İlgili kaynaklardan öğrendiğimize göre Antalya'da defterdarlık yapan merhum Abdullah Çağlayan, devrinin çok önemli şairlerinden ve daha çok taşlama ve hicivleri ile şöhret olmuş bir şair.Aşağıda okuyacağınız şiir 1943 tarihini taşıyor, tam 65 yıl evvelki çarpık gidişatı, duyarsızlığı, vurdumduymazlığı, devlet malının nasıl talan edildiğini, hangi yollarla kısadan zengin olunduğunu kendine has üslubu ile çok güzel anlatıyor ve taşlama türüne nefis bir örnek sunuyor. Şairimizin tam 65 yıl evvelinden çekip bize bıraktığı bu resimde ne yazık ki pek fazla değişiklik olmadığını, belki de kötüye doğru bir değişme olduğunu üzülerek görüyoruz.Etrafımızı sarıp-sarmalayan ateş çemberini, büyük şehirlerimizde patlayan bombaları, dökülen masum kanlarını, her gün ülkenin dört bir yanına gönderilen şehit tabutlarını, yükselen feryatları dikkate alın, bir de medyanın nelerle meşgul olduğunu, milleti hangi manşetlerle oyaladıklarını düşünün, hissizliğin hat safhaya eriştiğini göz önüne alın ve şiiri okuyun:
Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler, Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler. Hayâdan eser yoktur, nafile bütün sözler, Beyhude inat etme, salla hemen başını, Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.
Bir yolsuzluk görünce köpürme, isyan etme, Bir hak için kendine, dik başlıdır dedirtme Doğru yolu dostuna göster ama Sen gitme.Ne derlerse huuuuu... diye salla hemen basını, Dilini tut, uslu dur, al gitsin maaşını.
Unutma bu ocağın adı asiyaptır, Sen de bir dolap çevir, apartmanlar yaptır. Hakikat nene gerek o memnu bir kitaptır. Sana en lazım olan şey, sallayarak başını, El öpüp, etek öpüp almaktır maaşını. Bir güvercin eder mi atmacalarla yarış? Öğrenmeden dünyayı gezdim de karış karış. Vazgeç hak sevdasından Sen de kervana karış, Ne derlerse huuuu diye, salla hemen başını, Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025