediyor hikâyeleri. Özellikle eğitim, kültür ve maddî durum seviyesi bakımdan alt katmanlarda yer alan insanımızın dramını hatta trajik boyutlara varan acıklı durumlarını, tam bir Müslüman Türk duyarlığı ile son derece ustalıklı bir şekilde sergileyebilme başarını göstermiş. Sefalete, geriliğe, fakirliğe, eğitimsizliğe itilmiş insanımızın bütün insanî durumları toplum olarak bize ve devlet olarak siyasi idaremize arz edilerek gereken tedbirleri almamız yönünde uyarıcı metinlerdir bunlar.
Mesela “Cigara” adlı hikâyede, kendisinden sigara isteyen bir tinerci çocuğun yazarın “ben sigara kullanmam” sözüne cevap olarak verdiği:
“Cigara içmeyene adam mı denir be abi!” sözü bu anlamda oldukça uyarıcıdır ve yazar buna karşılık şöyle devam ediyor:
“Doğru diyordu aslında. Biz adam değildik. Biz toplum olarak adam değildik. Bu çocukları, baba ocağında sıcacık döşekte yatmaktan alıkoyup bu sokak kenarında, bu tipi altında yaşamaya mahkûm eden biz adam değildik.” (s. 8)
Yazar, toplumsal olayları sergilerken daha çok insanî değerleri ön plana çıkarıyor. Savaşta bile savaşın siyasi, askerî boyutundan çok insanî değerler nazara veriliyor. Nitekim Çanakkale Savaşında bir askerin köyde kalan karısına olan aşkının ön plana çıkarılması gibi.
Teknik anlamda yazar, olay merkezli hikâyeler yazıyor. Kişilik tahlili dinamik olay akışına bağlı olarak sergileniyor. Yazar yoğun diyaloglara yer veriyor ki bu durum da zaten olayın dinamizmini artırıyor.
Ayrıca gazeteci gözlemciliği çok açık olarak yönlendirici durumda. Bir gazeteci gözüyle toplumda görülen ilginç olayları yazar, başarılı bir hikâye kurgusu içinde yeniden üreterek edebîleştirmiş.
Ayrıca teknik anlamda dikkati çeken en önemli unsur, sürpriz sondur. Hikâyelerin sonu, okuyucunun hiç beklemediği şaşırtıcı sonla bitiriliyor ki bu da Maupassant tarzı hikâye tekniğinin önemli unsurlarından biridir.
Diğer yandan hikâyeler genellikle teklik birinci şahıs ağzından aktarılıyor. Bu da olayların yazarı tarafından bizzat yaşanmış, gözlenmiş olmasına dayalıdır. Bu durum aslında hikâyelerin sahihliğini, sahiciliğini, gerçekliğini ve inandırıcılığını artıran bir husustur. Anlatımda Realizm akımı ile Romantizm akımının kesiştiği yerler var. Yazar, toplumsal olayları gerçekçi biçimde sergilerken, kendi duygusal yaklaşımını, kişilere karşı en çok merhamet duygusuyla yaklaşımını da gizlemiyor. Bu bağlamda bu hikâyelere merhamet hikâyeleri diyebiliriz.
Tinerci çocuklara, Anadolu’dan İstanbul’a gelmiş kandırılmaya, aldatılmaya müsait saf insanımızın parasız pulsuz öyle bırakılışına, karısı ve evladı tarafından sokağa atılmış zengin bir adamın daha sonra içine düştüğü fakirlik haline ve hayatta kalma mücadelesine, geçimini sağlamak için açtığı küçücük dükkândan dolayı başına gelenlere, mektup yazarken şehit olan askerin haline, kocası savaşta şehid olmuş yaşlı kadının aşkına olan sadakatine, bilmeden sebep olduğu orman yangınından dolayı bir köylünün hapse atılıp oradan kurtulmak için içinde debelendiği çaresizliğe, aklını yitiren bir delikanlının aşk trajedisine; tamamen merhamet duygusuyla yaklaşıyor.
O bakımdan bu hikâyeler hep dramatik hikâyeler. Bizi duygulandırmaya, acımaya, merhamet etmeye ve gereken tedbirleri almaya sevk eden metinler.
Teknik anlamda belirgin olan bir husus da tesadüf motifidir. Olayların birbirine bağlanmasında, metin halkalarının eklemlenmesinde hoş, ilginç tesadüfleri çok başarılı bir şekilde yerleştirebilmiş.
Çevre ve mekân tasvirleri, hem olayı sergilemede, hem de hikâye kişilerinin toplumsal, ekonomik, kültürel ve eğitimsel özelliklerini vurgulamada işlevsel olacak biçimimde düzenlenmiş.
Hikâyeler, son derece rahat okunan bir dil ve üsluba sahip. Yazar, realist bir edebiyatçı tutumuyla simgesel bir dile yer vermeden konuşma diliyle, akıcı bir üslupla yazıyor. Edebî sanatlara, imgesel yapıya hemen hemen hiç yaslanmıyor.
Sonuç olarak şu söylenebilir. Muharrem Bayraktar bu hikâye kitabıyla aslında çok önemli bir hikâyeci duyarlığına sahip olduğunu ispatlamış. Bu kitap, yazarın hikâyecilik kabiliyetini sergilemeye devam etmesi gerektiğinin de bir göstergesidir.
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.