Prof. Dr. Haydar Baş siyasete aktif giriş yaptıktan bugüne kadar devlet ve milletimizin sorunlarını, tespit ve çözüm yollarını gösterdi. Sayın Baş siyaset tarihinde çok az liderde görülen bir başka özelliğe daha sahiptir.
Nedir o özelliği?
Sayın Baş, insan eğitiyor? Sayın Baş'ı dikkatle takip edenler ekonomiyi öğrendi, sosyal devletin mahiyetini öğrendi, iç ve dış politikadaki hassas noktaları öğrendi, devletin temel kurumlarının neler olduğunu öğrendi. Türk milletinin ve devletinin maddi ve de manevi nasıl bir zenginliğe, güce, duruşa sahip olduğunu öğrendi.
Hele para mevzusu var ya! Bugünlerde meydanlarda seslendirilen 'milli para' kavramını Sayın Baş'ı takip eden sokaktaki simit satıcısından, Avrupalı profesörüne kadar herkes öğrendi.
Tek öğrenmeyen, öğrenmek istemeyen bizim siyasetçilerimiz. Adını öğrendiler ama mahiyetini öğrenmekten ısrarla kaçtılar.
Tabi bu noktada Sayın Baş, neden 'milli para' üzerinde bu kadar duruyor gibi bir soru gelebilir akla. Bu sorunun cevabını Sayın Baş'ın 2011'de yazdığı bir makalesinden aktarayım:
Sayın Baş şöyle diyordu; "Her millet, kendi milli parasını dolaşıma koymadığı takdirde bütün dünya sömürülmeye devam edecektir. ABD'yi bir şey ayakta tutmaktadır: Doları... Bu dolar çökmedikten sonra, ABD batmaz.
ABD Doları Rusya'da geçerli mi? Geçerli... Uzakdoğu'da geçerli mi? Geçerli... Anadolu'da geçerli mi? Geçerli... Avrupa'da.. geçerli.
Adam kâğıdı boyuyor, bununla senin, benim üretimimi alıyor. Şimdi yapılacak iş onu devreden çıkartmaktır. Her ülke, kendi öz kaynağı karşısında parasını devreye koymalıdır. Yani doları kasanıza koyup karşılığında paranızı basmayacaksınız. Gayri Safi Milli Hâsıla'nıza göre para basma hakkınızı kullanacaksınız."
Türkiye bu hakkını kullanıyor mu? Hayır, kullanmıyor. Gidiyor maliyetli, faizli para alıyor, getiriyor, merkez bankasına koyup karşılığında TL basıyor. Sonra'da "Ben 'milli para'yı devreye koydum" diyor. O para senin değil ki devreye koyasın.
Geldiğimiz nokta bunun ispatı. Ekonomiden sorumlu bakan yurt dışında faizli borç para arıyor. Nerede 'milli para'?
Bursa'da düzenlenen 10. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'yle Sayın Baş, milletimize ve insanlığa çözüm yolunu bir kez daha gösterdi.
Kongreye katılan çok sayıdaki yerli ve yabancı akademisyen, siyasetçi ve ekonomistler Sayın Baş'ın modelinin dünyadaki etkilerini tek tek sıraladı.
İtiraf edeyim Azerbaycan'dan kongreye katılan Prof. Dr. Ruşen Guliyev'in açıklamaları beni çok etkiledi. Sayın Guliyev'in açıklamasını Müslümanım diyen herkesin çok iyi düşünmesi lazım.
Ne dedi Sayın Guliyev?
"Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni ilk okuduğumda 'Ekonomi eğitimi olmayan bir insan bunu nasıl yazdı. Ekonomi alanında Nobel ödülü almış çok büyük âlimler var, bunlar bunu niye düşünemedi' diye sordum.
Bir hadisi şerif okudum ve sorumun cevabını buldum. Peygamber Efendimiz, 'Allah rızkı isteyene verir, ilmi de istediğine verir' buyuruyor. O zaman anladım ki, Allah insanlığa necat veren bu ilmi kime vermeliydi. Bu ilmi Ehl-i Beyt yolunda mücadele eden adama vermeyecekti de kime verecekti."
Maddi ve manevi kurtuluş arayanların çıkış kapısıdır Haydar Baş. Bizler, Sayın Baş'ın yanında olmaktan, yolunda olmaktan onur duyuyoruz.
Nedir o özelliği?
Sayın Baş, insan eğitiyor? Sayın Baş'ı dikkatle takip edenler ekonomiyi öğrendi, sosyal devletin mahiyetini öğrendi, iç ve dış politikadaki hassas noktaları öğrendi, devletin temel kurumlarının neler olduğunu öğrendi. Türk milletinin ve devletinin maddi ve de manevi nasıl bir zenginliğe, güce, duruşa sahip olduğunu öğrendi.
Hele para mevzusu var ya! Bugünlerde meydanlarda seslendirilen 'milli para' kavramını Sayın Baş'ı takip eden sokaktaki simit satıcısından, Avrupalı profesörüne kadar herkes öğrendi.
Tek öğrenmeyen, öğrenmek istemeyen bizim siyasetçilerimiz. Adını öğrendiler ama mahiyetini öğrenmekten ısrarla kaçtılar.
Tabi bu noktada Sayın Baş, neden 'milli para' üzerinde bu kadar duruyor gibi bir soru gelebilir akla. Bu sorunun cevabını Sayın Baş'ın 2011'de yazdığı bir makalesinden aktarayım:
Sayın Baş şöyle diyordu; "Her millet, kendi milli parasını dolaşıma koymadığı takdirde bütün dünya sömürülmeye devam edecektir. ABD'yi bir şey ayakta tutmaktadır: Doları... Bu dolar çökmedikten sonra, ABD batmaz.
ABD Doları Rusya'da geçerli mi? Geçerli... Uzakdoğu'da geçerli mi? Geçerli... Anadolu'da geçerli mi? Geçerli... Avrupa'da.. geçerli.
Adam kâğıdı boyuyor, bununla senin, benim üretimimi alıyor. Şimdi yapılacak iş onu devreden çıkartmaktır. Her ülke, kendi öz kaynağı karşısında parasını devreye koymalıdır. Yani doları kasanıza koyup karşılığında paranızı basmayacaksınız. Gayri Safi Milli Hâsıla'nıza göre para basma hakkınızı kullanacaksınız."
Türkiye bu hakkını kullanıyor mu? Hayır, kullanmıyor. Gidiyor maliyetli, faizli para alıyor, getiriyor, merkez bankasına koyup karşılığında TL basıyor. Sonra'da "Ben 'milli para'yı devreye koydum" diyor. O para senin değil ki devreye koyasın.
Geldiğimiz nokta bunun ispatı. Ekonomiden sorumlu bakan yurt dışında faizli borç para arıyor. Nerede 'milli para'?
Bursa'da düzenlenen 10. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'yle Sayın Baş, milletimize ve insanlığa çözüm yolunu bir kez daha gösterdi.
Kongreye katılan çok sayıdaki yerli ve yabancı akademisyen, siyasetçi ve ekonomistler Sayın Baş'ın modelinin dünyadaki etkilerini tek tek sıraladı.
İtiraf edeyim Azerbaycan'dan kongreye katılan Prof. Dr. Ruşen Guliyev'in açıklamaları beni çok etkiledi. Sayın Guliyev'in açıklamasını Müslümanım diyen herkesin çok iyi düşünmesi lazım.
Ne dedi Sayın Guliyev?
"Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni ilk okuduğumda 'Ekonomi eğitimi olmayan bir insan bunu nasıl yazdı. Ekonomi alanında Nobel ödülü almış çok büyük âlimler var, bunlar bunu niye düşünemedi' diye sordum.
Bir hadisi şerif okudum ve sorumun cevabını buldum. Peygamber Efendimiz, 'Allah rızkı isteyene verir, ilmi de istediğine verir' buyuruyor. O zaman anladım ki, Allah insanlığa necat veren bu ilmi kime vermeliydi. Bu ilmi Ehl-i Beyt yolunda mücadele eden adama vermeyecekti de kime verecekti."
Maddi ve manevi kurtuluş arayanların çıkış kapısıdır Haydar Baş. Bizler, Sayın Baş'ın yanında olmaktan, yolunda olmaktan onur duyuyoruz.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019