Birlik dâvâmız

Bir millete "millet olma şuuru" kazandıran değerler, o milletin benliğini oluşturan asıl öğelerdir ki, din, dil, tarih, kültür, medeniyet birliği aynı zamanda o milletin milli birliğidir. Vatan birliğini, devlet birliğini, bayrak, sancak birliğini korumak, milli birlik ve beraberliği korumak demektir. Bunlar birlik ve bütünlüğü sağlayan temel dinamiklerdir.Bu dinamikleri koruyup yüceltmiş toplumda iç barış ve huzur tesis edilmiş, sevgi ve kardeşlik bağları kurulmuş, dirlik ve dayanışma duyguları yerleşmiş, asayiş ber-kemâl olmuştur. O toplumda nifak barınmaz, ayrılık olmaz, kavga ve anarşi görülmez. Millet aleyhine düşünülen ve onu yok etmeye yönelik her türlü sinsi hesaplar ve taarruzlar iflasa mahkumdur. Milli şairimiz Mehmet Âkif Ersoy "Birlik" şiirinde Türk Milletine bakınız nasıl sesleniyor:"Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'Yok ki hiç bir kişiden? Millet-i merhume sağır!Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez".Tarih şahittir ki, dünya sahnesinden silinmek istenen milletlerin önce milli birlik ve bütünlüğü tahrip edilmiş, ardından o millet aleyhine yönelik sinsi emeller ve planlar hayata geçirilmiştir.Milli birliğini temin etmeye muktedir oldukça, tarihin her döneminde ayakta kalmayı başaran Türk milleti bugün de bütünlüğünü tesis etmeye mecburdur. Çünkü vatanımıza, milletimize, devletimize kem gözle bakanların sayısı artmıştır. Avrupa Birliği süreciyle kıskaca alınan ve Büyük Ortadoğu Projesi ile de tam bir ateş çemberine sokulan Türkiye'nin, birlik ve bütünlüğünü bir an evvel tesis ederek, istiklâline ve istikbâline sahip çıkması şarttır ve esastır... Dilerseniz yine Âkif'in lisanıyla sözün devamını getirelim:"Müslüman, fırka belâsıyla zebun bir kavmi!Medeni Avrupa (!) üç lokma edip yutmaz mı?Ey cemaat, yeter Allah için olsun, uyanın!Sesi pek müthiş öter sonra kulaklarda çanın!Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlarTaşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!".